|BÖLÜM 19|

66 17 100
                                    

Herkese merhabaa 🫶🏻

Canlarım nasılsınız??

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olurr

Bu arada sezon finalinin bir sonraki bölüm olacak.

!!Medyadaki şarkıyı istediğim için ve Selin ile Demir'in sahneleri olduğu için koydum!!

Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.

Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Dün gece yılbaşına girdikten sonra bizimkilerin yanına gidip biraz içmiştik. Hiçbir zaman aşırı içen biri olmamıştım. Zaten ya bizim ailenin kontrolü altında içiyordum ya da bizim arkadaşların yanında az içiyordum.

Yarım saat telefona baktıktan sonra annemin sesiyle yataktan kalkıp giyindim. Hemen yatağımı toplayıp elimi yüzümü yıkadım ve aşağı anneme yardıma indim. Birlikte şarkı açıp masayı hazırlarken annem bana dönüp "Bugün Demir'in yanına gidecek misin?" Gitmek istiyordum ama dünden sonra yüzüne nasıl bakacaktim. Domatesleri doğrarken "Muhtemelen giderim." dedim.

Yarım saat içinde kahvaltıdan kalkıp sofrayı topladık. Ben de şu an Demir'e gitmek için hazırlanıyorum. Üstüme uzun kollu kalın bir sweet altıma ise mavi bir kot giydim. Aşağı inip annemle vedalasip çıktım. Telefonuma bakarak ilerlerken birinin bana seslendiğini duydum.

Kafamı kaldırınca Mert'i gördüm. Aslında şaşırmadım. Çünkü iki gündür ısrarla bana yazıyor ben de ısrarla bakmıyordum. Bana yaklaşıp "Mesajlarıma niye bakmıyorsun? İki gündür sana yazıyorum." Bana hesap mı soruyordu. Derin nefes alıp "Mert, sen hangi hakla bana hesap soruyorsun? Ayrıca seninle konuşmak istemiyorum ki mesajlara da aramalara da bakmıyorum." Bunu anlaması lazımdı.

Elimi tutmak için hamle yapınca bir adım geri gittim. Elini sıkıp "Selin, Demir'in kazasında beni sucluyorsun değil mi? Bir aydır doğru düzgün konuşmuyoruz. Benden uzak durma!" Başımı iki yana sallayıp "Bunları burada konuşmamız doğru değil. Daha sonra konuşalım." Demir'in görmesinden çekiniyordum. Ama ondan önce dedikodu bulmak için camdan ayrılmayan teyzelerden korkuyorum.

Bana bir adım yaklaşırken ben geriye gittim. Eliyle saçını karıştırıp "Selin, seninle iki laf edemiyoruz ki sonra konuşalım. Hem sen Demir'den bu kadar korkuyorken neden onunla birliktesin?" Ellerimi göğsümün altında bağlayıp "Ben Demir'den korkmuyorum. Seninle de konuşmak istemiyorum. Ayrıca Demir ile sevgili olmam da seni ilgilendirmez." dedim.

Demirlerin evine giderken Mert gelip kolumdan tutarak beni kendisine çevirdi. Kolumu sıkarak "Madem sen böyle sert erkeklerden hoşlanıyorsun. Ben de öyle davranırım." Şu an kesin kolum morardı. Hayvan gücü var bunda.

İtmeye çalışırken "Mert, delirdin mi? Bırak kolumu canım acıyor." Beni kendine doğru çekip "Senin yüzünden delirdim. Beni bu hale sen getirdin. Sırf beni sevmen için ne hale düştüm?" Diğer elimle onu itmeye çalışarak "Sevme beni istemiyorum. Ben mi zorla sevmeni istedim?" Bu çocuk böyle takıntılı mıydı? Ben bu halini ilk kez görüyordum.

Bir anda gülmeye başlayıp "Kızım ben sana aşığım. Ama sen gelmişsin bana sevmememi söylüyorsun. Biz seninle konuşmadık mı?" Birkaç saniye durduktan ve yüzüme baktıktan sonra devam etti. "Konuştuk ve hallettik. Ben seni aldatmadım ama o aldatır." Kolumdaki elini gevşetince fırsattan istifade hemen kolumu çekip onu ittirdim.

Çok emin konuşuyordu. Bir şey bilmesinden korkuyorum. Demir'in beni dünyanın en mutlu insani yapıp bir anda tüm dünyamı başıma yıkmasından korkuyorum. Bir adım geri gidip "Nereden biliyorsun? Ayrıca senin boş konuşmalarına harcayacak vaktim yok. Demir, beni aldatmaz. Bunu sen de çok iyi biliyorsun." Başını iki yana sallayıp "O kadar emin olma. Bilirsin ki ben boş konuşmam." diyip yanımdan geçip gitti. Bir şey biliyordu.

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin