<YALANCI YARİM>

26 4 2
                                    

Gitmişti yine beni bırakmıştı. Bu defa arkasında bıraktığı tek ben değildim bebeğimizdi.
Gitmek isteyenin bahanesi çoktu. Oda kendince gitmeye bir bahane bulmuştu.

Kuzenimle annem terk edilmişliğime ağladılar ben ise bir tepki vermiyordum. Hissetmiştim ve alışmıştım onun beni arkasında bırakmasına hiçbir şey olamamış gibi sanki kocam bir hastane odasında beni ve bebeğimi terk etmemiş gibi televizyonu açıp izlemeye başlamıştım.

Sonra odaya hemşire girmiş ve eşimi sormuştu. Saatler önce beni bırakıp gitmiş olan eşimi hemşirenin yüzüne bakmış ve bir anda delice gülmeye başlamıştım bu defa kesin deliriyordum hemşire ne olduğunu anlamaya çalışırken annem durumu anlatmıştı kuzenim gözlerimin içine bakmış ve tekrar ağlamaya başlamıştı.bir şey yoktu ki neden aĝlıyordu? sadece bugün yaşarken birisi benim için toprağın altına girmişti.

Hemşire ayakta olan benim koluma girip beni yatağa yatırmış dışarıya çıkmıştı. Geldiğinde elinde iki tane iğne vardı. Birini Kolumdaki seruma enjekte etmiş diğerini ise diğer damar yolu olmayan koluma vurmuştu.
Çok geçmeden gözlerim kapanmış uyumuştum.
Uyandığımda ise gün geceye dönmüştü kucağımda ise bebeĝim uyuyordu. Annem ben uyurken bebeğimi kucağıma koymuş ve biz birlikte uyumuştuk. Bir bebegime birde karşımdaki annem ile kuzenime bakmış ve bütün gün tuttuğum göz yaşlarımı yanımdaki bedeni küçük varlığı çok büyük olan bebeğime sarılarak akıtmıştım. Bütün gün kimseyle tek kelime etmemiş sadece bulunduğum odadan şehrin çıkışını gören camdan yolu izlemiştim. Belki pişman olurda geri gelir diye camdan karşımdaki arada araba geçen yolu izlemiştim. Ne ben o gece gözlerimi camdan ayırmıştım nede o gece birisi pişman olup geri gelmişti.

Sonradan öğrenmiştim beni doğumhaneye aldıklarında Yunus annemi eve bırakmış o esnada köyde olan küçük amcam alkol almış ve Yunus'u aramış. Yunus'un ise telefonu hastane odasında şarjda olduğu için telefona cevap verememiş. Hastaneye döndüğünde ise amcama geri dönüş yapmış. Amcam ise onun köye gelmesini ve onu köyden almasını istemiş. Yunus köye gittiĝinde amcam zil zurna sarhoşmuş arabaya binmişler yanıma gelmek için yolda ise ikisi arasında tartışma çıkmış. Amcam Yunus'u yarı yolda indirip yola onsuz devam etmiş.
Yunus ise biraz yürüdükten sonra yan köyden birisinden ricada bulunmuş.
"-Şuan karım hastanede beni götürebilirmisiniz?"
Demiş o gece ricada bulunduğu adamla hastaneye gelmiş. Annesinide hastaneden alarak otogara gitmiş.

Kardeşim ise amcam ve Yunus'un arasında olanları öğrenmiş üstüne Yunus'un otogarda olup gideceğini öğrendiğinde hemen evdeki diğer arabayı alıp yola çıkmış. Yol üzerinde ilk annemi almış sonra otogara gitmiş.
Ben ise o saatlerde tek başıma yaşam mücadelesi veriyormuşum ameliyata alınmışım kısa bir zaman sonra çocuğum doĝmuş. Hemşire ameliyathanenin önüne çıkmış. Bebeği almaları için ismimi söylemiş ama kimse hemşirenin elinden bebeğimi almamış.
Kardeşim güç bela amcamın yaptığının yanlış olduğunu söyleyip Yunus'u ikna etmiş.Onlar doğumhane katına daha yeni gelmişler iken benimde yarım saatlik ameliyatım bitmiş ve yarım saattir hemşirenin kucağında olan bebeğimi biri yarım saatin sonunda alabilmiş. Kimsesiz gibi benim bebeğimi kapıda benide içeride yaşam mücadelesiyle tek başıma bırakmışlar.

İki günün sonunda Nihayet hastaneden çıkabilmiştim. İki koca gündür ne aramış nede sormuştu. Giden gitmişti.
Evdeydim hala kimseyle konuşmuyordum. Kısa bir zaman onunla aynı evi paylaştığım evde kızımla yaşamaya başlamıştım.
Birgün bebeğim yanımda yatıyordu. Evde soba yanmasına rağmen ateşinin olduğunu düşünüyordum. Bizimkiler ise sobanın yandığını söylüyordu. Gece dayanamamış ve ateş ölçer bulmuştum. Ateşine baktığımda ise ateşi 40C di. Hemen kardeşime haber vermiştim. Birlikte hemen hastaneye yola çıkmıştık.
Acilden giriş yapmıştık acil doktoru çocuk doktorunu aramış ve hastaneye yatış vermişti. Çünkü küçük bebeğim enfeksiyon kapmış ve havale geçirmişti. Acildeki hemşirelerin damar yolu açması gerçekleşmemiş yukarıya çocuk bölümüne yönlendirmişlerdi.

Gönderdikleri yerdeki hemşirelerde yarım saattir damar yolu bulamıyordu.
Küçücük bebeğimin delik deşik olmadığı bir yer kalmamıştı. Damar yolu denedikleri her yer kanıyordu ama onlar durmuyordu dayanamamış ağlamaya başlamıştım. Hemşireler beni odadan çıkarmıştı. Önümdeki cam ekandan bakıyordum on dakikanın sonunda küçük ayağından damar yolu açmışlardı. Ben ağlamaya devam ediyordum lohusalığım devam ederken küçük bebeğimle terk edilmiş üstüne bebeĝime iyi bakamadığim için küçük bebeğim hastanelik olmuştu. Onu koruyamamıştım nasıl anneydim ben?

Bebeğimi yoğum bakıma almışlardı. İki gün kalmıştı. Küçük vücudunda kendinden büyük kablolar ağzında yine kendinden büyük bir maske. İki günün sonunda normal odaya almışlardı. Hergün serum ilaç ve hava vermeye devam ediyorlardı. Bir haftanın sonunda hastaneden çıkmıştık.
Hastanede kaldığı sürede anne sütü içmediği için aç kalmaması için doktorun önerisiyle mamaya başlamıştık. Anne sütü almadığı için süt birikiyordu ve canım çok yanıyordu. Hergün sütü temiz bir kaba sağıyorduk öyle vermeye çalışıyorduk ama yine almıyordu. Ben bir annenin hissettiği o duyguyuda hissedememiştim. Bir anne çocuğuna süt verirken ne hisseder ben bilmiyordum. Hergün ağlamanın sonunda sütüm kesilmişti.

Bugün ise sağlık ocağında aşısı vardı.
Kardeşimle birlikte gidecektim. Kendim hazırlanmış bebeğimide hazırlamıştım. Merdivenden inerken dalgınlıktan mı bilinmez merdiven olduğunu düşündüğüm için adımımı atmıştım. Ama adım attığım yerde bir basamak yoktu ben boşluğa adım atmış kucağımdaki bebeğimle yere dizlerimin üzerine düşmüştüm. Yerden kalkmadan kardeşim kucağımdan bebeğimi almaya çalışmıştı ama ben öyle sıkı tutmuştum ki alamamıştı. Bebeğimle birlikte düştüğüm yerden kalkarken kardeşimin gözünde bir damla göz yaşı görmüştüm.

Sağlık ocağında aşısını yaptırmıştım. Şimdi ise küçük bebeĝime kimlik çıkarmak için nüfustaydım. Görevli bana ilk babasını sormuştu. Yok demiştim. Bana babası lazım demişti. Ben şimdi babasını sana nerden bulup getireyim diyememiştim. Onun yerine babası gitti demek zorunda kalmıştım kalbim bin parçaya ayrılırken onun imzası olması gerekiyormuş. Ne saçma ama değil mi ? Ya doğum olduktan sonra babası öldüyse ne yapacaklardı topraktan getirip imza mı attıracaklardı?

Kızımın ismini annemin evinde kaldığım bir günde karar vermiştim. Annemin ev sahibi anneme  mutfağa gel demiş. Ve açık açık beni ve bebeğimi evde istemediğini kibar bir dille söylemişti. Duymuştum ama herzamanki gibi bilmiyor gibi davranmıştım. O gün kızımın ismini Ecrin koymaya karar vermiştim. " Allah tarafından verilen hediye."
Ogünden sonra bir daha annemin yanına gitmemiştim.

Kızım artık iki aylık olmuştu. Onu ise bana ulaşabileceği her yerden engellemiştim. Evet amcam konusunda haklıydı ama bana söylememişti. Bana gidiyoruz dememişti beni ve bebeğimi bırakmıştı. Ona olan sevgimin yanına birde ona olan nefretim eklenmişti.
Güneş batmak üzereydi ve telefonum bilmediğim bir numara tarafından aranıyordu...

BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDİK
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM
EVET ARKADAŞLAR FİNALE AZ BİR ZAMAN KALDI 1 OCAK GÜNEŞİN DOĞUM GÜNÜNDE VEDA EDİYORUZ KENDİNİ SEV'E

KENDİNİ SEV ( TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin