Aşkın izinde kaybolmak.

18.5K 884 103
                                    


Selamlaaaarr. Ben geldimm

Öncelikle hepinizin yeni yılı kutlu olsun. 2024 te hepinize bolca başarı ve mutluluk diliyorum.

Kitabımız 30 bini geçmişşşş. Vote sayısı da 1k olmuşş. Hepinize çok teşekkür ederim.🌸

Bazen mükemmel hikayeleri görünce yazma isteğim gidiyor. Hatta hikayeyi silmek istiyorum. Sonra biri yorum yapıyor ve o beni o kadar sevindiriyor ki yeniden yazmaya devam ediyorum. Birilerinin hikayemi okuduğunu bilmek çok güzel. İyi ki varsınız💝💝

################################

Bir keresinde üniversitede psikoloji hocam bize tiksintiyi anlatmıştı. Mesela Nietzsche tiksintiyi "bir şeyin kötü olduğunu hissetme" olarak tanımlamış. Düşünüyorum da peki ben neden şu an karşımda oturan bu adam için önceden bir şeylerin kötü olacağını hissetmedim? Ona hissettiğim tiksintinin haddi hesabı yoktu. Onu görünce midemin kavrulduğunu hissediyordum. İştahım da kaçmıştı zaten. Onunla yüz yüze oturup da yemek yiyebileceğimi hiç sanmıyordum.

Onlar geldikten sonra evdeki herkes normal karşılamıştı. Hatta Sultan hanım baya bir ilgili davranmış, onları hiç fark etmediğim ikinci kattaki köşede olan odaya yerleştirmişti. Oturma odası ve yemek odası burada olduğu için tekerlekli sandalyeyle uğraşmasınlar diye böyle düşünmüştü. Sultan hanım zaten hep düşünceli bir insandı.

Kulağımda birinin nefesini hissettiğimde yana dönmek istesemde yaklaşanın kim olduğunu bildiğimden kendime engel olarak dönmedim. Tekrar aynı hatayı yapamazdım.

"Niye yemiyorsun?"

Onlar yerleşdikten sonra akşam yemeği için sofraya geçmiştik. Herkes yemeğine odaklanmış, arada sohbet ediyorlardı. Ben yine geçen sefer oturduğum yerde Araz da yanımda oturmuştu.

Bakışlarımı kaldırıp amcama yemek yedirmeye çalışan Melek'e bakıp yeniden önümdeki çorbama indirdim."Midem bulanıyor." Evet bulanıyordu. İkisini de görmek istemiyordum. Her ne kadar gerçeklerin ortaya çıkması için yapmış olduğunu bilsemde yine de bir yanım kabul etmek istemiyordu. Mırıldanmama karşılık hiçbir şey söylememişti. Şaşırmıştım doğrusu. Bir şey söyler diye bekliyordum.

Sonra bir anda konuşmasıyla ben dahil masadaki herkesin bakışları onu buldu.
"Anne biz  yorgunuz, malum zorlu bir gündü. Odamıza geçiyoruz."

Şaşkınlığıma daha da şaşkınlık eklenmişti. Önündeki tabağına baktığımda onun çorbasının da çoğu duruyordu. O da mı yiyememişti acaba?

"Oğlum daha bir şey yemediniz." Sultan hanımın sitem edircesine konuşmasına "yedik ya. Yeter bize o. Acıkırsak bir şeyler atıştırırız. Değil mi Ahu?" Diye cevap verdi.
Zaten dünden hazır olduğum için hevesle başımı salladım.

"İyi madem gidin dinlenin." Sultan hanımdan aldığımız onayla da önce Araz ardından ben ayaklanıp odadan çıkmak için kapıya doğru yöneldim. Masadaki kimseye bakmamıştım. Onların yüzünü dahi görmek istemiyordum. Bir an önce gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyordum sadece.

Aslına bakarsak bizim evlenmemizde bu durumda saçma bir hal almıştı. Ne benim korunmam gereken bir amcam, ulaşmam gereken bir abim, ne de Arazın sahip çıkılması gereken bir şirketi vardı. Hepsi hallolmuştu.

Kapıdan çıktığımız gibi arkama dönüp Araza doğru baktım. "Eminmisin bunlar burada kaldığında amcamı vuranı bulacağımıza?" Planının ne olduğunu bilmek istiyordum. Bana güvenip anlatmalıydı.

KALBİMİN AĞASI | Mardin masalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin