just friends | arcen

transparan

Okey gecesi için hazırlanıp çıkmış ve Emre'lerin evine doğru yol almıştım. Bugün hava yağmurlu gözüküyordu ama gökyüzünde hiç bulut yoktu. Muhtemelen geceye doğru yağardı. Saate baktığımda 6'ya geliyordu. Çok geçmeden eve varmış, zili çalmıştım.

"Kim o?"

Yanımdaki kapı otomatiğinin ışığı yanıp Emre'nin sesi geldiğinde beni izlediğini anladım ve kameraya doğru kafamı eğdim.
"Deccalin geldi aç kapıyı küçük Emre!"

"Sikimin henüz o kadar eğitimi yok ama istersen-"

"Aç lan kapıyı! Pis herif!"
Cümlem biter bitmez kapı açılmış, kameraya doğru yan yan bakarak içeri girmiştim. Merdivenlere yönelip birinci kata çıktığımda Ömer kapıda beni bekliyordu.

"Aman efendim davete icabınız sağolsun. Ne zahmet ettiniz buyrun geçin geçin."
Ömer elleriyle içeriyi gösterip kapının yanında dikilirken gülümsedim.

"Teşekkür ediyorum efendim."

İçeri geçtiğimde Emre ve Cenan fifa oynuyorlardı.

"Hoşgeldin Arif."
Cenan son derece ekrana focuslanmış, bakmadan konuşuyordu. Emre ise hırsın verdiği refleksle dilini çıkarmış, koltuktan kalkıp kalkıp oturuyordu. Ömer ile ben tekli koltuklara geçip sohbet etmeye başlamıştık.

"Oğlum sen geçen gece neler yaptın öyle."
Ömer gülmesini tutmaya çalışarak konuştuğunda, elimle anlımı tuttum.

"Ömer ne olur hatırlatma ya, çok fenayım. Çok detaylı hatırlayamasam da rezil olduğumu biliyorum ya o bana yeter."

"Kanka rezil olmak sayılmaz bence. Baya iyiydin yani. Kızların da çok hoşuna gitti dansların falan. Cenan zaten bi değişik oldu, alkolün etkisiyle seni kız bile sanmış olabilir. Bakışı falan değişti."

Söylediği şeyle birlikte dumura uğrarken, Ömer'e yaklaştım. Ne demek bakışı değişti, nasıl yani?
"Bakışı değişti derken?"

"Cenan'a yaptığın dansı hatırlıyorsun değil mi?"

Evet hatırlıyordum. Cenan'ın önünde twerk atmıştım ama onun mimiklerini hatırlamıyordum.

"Ne bileyim böyle bi azdı gibi oldu ben yaslayacak sand-"

"Yuh Ömer sana yuh!" Elimi ona doğru sallamıştım.

Şimdi Cenan duyarsa çok fena benzetirdi Ömer'i. Dediği şeye bak ya..
Acaba?

Ay sus Arif!

Oyunları bittiğinde hep birlikte pizza söylemiş ve masaya geçerek sohbetler eşliğinde yemiş, daha sonra ise okey masası kurmuştuk. Bir yandan çay içerken diğer yandan da okey oynuyorduk. Cenan benim eşim olmuştu ve şimdiden puan olarak fark atmış şekilde ilerliyorduk. 6. Elden sonra Emre ve Ömer mızmızlanarak oyunu durdurmuşlardı.

"Yeter ama ya, ne bu ayağınla taş mı veriyorsun çocuğa Cenan? Hep siz kazanamazsınız brocum kusura bakma ben burada bir bit yeniği ararım yani." Emre ellerini kaldırarak yüksek sesle konuşmuş daha sonra ise çayını alarak ayaklanmıştı.
"Ben bir dumanlanıp geliyorum şu balkonda."

Geriye üçümüz kaldığımızda, taşları toplayarak çantaya yerleştirmiş. Geri kalanları da Ömer alarak yerlerine yerleştirmişti.

Saate baktığımda 12'ye geliyordu. Hepimiz bu gece burada kalacağımızdan dolayı eve gitme derdi yoktu.

Emre içeri geldiğinde koltuğa atmıştı kendini. Biz de Cenan'la iki kişiliğe oturmuş hepimizin başında bir düşünce bulutu meydana gelmişti.