•6•

1.2K 100 43
                                    

5 yeni mesaj!

Emre iti: Lan kapıyı bilerek mi açmıyon şerefsiz

Emre iti: valla anlık gelişti hiç aklımda yoktu

Emre iti: hem senin evde yapmadık birader

Emre iti: yani çok az yaptık ama valla çıktık sonra

Emre iti: Lan açsana şu kapıyı

Gelen bildirim sesiyle ve kapımın yumruklanmasıyla sanki asıl yumruğu ben yemişimcesine uyandım.

Daha gözlerimi açamadan kapıyı açtığımda üstüme atlayan Emreyle karşılaşmıştım.

"Lan sen zaten evde değil miydin?"

Emre dediğim şeyle gözlerini devirdi.  "Birader yengenle dışarı çıkalım dedik senin sağın solun belli olmaz bi anda eve gelirsin diye."

Yenge dediği kişi büyük ihtimal ismini dahi bilmediğim öylesine kızlardan biriydi. Emre'nin bile kızın adını bilip bilmediğinden emin değildim.

Onu onaylarcasına kafa salladıktandan sonra banyoya doğru yürüdüm. Bir gözümle de duvardaki saati süzdüm. İşe gitmeme daha vardı. Emre şafak operasyonu yapar gibi uyandırdığı için.

Akşamdan kalma olmaktan kesinlikle nefret ediyordum.

Bir saniye,  evet akşamdan kalmaydım. Ve en son hatırladığım şey ise arabamın arka koltuğunda uyuyakalmamdı.

Sürücü koltuğunda ise Danilo şefin olması.

Bir kaç görüntü zihnime dolarken ben çoktan soğuk suyun altına girmiştim.

Danilo şefe aklımdaki soruları sormuştum ama beni geçiştirmişti. Ayrıca evimi nereden biliyordu? Tanrı aşkına bu adam kafamı karıştırmaya daha ne kadar devam edecekti!

Hem, aramızda bir şey geçmiş miydi acaba? olsaydı hatırlar mıydım?

Kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. İki alkol alınca da şefime yürümezdim herhalde.

Yine de böyle düşününce kendimden pek emin olamamıştım. Cinsel yönelimim belliydi. Kadınlardan kesinlikle hoşlanmıyordum ancak bu zamana kadar yakınlaştığım tek bir erkek dahi olmamıştı.

Danilo şef yakışıklı ve tam benim tipimdi. Bu yüzden alkol aldıktan sonra üzerine atlama olasılığım çok yüksek olmasa da vardı.

bunun olma olasılığı bile utanç içinde kıvrılmama yetti. istemeden de olsa hayal etmiştim. Danilo şef'in kaslı kollarının arasında olmak,

Ve siktir!

önümdeki şişliğe bakılırsa halletmem gereken bir işim vardı.

-

"Alican hamur işinde iyi misin?"

Cemrenin sorduğu soruyla kafamı kaldırdım. "Pek sayılmam."

Cemre sıkıntılı bir nefes alıp yaptığı yemeğe geri döndü. Sanırım başaramayacağını anlayıp bana paslamak istemişti ama hamur işinde gerçekten kötüydüm.

Dünden beri Danilo şefi de görmemiştim. Adam kaybolmuştu resmen ve öğrendiğim kadarıyla da bugün burada olmayacaktı.

Evimi nerden bildiğini öğrenmek istiyordum. Bütün gün kafamı karıştıran şeylerden biri de buydu.

Adam son günlerde sürekli aklımdaydı amına koyayım.

Önümdeki yemeği aniden bırakıp telefonumu aldım elime. Mesaj atmak yüzyüze konuşmaktan daha mantıklıydı.

"Bir şey mi oldu?" diye soru yöneltti Kıvanç.

Ben aniden çekilince bir şey olduğunu düşünmüştü sanırım.

"Yok hayır da işin yoksa şu yemeği garsonlara verebilir misin ufak bir konuşma yapmam lazım da."

O anlayışla kafasını sallayıp yemeğin son dokunuşlarını yaptı ve servis için gönderdi.

Arkadaki sandalyelerden birine oturarak mesajları açtım. İstemeden de olsa heyecan yapmıştım. Nasıl bir giriş yapmalıydım ki?

Alican: Merhaba şefim, nasılnız?"

bir süre düşündükten sonra bulduğum en sade mesajı atarak cevap beklemeye başladım. Sabah düşünerek kendime asıldığım adama atabileceğim en saçma mesajdı belki de. Aklıma gelenlerle yine kızardığımı hissediyordum.

kendi kendime olan cebelleşmemi mesaj sesi bölünce heyecanla açtım.

Danilo şef: Merhaba Alican, iyiyim sen nasılsın?"

Bir sürü şey yazıp sildikten sonra cesaretimi toplamıştım.

Alican: Ben de iyiyim şefim, müsaitseniz bir şey soracaktım.

attığım mesajın Danilo şefi gereceğinden bir haber cevap bekledim.

Danilo şef: Tabikii, ne istersen.

Alican: Öncelikle dün beni eve bıraktığınız için çok sağolun. Size gerçekten minnetarım.

Alican: Ancak evimi size hiç söylememiştim. Nereden öğrendiğinizi anlayamadım.

İyice cesaretimi toplayıp dün cevabını alamadığım soruları da hatırlatmak istedim

Alican: Ayrıca şefim, hakkımda bu kadar şeyi nereden bildiğinizi de hiç anlayamadım.

Alican: Bana anlatmak istediğiniz bir şey var mı?
(görüldü)

Görüldü yememle birlikte kaşlarım çatıldı. Acaba fazla mı sorgulamıştım? Şefimle böyle konuşmak kesinlikle doğru değildi. Beni kovar mıydı ki?

aklıma gelen saçma sapan düşünceleri bir kenara atmaya çalışarak yediğim görüldüyle bakışıyordum.

Kaçıp durmasından gerçekten sıkılmıştım. Ortada dönen bir şeyler vardı ve öğrenmek için can atıyordum.

Ancak olaylar istediğim gibi olmamış, Danilo şeften bir cevap alamamıştım.

Çıkışa kadar belki gelir umuduyla sürekli kapıya dönsem de bir ses seda yoktu.

Sıkıntıyla oflarken eşyalarımı ceplerime tıkıştırıp iş
arkadaşlarıma veda ederek evime geçiş yaptım.

İstemeden de olsa modum düşmüştü. Danilo şef beni gerçekten çıldırtıyordu.

Tam üzerimdeki yorgunlukla yatağıma uzanacaktım ki gelen bildirim sesiyle koşarak telefonumu kaptım.

Bütüm gün böyle dolaşmıştım resmen en ufak bir bildirim sesinde o zannediyor heyecanlanıyordum.

Bu sefer gerçekten de istediğim kişiydi.

Hiç bekletmeden aceleyle mesajı açtım.

Danilo şef: Bunlrı sonra konujalım olur mö

Kaşlarım istemsiz çatılırken ellerim klavyenin üzerinde dans ediyordu resmen.

Alican: Şefim iyi misiniz?

Danilo şef: Bem itiyim sen değlskn
(ben iyiyim, sen değilsin.)

Anladığım kadarıyla bizimle mekana gittiğinde ağzına alkol sürmeyen adam şuan sarhoştu.

Kendimi ona karşı borçlanmış hissediyordum. O benim sarhoş halimle uğraşmıştı. Hem nerede olduğunu dahi bilmiyordum başına bir şey gelebilirdi.

Alican: Şefim konum atar mısınız? sizi almaya geleceğim. pek iyi değil gibisiniz.

Danilo şef: me zasnn sorarsızn dirw bekliyoruzm
(ne zaman sorarsın diye bekliyordum)

Danilo şef: *Konum*

Şefin konum atmasıyla arabamın anahtarını alıp çıkmam bir olmuştu. Hem ona borçluydum merak ettiğimden gitmiyordum ya.

Chance | Danilo & Alican Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin