2.1

989 36 2
                                    

Hayallerimiz hayal olarak kalmasın
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Gün ışıklarının daha yeni yeni dolduğu odada yatakta anne ve kız bir birine sarılı şekilde uyuyordu. Kadının göğüsüne başını yaslamış sarı saçları ise annesinin yüzüne yayılmıştı. Gözünü açıp gün ışıkları yüzünden kırpıştıran kadın yüzündeki saçı da dikkatlice çekmiş ve kızının saçlarına öpücük kondurmayı unutmamıştı. Göğüsünden kızının başını kaldırıp yastığa koyan kadın bacaklarının uyuştuğunu hiss etmişti. Ağzında acı dolu kısa inleme dökülürken yatağın başında koltukta uyuyan adam irkilerek uyanmış endişe barındıran sesiyle konuşmuştu
"Hı noldu ? Mercan iyi mi ?"
Hemen karısından uyarı alan adam susmuş ayaklanınca acıyan boynunu tutup sıkmıştı.

••••
Flashback

"Baba! Baba!" diye yeni uyumasına rağmen uyanan kız mızmızlanmaya başlamıştı. Adamın odaya girmesiyle kollarını ona doğru uzatıp ellerini açıp kapatıyordu.
"Noldu benim prenesesime."
Elinden tutup öpünce çoçuğun vücudundakı ısı değişikliğini fark eden adam kızının saçlarını alnından çekerek dudaklarını bastırmıştı. Ateşinin olduğunu fark edince bir az telaşlanmış sonra ise durumu öğrenince kendisinin de telaşını yaşayacak olan kadını sakinleştirmek için sakin kalmayı seçmişti.
"Baba gözleyim acıyo" (Baba, gözlerim acıyor)
Diyen çoçuğun gözlerinden öpmüştü adam.
"Tamam, babacım bir dakika bekle hemen geliyorum"
Gidecekken işaret parmağına sarılan ellerle durmuştu. Gitme diye bakış atan kızına baktı adam;
"Birtanem," saçlarını okşayarak devam etmişti.
"Gözlerinin acısı geçsin diye ilac almam lazım"
Gözlerinin ateşten dolayı kapanmasını bile umursamayan küçük kız  daha da nazlanıyordu.
"Sen ditme buyda kal" (Sen gitme burda kal)
Bu işi karısına belli etmeden çözemeyeceğini anlayan adam derin nefes verip karısını seslemişti.
"Hayatım buraya bakar mısın?"
Nöbetten yeni gelen kadın üzerine sabahlığını geçirip kızının odasına gitmişti. İçeri girer-girmez kızında bir değişiklik sezen kadın kocasına bakmıştı.
"Noldu ? Bir sorun mu var?"
Aynı zamanda kızının yatağının yanına giden kadın adamın;
"Sakin ol hemen telaşlanma. Ateşi var bir az" -demesiyle elinde olmadan telaşlanmıştı. Hemen dudaklarını kızının alnına dokunduran kadın;
"Bir az mı ? Çoçuk yanıyor, Güven." -demişti.
"Hayatım tamam adı üstün---"
Cümlesini tamamlamadan kadının çoktan ilac ateş ölçen gibi şeyler almak için gittiğini gören adam iç çekmişti.
"Ne zamandır ateşi var ? Yatırdığında var mıydı ?"
Ateş ölçeri elinde hafif ileri geri salladıktan sonra kızının kolunun altına koymuştu. Sonra saçlarını okşamıştı.
"Hayatım, birtanem, sence ateşi olsa onu öyle uyutur muyum?"
Derin iç çeken kadın kızının alnına tekrar öpücük kondurmuştu.
"Annecim benim. Ya ben neden gittim ki nöbete."
Oflayan kadının boşta kalan eliyle elini tutan adam onu rahatlatıcı ses tonuyla demişti.
"Neslihan, lütfen çoçuklar her hastalandığında kendini suçlamaktan vaz geç. Önemli bir şey yok. Çoçuk bu ateşlenmesi normal."
"Ne yapayım, Güven zaman ayıramıyorum onlara çok. Bebeğim, kolunu kaldır anne alsın ateş ölçeri"
Kızının zar-zor kaldırdığı kolundan öpmüş ve ateşine bakmıştı.

"38! Ah, Güven geçen gün su savaşı yapmayın diye söyledim ama dinleyen kim"
Söylenerken şurupu kaşığa döküyordu aynı zamanda.
"Hadi annecim iç bakalım bunu"
Başını hayır anlamında sallayan çoçuk babasına sokulmuştu. Nazlı kızının altın sarısı saçlarını okşayan adam ikna etmek için boğazını temizlemişti.
"Babacım, iç ki hemen iyileş"
Fakat küçük kız dinlemiyordu bile başını hayır anlamında sallayınca adam bu sefer hayır diyemeyeceği teklif sunmuştu.
"Canımın içi, şu ilacı iç iyileş seni gitmek istediğin oyun parkına götüreceğim"
Yorgun gözleri parıldayan çoçuk babasına bakmıştı hemen.
"Sen içiy o şaman" ("Sen içir o zaman")
"Hemen prensesim ver bakalım annesi"
Kaşığı kadından almıştı. Neslihan kızını doğrulmasına yardım etmişti. İlacı içen kızına ardından iki kaşık su da vermiş tekrar yatırmıştı babası. Yine babasına sokulan kızın saçlarına arka arkaya öpücük kondurmuştu Güven.
İlac etkisini gösterene kadar sirkeli suyla ıslatmış olduğu bez parçalarını kızının alnına koltuk altına koymuştu kadın.
"Anne noldu ? "
Uykusundan sese uyanan çoçuk gözlerini ovalayarak çıplak ayağının zeminde bıraktığı sesle annesinin yanına gelmişti.
"Aşkım, uyandırdık mı seni "
Oğlunun omzundan tutup kendine çeken kadın saçlarından öpmüştü.
"Kardeşin ateşlenmiş"
Dudağını büzen kız abisini görünce gözleri dolmuştu.
"Abiş"
Kardeşinin yanına hemen giden Ali elinden tutup öpmüştü. Eliyle gözlerini gösteren küçük kız.
"Açıyo" -demişti.
Bu sefer aynı babası gibi kardeşinin gözlerinden öpen çoçuk;
"İyileşiceksin, annem iyileştirecek seni" - demişti
"Alicim, birtanem, kardeşine çok yaklaşma sana da bulaşır hem ayaklarında çıplak gelmişsin sende hastalanıcaksın git odana uyu, merak etme, biz burdayız"
Annesine usulca başını sallayan çoçuk kardeşinin yanağından öpüp odadan çıkmıştı. Kızının yanına tekrar oturan kadın ellerinden tutup öpmüştü. Sabaha karşı ateşi düşen küçük kızın yanına geçmişti kadın. Hemen annesinin göğüsüne başını yaslayıp saçlarına ise elini dolayan kız hastalığın vermiş olduğu uyku ile uyumuştu. Karısının ve kızının saçından öpüp koltuğa oturan adam ise başını geri doğru yaslamıştı.

~GüvNes~/ "Tek Bölümlük Hikayeler" Où les histoires vivent. Découvrez maintenant