On

331 28 6
                                    

Kai, küçük olanı hızla kucağına almış saraya yetiştirmeye çalışıyordu. Tae, duymasın diye de normalde bağıra bağıra edeceği küfürleri içine atıyor, Hızlı olması gerektiğini kendine yeniden yeniden hatırlatıyordu. Ama hızlı olduğu an kucağında ki beden sarsılıyor, normalden fazlaca acıyla inliyordu.

Kral Jeon'a ne diyeceğini bilmiyordu uzaktan bakınca elf'i andıran alfa. Çünkü kral, 'Gerekirse kendin yaralan ama onun kılına zarar gelmesin' diyerek dişlerini sıktığında Kai, büyük bir sıçışa uğramıştı.

Ama suç her ne kadar kimse kabul etmek istemese de küçük olandaydı. Kai, kulübeden çıkınca üzerine doğru gelen üç kişiyle savaşmaya başlamış bunu gören Tae ise korkuyla, Kai'ye bir şey olacak diye kendini dışarıya attığı an karnına isabet eden kılıçla nefesi kesilmişti.

Kai'ye yardım etme sebebi eğer ona bir şey olursa, bana yardım edecek hatta yanımda olacak kimse yok düşüncesi idi. Bu küçük olanın eskimeye yüz tutmuş korkularını ikiye katlayarak ortaya çıkartırdı.

Yanlız olmaz herkesin damarına basar, her ne kadar iyi gibi görünsede kişiyi içten bitirirdi.

Tanrı aşkına düşünsenize, etrafınızda size yardım edecek -Taehyung'a yardım eden kişi Kaiydi- hiç kimse yok ve bir kralla sürekli yüz yüzesiniz!

Sizi öldürmek isteyen bir kralla...

Kai, atın üzerinde zar zor kucağına aldığı Taehyung'u en sonunda saraya getirebildiğinde nefesleri daha da hızlanmıştı. Korktuğu bariz bir şekilde ortadaydı. Kraldan ölesiye korkuyordu o...

Sarayın büyük kapısı hızla açıldığında genç adam kucağında bilinci yavaş yavaş kapanmak üzere olan çocuğa bakmış, daha da koşmaya başlamıştı.

"Taehyung!" Demişti ardından.
"Ah! Kahretsin!" Dişleri arasından sinirle tıslamış, kendine cevap dahi vermeyen çocuğa yeniden bakmıştı.

Tüm bunlar olurken doktor Jin'in yanına öyle bir hızla koşuyordu ki düşmesi an meselesi olabilirdi.

"Seokjin!" Ses tonu kalın olduğu için bağırdığı an küçük istemsiz bir şekilde titremişti.

Acısı fazla yoğundu ve kanaması iyice artmıştı.

Zaten küçücüktü...

Doktor odadan büyük bir hızla çıktığında gözle görülür şekilde belliydi ki herkes bir telaşa kapılmıştı.
Haklıydılar çünkü Kral Jeon, küçüğün yaralandığını öğrenirse bütün sarayı cehenneme çevirirdi.

Farkındalardı.

Taehyung, kral için farklı bir öneme sahipti.

"Yaralandı!" Diye soludu Kai, kesilen nefesleriyle. Seokjin dehşete kapılmış, sinirli gözlerini Kai'ye dikmişti. Bir yandan da küçük olanın yarasını açmaya çalışıyordu.

"Sana dikkatli ol demiştim!"

"Sana yemin ederim kulübeden çıktığını dahi fark etmedim." Kai'nin korkusu ses tonuna dahi yansırken bu sefer kraldan değil de küçüğe bir şey olacak kaygısı oluşmuştu içinde.

Doktor Seokjin, en sonunda Taehyung'un yarasını gözler önüne serdiğinde bir kaç saniyeliğine donmuştu. Küçük olanın yarası cidden derindi ve kanaması git gide artıyordu.

"Krala söyle!" Diye çıkıştır doktor Taehyung'u sağlık odasına doğru alırken. Kai ise donup öylece kendisine baktığında bu sefer hekim sinirle konuştu.

"Git ve krala söyle!"

###

"Ama ben çıkmasaydım aynı şey Kai'ye olacaktı..." Küçük olan beze sarılmış karnı ve kralın odasında olmasını dahi umursamadan ağzından küfürler kaçıran Jungkook'a açıklama yapma telaşına düşmüştü.

Omega | TaekookWhere stories live. Discover now