5.1

906 28 11
                                    

Neslihan'la Güven bebeklerini kendileri öğrense ne olurdu ?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bir gün her kes dönüşmekten korktuğu ve yahutda asla onun gibi olmayacağım dediği kişiye dönüşür. Yani öyle derler; işte adam da öyle düşünüyordu bu yüzden annesi ve babası gibi olmak istemediği için bir çoçuk fikrine sıcak bakmıyordu aslında. Dünyada bir sürü annesi ve babası tarafında bırakılan çoçuk varken illa üremek mi lazım ? Bu cümleye sığınıp aslında baba olmaktan kaçmak istiyordu adam.  Peki sadece doğurmakla anne olunmadığı gibi sadece biolojik olarak bebekte katkısı olmayınca baba olunmuyor mu ? Olunuyor. Yani o korku öz ve ya da üvey olmasından aslı olmaksızın adamın içinde olucaktı. "Beni annem de babam da istememiş ki, ya ben de iyi bir baba olmazsam" sürekli bulduğu her fırsatta cümleyi dile getiren adam kadının isteğini yok sayıyordu. Neden ? Çünki onun koruma kalkanı vardı korku. Kendisine itiraf edemediği korkusu ve o korkunun arkasında saklanma çabası.
Oysa kadın ne çok isterdi adamdan bir çoçuğu olsun. İkisinden bir canı büyütsün. Bebeğinin ilk rahmine düşdüğü günden doğuma kadar her anınını iliklerine kadar yaşasın.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ocak ayına girmiştiler artık. Soğuk havanın kılıç gibi kestiği bir zaman dilimindeydiler. Kadın hastahaneye girer-girmez sıcak havanın yüzüne vurmasıyla derin nefes vermişti. Fakat kadının düşündüğünden farksızdı üstündekiler. Arabayı hastahanenin girişinden bir az uzak yerde park etmesine aldırmadan kabanını koluna asmıştı, çünki içinde sanki sönmeyen ateş vardı. Tok topuk sesinin yayıla bildiği kadar yayıldığı kolidorda hocasını  hemen gören kız elindekileri önemsemeden koşar adımlarla yaklaşmıştı.
"Günaydın hocam"
"Günaydın, Neslihanım. Hemen üzerini değiştir bu gün çok işimiz var hadi"
Faruk doktorun dediği üzere hemen soyunma odasına gitmiş ve üzerini değiştirip Faruk doktorun yanına gitmişti. Bu gün fazla kırılgan his ediyordu kendisini eski cıvıl-cıvıl enerjik kadın yoktu sanki. Bu durumu adamda fark etmiş olucak ki soru dolu bakışlarını kadına yönlendirmişti.
"Bir şey mi oldu ? Hasta mısın ? Rengin solmuş"
"Hayır, hocam değilim yani bence değilim fakat bir kırgınlık var üstümde bilmiyorum"
"İstersen sen dinlen bu gün ben---"
"Hayır hayır bu gün Selma hanım gelicek kaç aydır onun ameliyatının gelmesini bekliyorum ben gidemem"
Kadının bu hevesli konuşmasına gülümsemişti adam ve ayaklanıp hastasının yanına gitmişti tabi kadında hemen arkasından. Ameliyyattan önce kısa mola veren kadın asistanlar odasında oturmuş saçını kalemle toplamış ve elini  kendisine yelpaze olarak kullanıyordu. Bir taraftan ayağıyla ritim tutup önündeki dosyayı inceliyordu. Adamın kadının ensesine doğru üflemesiyle irkilip arkasına dönmüştü kadın.
"Napıyorsun, Güven ya. Ödüm koptu"
Diye söylenirken adam hiç kadına aldırış etmemişti. Kadının yanındakı sandaleyeye oturmuş ve sevgilisinin sandalyesinden kendisine çekmişti.
"Hayırdır ? Ne yapıyorsun burda tek başına. Beni de çağırmıyorsun?"
Adamın göz kırpıp dediği cümleyle kadın yüzüne kocaman gülümseme yerleşdirmişti.
"Şimdi şöyle, Güven hocam bu gün çok önemli ameliyatım var ve onunla ilgili bir kaç dosyaya bakmam gerekiyordu. Bu yüzden rahatsız edilmek istemedim"
"Hm demek öyle, Neslihan hocam."
Adam dudağını büzüp elini kadının boynu ile çenesi arasında çizgiye yerleşdirip okşamıştı.
"a pardon siz hâlâ stajerdiniz dimi ? Kusura bakmayın."
Demesiyle eline şaplak yemesi bir olmuştu. Celallenen kadın hemen ayağa kalkmıştı.
"Bu ameliyatdan sonra doktor olarak bu hastahane de çalışacağım hatta, baş hekimlik için kavga edeceğiz, Güven Hocam"
Hocam kelimesini bastırarak demesiyle adamın şuh kahkahasının odanı doldurması bir olmuştu. Güven de ayağa kalkıp kadının dibine girecek kadar yaklaşmıştı. Ellerini gayet rahat tavırla beyaz önlüğünün ceblerine sokmuş aşık bakışlarını kadına dikmişti.
"Desene kayp ettim bu savaşı. Ben sizinle savaşamam ki, Neslihan hocam"
Gözleri parlayan kadın gülümseyerek sevgilisine bakmıştı ve yanağına acıtmayacak şekilde vurmuştu.
"Eşek!"
Kadının ince belinden kendisine çeken adam sahte hayret dolu bakışlarla kadına bakmıştı.
"Ben ? Eşek"
"Evet sen eşek"
Kadını iyice kendisine çeken adam belini okşamış ve dudaklarına yaklaşmıştı kadının.
"Olsun, güzelim. Senin için eşek de oluruz"
Diyip dudaklarını birleştirmişti.

~GüvNes~/ "Tek Bölümlük Hikayeler" Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora