5.2

784 32 18
                                    

"10 gün...10 gün geçikmişim"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kadın sesli şekilde yutkunmuştu. Elini istem dışı karnına sararken gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Gözlerini kapatıp sevgilisinin sesini kulaklarında yankılanmasına izin vermişti.
"Güzelim, bu konuyu açtın madem konuşalım. Ben çoçuk istemiyorum, dünyada bir sürü korunması gereken, ilgi gösterilmesi gereken çoçuk varken illa üremeye gerek yok"
Hemen elini çekmişti karnından ve dirseklerini dizine yaslayıp ellerini önünde birleştirmişti.
"Hayır, hayır olamaz"
Ellerine başını yaslamıştı. Göz yaşları tek tek gözlerinden aşağı düşüyordu. Şu anda bu durumda daha bu konuyu yeni konuşdukları ve adamın kesin dille itiraz ettiği bir zaman diliminde olamazdı. Belki de bu onun için en güzel andı fakat ya Güven ya Güven istemezse. Ne yapıcaktı o zaman?
"Hayır hayır yok öyle bir şey"
Elleriyle yanaklarını silmiş boğazını temizlemişti. Ayağa kalkıp odanın içinde volta atarken kapının açılmasıyla bakışlarını kapıya yönlendirmişti.
"Geldim! Geldim! 2 tane aldım kesin olsun diye. Hadi git yap"
"Şebnem..."
"Heyecandan odanın içinde volta atıyorsun. Git hadi!"
Testleri alıp tuvalete gitmişti. Arkadaşı dışarda beklerken o testi yapıp sonucunun çıkmasını bekliyordu. O sırada kendisine aynada bakmıştı.
"Hayırdır ? Göğüslerin mi büyüdü senin?"
Elleri istemsiz göğüslerine giderken üstündekinin bir az daraldığını fark etmişti. Yine de ihtimal vermese de belirtiler artıyordu. Gözünün önüne sıçaktan bunaldığı anlar geliyordu.
"Bir şey mi oldu ? Hasta mısın ? Rengin solmuş"
"Çok sıcak ve ağır kokusu var buranın"
"Cidden bu hastahanenin ısıtmasıyla oynamışlar ya bu ne sıcaklık"
"Hayatım, gayet normal sıcak falan değil"
"Noluyor, Neslihan? Bu gün gerginsin sanki"
Ve bir kaç gündür aralıkla devam eden bulantılar.

Gözü testlere kayan kadın gördüğü çift çizgiyle alt dudağını dişlerinin arasına almıştı. Yanağında yerini alan bir damla göz yaşıyla istemsiz gülümsemişti. Fakat o ankı donukluğu sabrsız arkadaşının kapını tıklatmasıyla son bulmuştu.
"Neslihan! Çatladım hadi çıksana ya"
Testleri temizledikten sonra peçeteye sarıp çantasına atmıştı kadın. Tuvaletten çıkar-çıkmaz arkadaşının meraklı bakışlarıyla karşılaşmıştı.
"Noldu ? Hamile misin?"
Evet anlamında usulca başını sallayan kadınla arkadaşının onu sarması eş zamanda olmuştu.
"İnanmıyorum! Hamilesin!"
Diye istemsiz nidalar ağzından dökülünce kadın arkadaşının ağzını kapatmıştı.
"Sağır sultan duymadı bir tek o da duyacak sayende bağırma!"
Kadından ayrılan Şebnem kaşlarını çatıp sesini azarlayıcı tonda ayarlamıştı.
"Ne bu hal, kızım? Hamilesin! Bebeğin olucak! Minicik ya minicik!"
Çoşkusunu alamayan kadın tekrar arkadaşına sarılmıştı bu sefer sarsarak hem de.
"Şebo, yavaş ke-kemiklerimi kıracaksın"
"Ay özür dilerim! Sarstım dimi ? Özür dilerim"
Hemen ayrılan kadın bu sefer elini arkadaşının karnına koyup okşamıştı.
"Merhaba, canım. Ben Şebo."
Şebnem'in bu yaptığıyla gülümseyen kadın sondakı cümleyle gülümsemesi solmuştu.
"Babandan önce tanıştık senle ama artık napıcaksın"
Arkadaşının dolan gözlerini gören kadın kaşlarını çatmıştı.
"Aman, arkadaşım daha yeni öyrendik hamileliğini hemen hormonlar yüklenmesin"
"Şebnem, Güven....Güven çoçuk istemiyor"
Diyip tekrar ağlamıştı. Bu duruma şaşıran kadın ne yapacağını bilmemiş şekilde arkadaşına sarılmıştı.

"Ah, canım benim. Kendini topla, Nesli hadi bak baban falan görecek, lütfen"

Kan testinin de yapılmasından sonra artık emindiler her ikisi de kadının hamile olduğuna. Kadınla adamın evinde adamın gelmesini bekliyordu iki arkadaş. Kadın odanın içinde volta atınca arkadaşı bıkkınlıkla nefes verdi.
"Bebek bu dakikadan sonra ters döndü, Nesli. Hatta ben nereye düştüm diye bağırıyor. Bir sakin ol kasım-kasım kasıldın ya. Benim bile başımı döndürdün"
Dudağını sürekli ısıran kadın terlemiş avuc içlerini eteğine sürtüp oturmuştu koltuğa.
"Ya ben diyemeyeceğim. Yapamam bir ay bile olmadı bu konu hakkında konuşmamız. 1 ay sonra çıkıp ne diyeceğim adama?"
Arkadaşına göz deviren kadın bir az daha yaklaşmıştı.
"Sevgilim, ben ikimizden bir bebeği karnımda can veriyorum diye bilirsin mesela ?"
"Anlamıyorsun"
"Asıl sen anlamıyorsun. Hamilesin diye oturup ağlamadığın kaldı diyeceğim onu da yaptın ya. Napıcaksın peki, Neslihan? Aldıracak mısın"
Şebnemin dediğiyle hemen eli karnına gitmişti kadının. Hayır anlamında başını sallamıştı.
"Kı-kıyamam ki"
"O zaman Güven bey sorumluluk almalı. Yani konuşmayım, konuşmayım diyorum da açtırıyorsun ağzımı. Bebek istemeyenler için koruyucu falan keşf edildi hayatım kul-"
Kadının koluna vuran Neslihan gözlerini büyütmüştü
"Yuh, Şebnem! Yuh!"
"Ne yani a. Hem Şebosunun birtanesini üzme ya. Bu kadar stres iyi değil ki"
Kadının karnını okşarken gülümsemişti.
"Böyle yaslan arkana ayağını uzat mis. Velihat geliyor,  kızımm. Velihat!"
"Üf, Şebo ya"
Kıkırdayan arkadaşına "ha şöyle" bakışı atmıştı adam. Anahtarın sesiyle Şebnem ayaklanmıştı.
"Geldi seninki kendini üzme strese girme söyle sonra hemen beni ara"
"a, Şebnem"
"Merhaba ve hoşcakal, Güvencim"
El sallayıp çıkan arkadaşının arkasından ayaklanmıştı kadın.

~GüvNes~/ "Tek Bölümlük Hikayeler" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin