Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016

Bölüm 4: Kocalık Hakları!

MEDYA: Demir <3 (Şiddetle bakmanızı öneririm :) )

**

İçeri girip Demirin başucuna geldi. Dürtüp "Demir" dedi fakat Demir hala uyanmadı. İyice sarsıp "Demir!" diye bağırınca gözlerini açtı. Korktuğu belliydi. Hira şefkatle "Şişşt, sadece kabustu" deyip Demire sarıldı. Demir bir an ne olduğunu anlamadı. Hira ona sarılıyor muydu? Saçlarını kokladı. Kalbi birden hızlı atmaya başlayınca Hiradan ayrıldı. Hira "İyi misin?" diye sorunca başını salladı. Hira kendisi için doldurduğu suyu Demir'e uzattı. "Al iç, rahatlarsın." Dediğini yapıp suyu içti. Hira gülümseyip tam odadan çıkacakken Demirin ona seslenmesiyle arkasını döndü.

"Hira... Bu gece benimle uyur musun?"

Hira beklemediği teklif karşısında sertçe yutkundu. Bir an inanamadı. Acaba uyanmamış mıydı? Rüya görüyor olabilir miydi? Rüya falan değildi işte gayet gerçekti. Daha dün "Sen benim karım değilsin!" diyen adam şimdi ne diyordu. Derin nefes aldı. Uyku ve korku arasındaki gözler ona bakıyordu."De... Demir emin misin?"

Ellerini saçlarına daldırıp karıştırdı. "Özür dilerim ama yalnız uyumak istemiyorum"

"Ama se-" genç kızın konuşmasını kesip "Senden artık kocalık haklarımı istiyorum. Babanın seni benimle zorla evlendirdiğini unutma!" deyince Hira bir şey diyemedi. Genç adam haklıydı. Babasının yaptığının bedelini ödüyordu. Yumruğunu sıktı. Yatağın yanına gitti. Utanmıştı bir anlığına, daha önce kimseyle uyumamıştı. Bakireydi, daha önce hiç öpüşmemişti, daha önce kan bağı dışında başka bir adamla arkadaş bile olmamıştı. Ağa kızı olması namusuna daha önem vermesini gerektirirdi. Belki de Demirle bütün tabularını yıkardı. İnce yorganı kaldırıp içine girdi. Kalbi deli gibi atıyordu. Kafasını yastığa koyduğu gibi gözlerini kapattı ve Demire sırtını döndü.

Aradan geçen yarım saatte Demir uyumuştu. Hira hala uyuyamamış nefes alışverişleri düzensizdi. Aynı zamanda da yatağa girdiğinden beri sıktığı yumruğu hala da gevşememişti. Ne hissettiğini bilmiyordu. Uyumaya çalışırken beline sarılan ellerle nefesi kesildi. Ah hayır hayır... Demir ona sarılıyor muydu? Hira nefes almaya çalışırken Demir iki eliyle Hiraya sarılmıştı. Hiraya kendine çekmiş onu bebek gibi sarmıştı. Genç kadının kalçaları Demirin kasıkları ile buluşmuştu. Hiranın sıktığı eli birden gevşedi. Gözleri kapanmaya başlamıştı. Ne olmuştu? Neden bu adamın kollarında gevşemişti? Derin bir nefes alıp gözlerini kapadı. Kocasıydı sonuçta! Mardin deki kadınları düşündü. Onlar da sevmeden hatta bazen tanışmadan evleniyorlardı ama Hira onların yanında daha iyiydi. En azından bu gece hariç onu yanında istemeyen yakışıklı bir kocası vardı. Halini sevinmeli miydi? Yoksa üzülmeli mi? En azından diğer kadınlar gibi bakireliğini tanımadığı bir adama vermemişti. Hira emindi ki Demir ona zorla dokunmazdı. İstemesi bir yana kocalık hakları vardı. Eğer bir gün dünya tersine dönerde Demir onunla sevişmek ister miydi? İstemezdi... Ya isterse diye geçirdi içinden Hira. Ya isterse o zaman ne yapacaktı? Ona istediğini verir miydi? Sonuçta adamın hakkıydı. Kocalık hakkıydı. Ah isterse bu yakışıklı adama nasıl karşı çıkacaktı ki? Hira istem dışı bu gece Demiri uzun uzun incelemişti. Başka bir yerde tanışsalar kesin aşık olurdu. Bir anki cesaretle arkasını döndü.

Demir uyumuyor ve genç kadının sırtını inceliyordu. Hira dönünce şaşırmıştı. Hala vücudu Demir tarafından esir alınmış gibiydi. "Uyumuyor muydu?" diye sordu Hira. "Nefes alışverişlerin o kadar düzenliydi ki ben uyuduğunu sanmıştım."

Genç adam gevşemiş olan kollarını daha çok genç kadının beline sardı. Hira ona dönük olduğu için kafasını göğsüne yaslamak zorunda kaldı. Elleri titriyordu. Demir kafasını Hiranın boynuna yerleştirdi. Genç kadının kendine has baştan çıkarıcı kokusunu şimdi daha iyi algılayabiliyordu. Belki arkadaş olabilirlerdi. Birbirlerine düşman olmaktansa daha iyiydi. En azından boşana kadar birbirlerini idare edebilirlerdi. Hiranın kokusunu içine çeke çeke gözlerini yumdu.