Cherry And Lavender | Hyunlix [Omegaverse] ✓

Bölüm 7: Hastane

˘⁠︶⁠˘

Minho, pazartesi sabahı yaptığı market alışverişiyle erkenden Felix'in evine uğradı. Felix uyuyordu, bu yüzden kapıyı Jisung açtı. Minho'yu tanımıyordu, o yüzden önce bir yüzüne baktı.

"Merhaba." Dedi Minho, poşetleri kenara koymaya yönelirken. "Ben Minho, Felix'in abisi. Sen Jisung olmalısın."

"Evet." Jisung'un kaşları çatıldı. Felix'in abisini, nedense pek iyi hatırlamıyordu.

"Felix nerede?" Diye sordu Minho poşetleri mutfağa bırakırken.

"Uyuyor."

Minho işini hallettikten sonra merdivenlere yöneldi, doğruca Felix'in odasına gitti. Jisung da arkasından onu takip etti.

Minho, Felix'in yatağının yanına oturdu, Felix'in alnını okşadı. "Uyan artık uykucu, abin ge-" elinde hissettiği sıcaklıkla bir anda duraksadı. "Felix?" Felix'i biraz sarstı.

Felix gözlerini zar zor açıyordu. Birkaç kere gözünü kırpıştırdıktan sonra, sonunda belli belirsiz bir ses çıkardı. "Abi?"

"Felix sen yanıyorsun." Felix'in üzerini açtı, yanaklarını yokladı. Ardından Jisung'a döndü. "Sirkeli su hazırlar mısın?"

"Hastaneye götürelim." Dedi Jisung, sakinliğini korumaya çalışarak. "Evde böyle iyileştiremeyiz. İlacı da yok."

"Senin vaktin var mı?"

"Ne?" Jisung bir anda kaşlarını çattı, Minho'ya baktı.

"Sizi hastaneye bırakabilirim ama beklemek için vaktim yok, işe gitmem lazım. Onunla bekler misin?"

Ne diyebilirdi ki, reddetmek gibi bir şansı mı vardı?

Hızla evden çıktılar. Jisung arka koltuğa oturdu, Felix'i de kucağına yatırdılar. Kısa bir yolculuktan sonra hastaneye geldiler. Minho yine kucağında, Felix'i acile götürdü.

Felix sedyede uzanır, doktor kontrolleri yapılırken, Minho Jisung'a baktı. "Bir şey olursa beni Felix'in telefonundan ara lütfen."

"Geri nasıl döneceğiz? Felix'i nasıl taşıyacağım ben?"

"Kendisini iyi hissedene kadar burada kalın. Sonrasında taksiyle dönün. Gerçekten gitmem lazım." Tam arkasını dönüp gidecekken, bir anda geri döndü. "Teşekkürler Jisung." Ardından hastaneden ayrıldı.

Jisung, bunu düşünmemeye çalıştı. Hızla Felix'in yanına döndü.

Doktor işi bittiğinde kafasını kaldırdı, Jisung'a baktı. "Kötü üşütmüş. Şimdilik serumlarla toparlarız ama birkaç gün iyi bakılması ve ilaçlarını aksatmaması gerekiyor. Hatta bu günü burada geçirse iyi olur. Siz mi ilgileneceksiniz?"

Yine, Jisung'un başka bir çaresi mi vardı?

"Evet..."

Felix'i muayene alanından bir odaya taşıdılar. Tekrardan bir sedyeye uzanmasını sağladıktan sonra damar yolu açıldı, serumu takıldı.

Jisung, yapması gerekenin ne olduğunu biliyordu. Hemen Felix'in telefonunu aldı, dün kendi elleriyle Felix'in telefonuna kaydettiği adamı aradı...

˘⁠︶⁠˘

Hep takım elbise içinde gördükleri yakışıklı, lavanta kokulu adam, bugün biraz farklıydı. Altında gri bir eşofman vardı, hızla beyaz bir tişört giymişti. Üstündeyse, diğer kıyafetlerinden bir hayli bağımsız, siyah bir kaşe mont vardı. Saçları yağmurdan iyice dağılmış, yüzü düşmüştü.