Bölüm 19: Kaçırma

1.8K 232 194
                                    


Bölüm hakkındaki yorumlarınızı merak ediyorum, lütfen geri dönüş için yorum bırakmayı unutmayın 🫶🏻

Hyunjin'in acele ettirmesiyle, gece yarısına doğru soluğu hastanede aldılar. Acilden yaptırdıkları giriş sonucunda bir sorun olmadığını, sadece Felix'in biraz zorlandığını duyduklarında biraz olsun rahatlamışlardı.

Bir süre yapamayacaklarını bilseler de sorun değildi. Haftalık kontrolleri aksatmayıp bebekleri sorunsuz büyüdüğünde, her şeye kaldıkları yerden devam edeceklerdi.

Peri masalı hayatları, devam etti, ediyordu.

Sonraki hafta Jisung, Felix'le beraber tam mesai yaparak kitabı bitirmeye odaklanıyorlardı. Kitap bittiğindeyse Hyunjin uzun bir süre izin almayı, hamile eşine göz kulak olmayı planlıyordu.

Şimdilikse işe gelip gitmesinde bir problem yoktu.

Felix'in dudaklarına ufak bir öpücük kondurduktan sonra onu Jisung'a bıraktı ve evden ayrıldı. Arabasına bindi, kısa bir sürüşün ardından ofisinin önüne geldi.

Yaptıkları iş, zor bir iş değildi. İyi eğitim almış birkaç finans danışmanı gün sonu raporlarını kontrol ederek ünlü şirketlerin finans dökümanlarını raporluyorlardı. Yani gün sonunda birkaç saat yapılan işle ceplerine yüklü bir miktar para giriyordu.

Hyunjin'in tek göreviyse onlara bir ofis verip tanıdığı ünlü şirketlerin işlerini bağlamaktı. Çok zekice düşünülmüş, neredeyse hiç iş yapmadan ceplerini bolca dolduran bir işe sahip olduğundan herkesin keyfi yerindeydi. 6-7 çalışanlı, mütevazı bir ofisti yani iş yeri.

İçeri girdiğinde onu girişte her zamanki gibi sekreteri karşıladı. Sekretere ihtiyacı bile yoktu. Yanında çalıştırdığı 22 yaşındaki yeni mezun çocuk, Hyunjin'in kahvesini getirip yemeğini sipariş ediyor, ailesine bakmak için para kazanıyor ve boş zamanlarında diğer büyüklerinden finans işini öğreniyordu.

"Günaydın bay Hwang." Dedi çocuk, her zamanki neşesiyle. "Sizi ziyaret için dostlarınız geldi, odanızda sizi bekliyorlar."

Hyunjin bir an için duraksadı. Hyunjin'in, dostu mu vardı ki? Chan veya Hwasa'nın gelmesine pek ihtimal vermiyordu, ama onlar olabilirdi. Ya da Minho, özel olarak mı görüşmek istemişti?

İçeri girdiğinde, şaşkınlığını gizleyemedi, çünkü gördüğü kişi bunlardan hiçbiri değildi. Koltukta oturan, biricik düşmanı, Seo Changbin'di.

Hyunjin Changbin'i gördüğünde duraksadı, yüzüne baktı. "Neden buradasın?"

"Ya da ben sana bir soru sorayım." Dedi Changbin, büyük masanın önündeki sandalyede oturup Hyunjin'e doğru bakarken. "Sen neden hayattasın?"

Sekreterin şaşkın bakışları arasında, Hyunjin yavaş adımlarla Changbin'e doğru ilerledi. Sekreter büyük kapıyı kapatırken, Hyunjin de Changbin'in karşısındaki tekli sandalyeye oturdu. "Kader."

"Kadermiş. Biricik eniştemin sana karşı bu kadar merhametli olacağı aklıma gelmezdi. Ama seni elimden kurtaracak kadar korkakmış."

"Bunun Minho'yla bir alakası yok. Zaten beni öldürmeyecektin Seo. Elimde ne varsa alıp beni yok etmeyecek miydin?"

"Yok mu oldun?" Changbin'in kaşları çatıldı. "Sevgilinle kurduğun küçük evcilik oyunun ve işyerin gayet mutlu görünüyor. Sana yaşatmak istediğim hayat bu değildi."

"Artık eski ben değilim. Sen de değilsin, koskoca yer altı ve yer üstü kralı-"

"Yağ çekmeyi kes, yağcı köpek. Yeni bir hayata başlama hakkını kim verdi sana? Ya da şöyle sorayım, mutlu olmayı hak ettiğini mi sanıyorsun?"

Cherry And Lavender | Hyunlix [Omegaverse] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin