film gecesi

368 24 0
                                    

Cenan ile birlikte akşam film gecesi yapmayı planlamıştık. Üstelik yeni aldığımız pijamalarımızla. Bir sürü aburcubur ve sıcak çikolata almıştım. Yanına ise Cenan ile birlikte kurabiye adam şeklinde kurabiyeler yapacaktık. Malzemeleri tezgahın üzerine yerleştirirken zilin çalmasıyla elimdekileri bırakmış ve kapıyı açmadan önce boy aynasından kendimi incelemiştim. Giydiğim pijama takımının şortu bir tık kısa gelmişti ama sorun yoktu. Gayet hoş duruyordum. Otomatiğe basıp kapımı aralamış ve Cenan'ın çıkmasını beklemiştim. Merdivenin başında onun kafasını görmemle gülümsedim ve kapıya yaslandım. Beni gördüğünde o da aynı şekilde gülümsemiş ve ayakkabılarını çıkarıp içeri girerken tek kolunu belime sararak yanağımdan öpmüştü.

"Hoşgeldin birtanem."

"Hoşbuldum güzelim. Ne kadar tatlı olmuşsun sen böyle."
Kafasını eğerek üzerimi süzerken, tek elimle yanağını okşayarak teşekkür etmiş ve elinden tutarak odama yönlendirmiştim.

"Yatağın üzerine koydum pijamalarını. Giyin gel hemen, mutfaktayım ben."

"Peki."

Ben mutfağa ilerleyerek ölçmek için kullanacağımız bardakları çıkarmış ve malzemelerin yanına koymuştum. Daha sonra ise telefonumdan tarifi açarak göz atmıştım. Çok geçmeden Cenan mutfağa girdiğinde onu baştan aşağı süzmüş ve gülmeme engel olamamıştım. O kadar tatlı görünüyordu ki. Altında kırmızı beyaz çizgili eşofman, üzerinde ise her yerde kar taneleri ortasında ise kardan adam resmi olan uzun kollu sweat.

"Nasılım?" Etrafında bir tur atmıştı.

"Çok yakışmış, çok tatlı olmuşsun."
Ona yaklaşıp parmak uçlarımda yükselerek yanağına kocaman sesli bir öpücük kondurmuştum. Memnuniyetle gülümsemiş ve tezgahın önüne geçmişti.

"Hadi başlayalım o zaman."

Onu onaylayarak yanına gelmiş ve tek tek malzemeleri koymaya başlamıştık. Tarçından koyacakken Cenan fazla sevmediğini bu yüzden tarifte yazanın yarısını koyabileceğimizi teklif etti. Ben de sorun olmayacağını söyleyerek dediğini yaptım. Bütün malzemeleri koyduğumuzda yoğurmaya başlamıştım. Daha sonra ise yağlı kağıdın üzerine bütün hamuru koyup merdane ile açmaya başladım. Cenan da bu sırada kalıpları getirmişti. İki tane kurabiye adam şeklinde kalıbımız vardı. İkimiz de ince hamurun üzerine kalıpları basarak çıkan şekilleri tepsiye diziyorduk. Cenan taşırken kurabiye adamın bacağını koparmış bana birkaç saniye çocuk gibi bakmıştı. Bu haline gülüp elinden alacağım sırada ise hamuru ağzına atıp yemeye başlamıştı. Tek gözümü kısarak onun yüzüne doğru şaşkınlıkla bakarken o hamurun tadının gayet güzel olduğundan bahsediyordu.

"Hayatım yeme artık. Bak sonra kurt çıkacak midenden."
Ben kalıpları çıkarmaya çalışırken halen daha ağzına minik minik hamurlar atıyordu.

"Yalan o yalan, inanma sen öyle şeylere."

Kafamı olumsuz anlamda sallayıp kalan hamurları tekrardan merdane ile açmaya başladım. Cenan ise o sırada rahat durmayıp bana sırnaşmaya çalışıyordu. Onu kıçımla ittirip şekilli hamurları tepsiye dizmeye devam ettim. Kalan minik hamuru dibimdeki adamın ağzına sokmuş ve tepsiyi alarak ısınmış fırına yollamıştım.

"Ne kadar beklememiz gerekiyor?"

"40 dakika."

Bana doğru yaklaşarak elimden tutmuş ve kendine doğru çekerek mutfağın ortasında salınmaya başlamıştı. Müziksiz ortamda resmen dans ediyorduk. O güzel bir şarkı mırıldanarak beni etrafımda döndürdüğünde kahkaha atmaya başladım.

Bir süre o şekilde dans ederken kurabiyelerin pişmesene az bir zaman kaldığını fark etmiş ve sıcak çikolataları hazırlamıştık. Diğer aburcuburlar ile birlikte salona geçip masayı hazırlamış ve mis gibi kokan kurabiyelerimizi de alarak koltuktaki yerimize geçmiştik. Hemen bir tane kurabiyeyi elime aldığımda sıcaklığı ile birlikte oflayarak hızla tabağa geri bıraktım.

"Yavrum sabret biraz, soğusunlar."

Elime kupamı alarak Cenan'a doğru yaklaşmış kucağına yan bir şekilde oturmuştum. Bir eli bacağımı okşarken diğer eliyle televizyondan Grinch filmini açıyordu. Bir süre sonra kurabiyenin soğuduğunu umut ederek elime almış ve ilk ısırığı almıştım. Tadıyla birlikte zevkle mırıldandım. Cenan'a da bir kurabiye verip tepkisini izlerken, o da beğenmiş olacak ki gülümseyerek kafasıyla onaylıyordu.
Elimizde sıcak çikolatalarımızla filmi izlerken, çok huzurluydum. Hoş, onun yanında olduğum her an huzurluydum ya..

Kupalarımızı masanın üzerine bırakarak kurabiyelerden yemeye devam ederken, içimde oluşan sevgiyle birlikte Cenan'a kafamı çevirmiş ve tek kolumu boynuna sararak dudaklarını öpmüştüm. Minik minik öpücükler konduruyordum. O da diğer bir yandan bel oyuntumu okşuyordu.
Bir süre sonra başımı göğsüne yaslayarak filme tekrar odaklanmıştım.

Ne kadar zaman geçti anlamadım ama Cenan ile tekrardan öpüşmeye başlamıştık. O beni koltuğa yatırıp üzerime çıkmış, diliyle ağzımın içini keşfediyordu. Bacaklarımı beline sarıp kollarımı boynuna dolamış, ensesindeki saçlarla oynuyor, arkadaki çizgi film melodisi eşliğinde onu öpüyordum. O ise elleriyle baldırlarımı okşuyor, alt tarafının ağırlığını üzerime veriyordu.
Zaten kısa olan şortum iyice yukarı sıyrılmış, elleri kalçalarıma kadar çıkmıştı.
Nefessiz kaldığımızda dudaklarımızı ayırmıştık ama küçük öpücüklerini alt ve üst dudağıma sırasıyla bırakıyordu. Kendini koltukta hemen yanıma bıraktığında yanaklarını okşayarak gülümsemiş ve ona sırtımı dönerek televizyona bakmaya devam etmiştim. Çok geçmeden kollarını belimin etrafında sarıp kendini bana yaslamış, o da izlemeye devam etmişti. Sıcaklığı güven veriyordu adeta.

-Bölüm Sonu-

just friends | arcenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin