1.4

8.5K 912 216
                                    

İyi okumalar muzlu pudinglerim!!

Boll satır arası yorum.(Lütfen harf, emoji gibi yorum atmak için yorum atmayın. Sadece içinizden gelenler. Bir de baska kitabıma bölüm isteģini buradan yapmayalım muzlu pudinglerim.)

(...)

Yıldırım beyin destek verircesine elimi sıkmasıyla derin bir nefes alıp kapıyı araladım. İçeri doğru bir kaç adım atmamla Yıldırım bey ellerimizi ayırıp bana son bir güven bakışı atıp kapıyı kapadı.

Tamam sakin ol Alina. Sen nelerin üstesinden geldin.

Gözlerimi odada gezdirdim. Kral suiti olduğunu düşündüğüm odanın girişi salon tarzı bir yere açılıyordu ve ortalıkta kimse yoktu

Tamam bu biraz gerici.

Yavaşça salondaki teras kapısına ilerledim. Açık olan kapı üçlünun orada oldugunu söylüyordu.

Kapının önüne gelmemle kendimi belli etmeden dışarı bir bakış attım. Kahvaltı masası olsa da kimse yoktu.

Çatık kaşlarla oraya baktım. Neredeydi bunlar?

Arkamı dönmemle gördüğüm beden kaskatı kesilmeme neden oldu.

Benden iki adım uzakta olan Aslan elleri siyah pantolonunun cebinde çatık ve şaşkın bakışlarla bana bakıyordu.

Yutkundum. Yeniden hızlanan kalbime bir kaç sevgi sözcüğü iletip konuşmak için boğazımı temizledim.

"Merhaba." Dedim aklıma gelen ilk şekilde sesimle kendine gelmiş olmalı ki gözlerini kapadı ve iki saniye bekledi. Ardından gözlerini aralayıp kımıldanamadan beni süzdü.

"Siktir." Dedi fısıltı gibi. Çok şaşırmış durmuyordu aslında.

"Kahretsin... bu kadar salak olamayız." Dedi ardından. Elleriyle yüzünü sıvazlayıp sağ eliyle siyah saçlarını geriye taradı.

Ben sessizle onun sindirmesini beklerken başını tavana kaldırıp derin bir nefes aldı.

"Demek bizi kandırdın? Öyle mi ufaklik?" Dedi çatık kaşlarıyla tavana bakarken.

Ellerimi nereye koyacağımı bilemezken stresle terleyen avuçlarımı pantolonuma sürttüm.

"Öyle değil." Sesimi ben bile zor duyarken kendini anında duymus ve gözlerini bana çevirmişti.

Elini ensesine atıp kaşıdı. Tamam en azından hayalimdeki gibi 'yalancı' diyerek beni terastan sallandırmıyorlardı.

"Pars dışarıda, Arslan duşa girdi. " başımi salladım sessizce.

"Hepinizle aynı anda mı konuşalım?" Dedim gözlerimi etrafta gezdirirken. Gözlerine bakmaya cesaretim yoktu. Atalar ikizlerinden gerçekten tırsıyordum.

"Öncelikle kasılmayı bırak, hüptrik." Dedi ne diyeceğini bilemez gibi. Ardından ise alayla güldü kendi kendine.
"Hüptrik..." diye tekrarladı.

Eliyle oturma grubunu gösterince hızla ayak uydurarak tek kişilik koltuğa oturdum. Ellerimi kucağımda birleştirirken başımı uere eğdim.

Çenemde hissettiğim baskıyla nutkum tutulurken Aslan Atalar yüzümü kaldırdı. Önümde çökmüş ve bizi aynı boya getirmişti.

"Gerilme." Ses çıkarmadım. Dikkatle yüzümü incelerken yine konustu.

"Tahmin ediyorduk , hüptrik." Gözlerimi gözlerine ćevirmemle saniyelik bir tebessüm edip elini çenemden ćekti.

"En azından ben ve Arslan bu ihtimali düşündük."

"Biliyor muydunuz?" Başını iki yana salladı.

Hüptrik ; AlinaWhere stories live. Discover now