=ÖLÜMÜN SOĞUK YÜZÜ=

34 3 1
                                    

= ŞİMDİKİ ZAMAN DEVAM =

Gözlerimi ağlama ve birilerinin konuşma sesleriyle açmıştım. Küçük amcam ve babaannem kaldığım odanın soba bacasında bir şey arıyorlardı amcam telefonda biriyle konuşuyordu ağlayarak" amcam ağlamazdı ki ne olmuştu niye ağlıyordu?" "Tamam" demişti Telefondaki kişiye ve kapatmıştı.
"- Ne oldu amca neden ağlıyorsunuz?"
"- Bir şey yok kızım sen yat " demişti ama çoktan uyanmıştım. Amcam soba bacasından altın çıkarmıştı ne yapacaktı ki onu odadan çıkıp salona geçmiştik dayımda ağlıyordu " ne olmuştu bunlara büyük amcam neden yoktu?"

"- Amca neden ağlıyorsunuz babama mı birşey oldu?"

"- Yok birşey kızım dedim ya sana sen git kardeşini uyandır."
Amcamın dediğini yapmış amcamlardan çıkıp kendi evimize yürüyordum dayımda arkamdan geliyordu. Amcamların terasa çıkan merdivenlerinde durdurdu beni

"-Kızım sana birşey söyleyeceğim ama sakin kal"
"- Tamam dayı söyle ne oldu?"
"- Baban gece kötüleşmiş amcan gitti yanlarına kızım babanı kaybetmişiz."

İlk idrak edememiştim dayımı "kaybetmişiz ne demekti ki? tam olarak dedemin gidişi gibi miydi? Benim babam ölmüş müydü artık yok muydu yani?"

"- Ne diyorsun dayı akşam konuştum ben babamla geleceğim dedi bana gelecek babam saçmalama akşam konuştum gelecek."
"- Kızım baban ölmüş."
Ölüm nede kolay çıkıyor ağzından ölmüş ne benim babam ölmez konuştum ben geleceğim dedi gelecek babam ben gidip kardeşimi uyandıracağım babamızı bekleyeceğiz biz evimize gelmiştim kardeşim salonda uyuyordu. Kalkmasını söyledim. Uyanmadı bir çok kez uyan dediğim halde uyanmamıştı sinirlenmiştim .
"- Uyan babam ölmüş sen hala uyuyorsun."
Kardeşim uyanmıştı bağırmamdan sonra yeni uyandığı için ilk etrafına baktı. Sonra söylediğimi anlamış olacak ki " ne oldu?" diye sordu. Ben dayanamamış dışarı çıkmıştım ağlamamıştım çünkü benim babam gelecekti ölmemişti o amcam onları almaya gitmiş bizim arabamızla ön koltukta gelecekti. Babaannem bana ve kuzenime etrafı toplamamızı söylemişti. Neymiş? Gelen olurmuş'ta etraf dağınık olmasaymış yapmamıştım hiçbir şey sadece oturuyordum amcamların balkonunda burada bekleyecektim . Camiden hocanın anonsu yankılandı .
"Ali oğlu Hüseyin vefaat etmiştir. "
Kardeşimle göz göze geldik o an çünkü o ana kadar ikimizde inanmıyorduk babamızın öldüğünü o an tuttuğum göz yaşlarımı akıttım hoca söylüyordu.
" öldü ozaman doğrudur değil mi ? Neden sağ olan birine öldü desin ki?" Yine inanmadım benim babam birazdan gelecekti. Önceden çok düşünürdüm babam eğer ölseydi ne olurdu ne yaparım babasızlık nasıl bir şey bir daha bizim yanımızda olamaması , gözlerini görememek , kokusunu duyamamak ,sarılamamak nedir? Yada babam ölse babamın yüzünü unuturmuyum çok düşünürdüm. Şimdi diyorlar ki bana düşündüğün herşeyi yaşıyorsun baban gitti...
Üç saate yaklaşık bekledim o balkonda Nihayet avluya kırmızı arabamız girdi. Bir anda ayağa kalktım hani babam ölmüştü geldi işte merdivenleri iniyordum ki adımım yarıda kaldı. Arabamızın arkasından yeşil üzerinde "cenaze nakil aracı" yazan bir araba daha girdi. Babam gelmişti ama ne arabamızda nede ön koltukta , yeşil aracın arkasında tahta tabutun içindeydi. Benim ilk aşkımı ,kahramanımı bir tahta tabuta koymuşlardı. Arabaya koştum iki adam tuttu kollarımdan izin vermiyorlardı babama gitmeme ayaklarım taşımadı beni dizlerimin üzerine çökmeden o iki adam tutmuştu beni
Babamı arabadan indirmişler evimize getirmişlerdi tabuttanda çıkarmışlardı battaniye vardı babamın üzerinde bıçakta koymuşlardı üstüne. Babam ölmeden önce morga girmek istemediği için yıkamamışlardı köyün hocası yıkayacakmış. Görmek istemiştim babamı dört aydır görmüyordum bir dahada hiç göremeyecektim. İlk göstermek istemediler sonra açtılar battaniyeyi beyaz bir örtü daha vardı üzerinde. beyaz olan örtü kefenmiş adı ben ilk defa Ogün öğrendim adını kandı her yeri babamın başına gelen kısım hep kandı her yer kandı. Korktum kaçtım balkona zaten herkes ağlıyor aĝıt yakıyordu bağırarak biraz balkonda oturduktan sonra eve girmiş annemin yanına oturmuştum. Babamın ayağı görünüyordu kefenden o an inandım babam ölmüştü. Çünkü ben babamın ayağını biliyordum babamın ayakları hep ağrırdı bizde masaj yapardık benim ellerim küçüktü ve hep yorulurdum bırakmak isterdim babamda hep daha fazla yapmamı isterdi. "Keşke" daha çok yapsaydım baba yoruldum demeseydim ama öğrendim "keşkelerle yaşanmıyor."

KENDİNİ SEV ( TAMAMLANDI )Où les histoires vivent. Découvrez maintenant