KENDİNİ SEV ( TAMAMLANDI )

=HAYATIMDAKİ KAYIPLAR =

YUNUS'DAN

Hayatımda bir çok kayıp yaşadım. Ama bu kayıpların sebebi hiçbir zaman ölüm olmadı. Elimden kayıp gidenlerin sebebi hep bendim. Sebebi ne? derseniz sanırım buna verecek bir cevabım olmaz. Hiç olmadı bundan sonrada olmaz.
Ama siz sevgisizlik diyebilirsiniz.
Anneden çokça alınmış ama babadan da bir okadar alınmamış sevgi.
Tek taraflı olduğunda acıdır acıtır.

Ben on altısında babası tarafından terk edilmiş bir çocuğum. Ailesini bir kadın için terk etmiş bir babanın oğluyum Bana sevgisini vermemiş bir adamın oğluyum.

Neden ? Diye sorduğum her gecenin bir sabahı oldu. Sonralarda ise bıraktım Neden demeyi bazen nedenler , sebepler yoktur. Seçimler vardır. Onun seçimide ben biz olmadık. Ne acı değil mi? Birinin ailesini değilde bir başkasını tercih etmesi.
Küçük bir çocukken büyümeye zorlanan biriyim ben.
Hatalarım oldu o hatalar yeni hataları doğurdu.

On altısında babasına  ihtiyaç duyan her genç erkek gibi babama ihtiyacım vardı.
Ama o yoktu . Onun yokluğunu kendimden yaşça büyük insanlarla arkadaşlık yaparak doldurdum. İşe yaradı mı ? Diye soracak olursanız . Olmadı bu zamana kadar kim kimin yeri ni doldurmuş ki onlar babamın yerini doldursun .

Hayat ve hayatımdaki insanlar o masum genci öldürüp yerine umursamaz sinirli bir insan bıraktı. Onların beni üzmesindense ben onları üzmeye başladım.

Bazı yanlış arkadaşlıklar sonucu bütün kötü alışkanlığa başlamış bütün pisliklikleri yapmıştım.
Annesinin dizinin dibinden ayrılmayan ben eve uğramaz olmuştum.
Gün boyu çalışıyor akşamına arkadaşlarla takılıyor bazen sabaha karşı eve gidiyor yada arkadaşlarla kalıyordum.

Hayatımda ise beni mutlu eden sevdiğim bir kız vardı. Bana iyi gelen tek şey onun varlığı. Onu sevmeme rağmen Hayatımda bir çok kadınada yer vardı.
Tek gecelik bir çok ilişkim oluyordu.
Neden var onuda bilmiyorum ama hayatımı geçireceğim kadın belli evlenmeyi düşündüğüm evlenme teklifi ettiğim sevdiğim.

Üç yıl sonra babam geri evine dönmüştü ama biz hiçbir zaman baba -oğul olamamıştık.
Kısa bir zaman sonra ise askere gidecektim.
O gelmişti ama bu defa ben gidiyordum.

Askerliğim tahmin ettiğimdende zordu .
Kurallara pek uymayan bir askerdim.
Yanımdaki devrem ile bu sebepten dolayı sınıra yakın bir askeriyeye sürgün edilmiştik.
Bu yetmiyormuş gibi askerden döndükten sonra evlenmeyi düşündüğüm kadın benden ayrılmıştı.
Başkasıyla birlikte olduğunu onu sevdiğini söyleyip beni askerde terk etmişti.
Elimin , kolumun bağlı olduğu bir zamanı seçmişti kendine ayrılmak için ;
Askeriyeden kaçmayı düşündüğüm bir anda askerdeki en iyi arkadaşım buna engel olmuştu.
Yine bir gece nöbet tuttuğum bir gecede kendimi öldürmeye karar verdiğim silahı kafa dayadığım ondan sonra arkamdan gelip silahı tuttuğum elimi tutup havaya kaldırmış karanlık , sessiz gecede bir kurşun sesi doldurmuştu kulaklarımı.
Benimle yaptığı uzun bir konuşmanın sonunda ona hak vermiştim.
Beni askerde terk etmiş kadını unutup hayatıma devam edecekti.

Zorlu bir askerlik zamanından sonra memleketime dönmüştüm.
Uzun bir dinlenmenin sonunda daha öncede çalıştığım abinin restorantında çalışmaya başlamıştım.
Kendisi şuan cezaevinde olduğu ićin eşi bakıyordu. Daha önceden çok çalıştığım için bir zorluk yaşamamıştım.

Het akşam olduğu gibi bölümünde bir kaç kişiyle sohbet halindeyken içeriye üzerinde mutfak önlükleri olan bir kız öğrenci girdi.
Koltuklarda oturan ablanın yanına geçip oturdu. Ona bir şeyler söylemişti. Arkasından abla bana bir kaç sipariş vermişti.
Askere gitmeden öncede burada çalışmıştım ama onu ilk defa görüyordum.
Siparişler hazır olduktan sonra ödemeyi yapmak ićin bana yaklaşmiştı ödemeyi yapıp kimseye bakmamıştım. Bu durum dikkatimi çekmişti. Elimdekileri öne uzatıp almasını beklemiştim elini almak ićin uzattığında ise elimi geri çekmiştim.
Kimseye bakmayan kız yüzünü kaldırıp sinirle yüzüme bakmıştı.
Tatlı kızdı kaşlarını çatıp gözlerini kısınca daha tatlı olmuştu.
Yüzümde oluşan tebessümle bakmaya devam etmiştim.
Karşımdaki kız dayanamamış olacak ki bariz bir sinirle "Artık poşetleri verecek misin?"
Elimdekileri tekrar uzatmıştım elimdekileri sinirle alıp arkasına bile bakmadan çıkıp gitmişti.
O gece onu merak etmiş ve yanında çalıştığım ablaya sormuştum.
Muĝlalı olduğunu okumak için geldiğini son sınıf aşçılık öğrencisi olduğunu sürekli bu mekanda yemek yediğini öğrenmiştim.