Gözyaşları ve anılar.

16.4K 866 61
                                    

YILDIZA BASMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.🫶💖

Beni takip ederseniz çok sevinirim🌹♥️




"Merhaba. Biz Kamil Soydanın kaldığı odayı öğrene bilirmiyiz?"

"Bir dakika bekleyin,lütfen."

"Peki" ayak parmaklarım olan ayağımın ön tarafını kaldırıp indirerek yerde ritim tutmaya başladım. Kalbim kasılıyor, midem bulanıyor,  hastanede olan sıcak hava olsa bile içim buz kesiyordu. Neydi beni bu kadar heyecanlandıran ve ya korkutan? Amcamın uyanıp yine bana hayatı dar etme  ihtimalinin olması mı? Yoksa uyanamayıp Arazın hapse girme ihtimali mi? Gerçekten de bilmiyordum. Ben zaten şuanki konumumu anlamaya fırsat bulmuştum mu ki, bunu sorguluyordum.

Şirketteyken Mehmete bir telefon gelmiş ve hemen hastaneye gitmemiz gerektiğini  söylemişti. Kimin aradığını sormamıştım, o da söylememişti zaten. Bizde hiç beklemeden apar topar şirketten çıkmış, hastaneye gelmiştik. Yol boyu ne kadar ne olduğunu sorsam da onunda bilmediğini, sadece konunun amcamla bağlı olsuğunu söylemişti. O yüzden de olayın ne olduğunu bilmemek beni daha çok tedirgin ediyordu.

Bu son zamanlarda o kadar olaylar yaşanmıştı ki, neye üzüleceğim, neye karar vereceğim derken bazı olayları umuttuğumu fark etmiştim. Mesela amcamın vurulması..

Kolay değil gözlerinin önünde birinin kanlı şekilde ölü gibi yatması. Ne kadar okul zamanlarında görmeye alışsam da bu kişi yakının olunca işler değişiyordu.

Yakın mı uzak mı karar ver.

Yakın olduğu kadar uzak olan biri diyebiliriz.

"İkinci kat, 217 numaralı oda efendim."

"Teşekkürler" Mehmete dönüp başımla hadi diye işaret ederek merdivenlere taraf ilerledim. Bir kat için asansöre binmektense merdivenlerle çıkmayı tercih ederim her zaman. Mehmette arkamdan ilerliyordu.

İkinci kata ulaştığımda koridordaki oda numaralarına bir bir bakarak 217 numaralı odayı arıyordum.

"Yenge burada." Mehmetin işaret ettiği yere baktığımda 217 ci odayı gösterdiğini gördüm. Yavaşca  o tarafa doğru ilerlemeye başladım. Odaya alındıysa demek ki, amcam uyanmış olmalı.

İçimdeki korku hissi git gide arttığında artık midemin bulanması bana kusmam gerektiği sinyallerini gönderiyordu. Allahım sen yardım et.

Kapıya ulaştığımda içeriden hıçkırık sesleri geliyordu. Birisi ağlıyordu, hemde o kişi Melekti. Ne olmuştu ki ?

Hiç beklemeden odaya girdiğimde Mehmette arkamdan girip kapıyı kapatmıştı. Amcam sedyede uzanmış gözleri açık öylece tavanı izliyordu. Yanı başında da Melek oturmuş, başını babasının elinin üzerine koymuş hıçkırarak ağlıyordu. O kadar şiddetliydi ki, ağlaması bizim içeri girdiğimizi bile duymamıştı. Ben yavaşca Melek'e ilerlediğim sırada Mehmette yan tarafa geçmiş ayakta dikiliyordu. Lakin, gözlerinde çok bariz gördüğüm endişe duygusu vardı. Gözlerini bir an bile Melekten ayırmıyor, göz bebekleri titriyordu. Ne yani ağlayacakmıydı o da? Ben zaten birşeylerden şübheleniyordum amma bir süre ertelemeye karar vermiştim. Gün geçtikçe gördüklerim düşüncelerimi doğruluyordu. Mehmetle Melek'in arasında birşeyler vardı.

Elimi Meleğin omzuna koyduğum gibi irkilerek ayağa kalkıp beni görünce şaşırdığı için gözleri büyüdü. Benim buraya gelmemi beklemiyordu her halde. Tam ileri atılıp ona destek olmak için sarılacağım sırada iki eliyle beni göğsümden itmesini beklemiyordum.

KALBİMİN AĞASI | Mardin masalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin