İLK AŞK

59 4 3
                                    

Yıllar geçmişti ilk aşkımı bulduğum zaman gelmişti artık ortaokulluydum o yaşta aşk mı olur ? Demeyin oluyormuş.yada ben aşk sanmıştım ilk aşkım ilk yanılgım oldu aşk değildi belki ama sevgi diyelibilirim sanırım aramızdaki şeyi çok masum ve güzeldi buna aşk değil sevgi demeliyiz aşk daha çok gözyaşı,entrika ,acı,tutku demek bana göre biz daha çok nostaljik takılırdık o nasıl oluyor derseniz mektuplaşıyorduk ama inkar edemeyeceğim kadar heyecanlı ve mutlu ediyordu bu durum beni siz şimdi bu kişiyide merak ediyorsunuzdur hem arkadaşım hem aşkım durumuydu bizimkisi ilkokul arkadaşıydık biz pekte iyi anlaşabildigimizde söylenemezdi doğrusu benim ve onun erkek kardeşi pek anlaşamazdı kavga kıyamet kopardı hergün onların arasındaki olay yüzünden bizde kavga ederdik onun beni sevdiğini öğrenmemde çok değişik bir olaydı kuzeni en yakın arkadaşlarımdan biriydi o dönemlerde her zamanki gibi yine okulun bahçesindeydik birlikte.kuzeninin beni sevdiğini söyledi tabi ben ilk imkan vermedim çünkü biz hergün kedi köpek gibi birbirini yiyip laf söyleyen iki kişiydik böyle bir şey olamazdı ki ben onu sadece okul arkadaşı gözüyle görüyordum hiç aşk ,sevgi gözüyle bakmamıştım.
Okul bitmiş kardeşimle eve dönmüştük anne babamız evde değildi daha doğrusu amcamlarımın ve babaanne dedemle yaşadığımız evde değillerdi bizim için yeni bitmiş kapısı penceresi daha takılmamış evdelerdi ne ışık vardı nede kapı, pencere dört bir yanı duvarla çevrili bomboş bir ev o gün babam çok üzgündü öğrendim ki dedemle babam kavga etmiş ve buraya gelmişlerdi.annemi yanlız yakaladığınmda sormuştum.

-anne ne oldu ne işiniz var bu boş evde ?

-burada yaşayacağız artık kızım

-anne bu boş ve soğuk evde mi?

-evet kızım sen merak etme ben halledeceğim

-dalga mı geçiyorsun anne nasıl halledeceksin kış günü burada nasıl yaşayacağız kapısı ,penceresi bile yok!

Annem bana bir cevap vermemişti yere bir hali serdi iyi kötü birlikte kapı ve pencereleri naylon bir çadırla kapatmıştık sobayıda kurmuştuk. O gün yemek yedik mi yediysekte ne yedik şuan hatırlamıyorum annem yer yatağı sermişti annem ,babam ,kardeşim ve ben dörtdümüz o yer yataklarında yatmıştık o gece yaşanan olayları sorsamda kimseden bir cevap alamamıştım dedemle babam arasında ne yaşanmıştı ki babam bizi boş bir eve getirmişti yaşamamız için;

Annem herzamanki gibi bizden önce uyanmış soba'yı yakmış kahvaltıyı hazırlayıp bizi uyandırmıştı kardeşimle kahvaltımızı yaptıktan sonra evden çıkmış servisin kalktığı alana doğru yürümeye başlamıştık okulumuz bir yan köydeydi evet ben köyde büyümüş biriyim ve bundan oldukça mutluyum.Okulda çok düşünceli ve dalgındım çünkü dünkü olay hala aklımı kurcalıyordu babamı üzgün ve mutsuz görmek beni daha çok üzüyordu ama bugün beni mutlu ve şaşırdan bir olay gerçekleşiyordu arkadaşım ve beni seven kişi şuan karşıdan bana doğru geliyorlardı.Sormadan oturdular yanıma uzun bir süre aramızda sessizlik oldu ilk konuşan arkadaşımın kuzeniydi

-nasılsın? Bugün dalgın gibisin.

-iyiyim sana öyle gelmiş. Sen nasılsın?

-bende iyiyim teşekkür ederim ama senin iyiyim yalanına inanmadım.

-dediğim gibi iyiyim sana öyle gelmiş

-peki öyle olsun ama bir sorun varsa ben buradayım seni herzaman dinlerim.

-teşekkür ederim

Aramızdaki kavgasız gürültüsüz ilk düzgün konuşma buydu sanırım normalde didişen iki inatçı keçiydik kardeşlerimiz sağolsun.

Ders bitmiş öğle arasına girmiştik köyde yaşayanlar yemek için evine giderken taşımayla gelenler okulun yemekhanesinde yerlerdi yemeklerini yemeğimi yemiş sınıfa çıkmıştım oturuyordum sırada gözüme onun sırasının üzerinde defterin arasında görünen bir resim vardı. Kendi çizmişti o kadar güzel bir kızdı ki kimdi bu? Çok sinir olmuştum aynı zamanda çokta kıskanmıştım onu ilk kıskanmam ve ilk bir şeyler hissetmem Ogün olmuştu. İçim içimi yiyordu ben ne yapacağım kimi çizdi bu çocuk ona mı sorsam? Ama ne diyeceğim ki" sanane" derse salak salak konuşma kızım sanane ben kendi kendime konuşurken sınıfın kapısı açıldı gelen arkadaşımdı.

-hayırdır kızım bu ne sinir?
-yok birsey
-seni tanıyorum anlat neler oluyor
-neler mi oluyor senin kuzenin beni seviyordu değil mi?
-Evet seviyor ne var ki bunda
-başka birinin resmini yanında taşıyan adam mı beni seviyor ?
-ne resmi kızım nerde sen nasıl gördün
-defterinin arasında kendi çizmiş çok güzel

Arkadaşım onun defterini alıp karıştırmaya başlamıştı ki çok geçmeden buldu bulduğu gibide parçalaması bir oldu parçalayıp birde üstüne çöpe attı hiçbir şey olmamış gibi yanıma oturdu.

Babam yine kötüleşmiş annemle birlikte İzmire gitmişler herzamanki gibi bize haber veremeden gitmişlerdi. Onların gidişini amcam'dan öğrenmiştik bugün onlarda kalacaktık bu durumu bazı zamanlar düşünüyorum neden ben ve kardeşim diğer çocuklar gibi değiliz annemiz ve babamız neden yanımızda değillerdi. Hayattalar ama yokta gibiler neden ben diğer çocuklar gibi ödevlerimi anne yada babamla yapamıyordumda tek yapıyorum mesela biz neden parka gitmedik hiç onlarla birlikte neden hep eksiğiz ki biz neden ? Buna bir cevap yok belki bazılarına bunu söylesek ne var ki bunda çok abartıyorsun diyebilirler ama bunun eksikliğini bilip yaşamış insanlar beni anlar anlamak için yaşamak gerekir. O gece her şeyi yaşanmışlıkları ve yaşanamamışlıkları düşünüp ağlayarak uyuya kalmıştım.
Sabah uyandığımda başım ve gözlerim aşırı ağrıyordu ve gözlerimin içi kızarmıştı hazırlanıp kardeşimle birlikte evden çıkmıştık kahvaltı etmek istememiştim okula gelmiş oturuyordum arkadaşım yanıma geldi ve bir kağıt uzattı.
-bu ne ?
-kuzenim sana yazmış
-ne yazmış ki baktın mı ?
-bilmiyorum ne yazmış bakmadım bu sabah bana verdi. Bu arada dünkü olayı yanlış anlamışız
-nasıl yanlış anlamışız?
-o çizdiği kişi senmişsin seni çizmiş
-nasıl yani onun neresi bana benziyor kızım
-ne bilim kızım öyle dedi ayrıca çocuk profesyonel ressam mı tıpkı sana benzetecek
-haklısın

Ne yazıyor ki acaba içinde o kadar merak ediyorum ki nasıl eve kadar dayanayacağım ben şimdi kendimi o kadar çok yorgun hissediyorum ki bugün en ağır ve benim hiç sevmediğim dersler vardı. Şükür ki dersler bitmiş eve gelmiştim Ailemle yaşadığım eve geçmiş annemle babam acil çıktıkları için annem evi toplamamıştı ilk işim üzerimi değişip bulaşıkları yıkadım ,evi toplamak ,süpürmek derken güneş yavaş yavaş dağın arkasından kayboluyordu .bir gün bizimde bu dünyadan kaybolacağımız gibi ölümden çok korkuyorum ben bir daha nefes alamamak ,uyanamamak beni çok korkutuyor korkularımdan biri ölüm ve bir diğeri yükseklik korkusu düşüncelerimi bir kenara bırakıp bahçe hortumunu alıp bahçeyi sulamaya başladım. Nihayet işlerim bitip akşam olmuştu sırada mektup vardı. Zarfı açtım içinden bir resim ve başka bir kağıt çıkmıştı...

KENDİNİ SEV ( TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin