Medya: Hira.
Bu aralar salondan ziyade sürekli vakit geçirdiğim odaya doğru yürürken kapının açıldığını duydum. Yüksek ihtimalle Demir işten gelmişti. Umursamayıp hemen yatak odamızın yanında bulunan odaya ilerledim. Kapının üzerine yapıştırılmış olan tablo gözüme çarptı yine. Gülüp her zamanki gibi okudum.
"Dikkat! Ultra yakışıklı Cem Saraçlı'nın yeğeni Kuzey Saraçlı'nın odası"
Cem bu tabloyla eve gelince hepimiz gülmekten kendimizden geçmiştik. Kapıyı açıp içeriye girdiğim sırada biri belimden sarıldı. Canım kocam, oğlumun babası!
Aklıma oğlum olacağını öğrendiğimiz ilk an geldi. Herkes mutluluktan hava uçmuştu. Tabi kız olmasını isteyenler hariç. Demir başta olmak üzere, babam ve Selma annem. Demir sürekli bana benzeyen bir kız çocuğu istiyordu, babam da hiç kız torunu olmadığı için istiyordu. Selma annem de bıktım oğlan çocuğuyla uğraşmaktan, kız olsun da kızlar koalisyonu kurar erkekleri ezeriz diyordu. Ama herkese rağmen benim isteğim kabul olmuştu. Erkek çocuğu! Dünyadan ziyade benim bir Demir'e daha ihtiyacım vardı.
Gülümseyip kocaman olan karnıma baktım. Dokuz aylık olmuştu bebeğim, Demir de elleriyle göbeğimi okşadı. "Merak etme, her şeyi tam onu bekliyor"
Odaya göz gezdirdim. Mavi ve beyaz yoğunluk olan odada her şeyimiz gerçekten de tamdı. Demir oğlu için baya paraya kıymış, her şeyin en iyisini almıştı. Daha şimdiden oğlumun araba koleksiyonu bile vardı. Ona dönüp dudaklarından öptüm. "O da inşallah çok yakında gelecek babası" Güldü, o ara elindeki poşet dikkatimi çekti. "O ne?" Poşeti yukarı kaldırıp içinden bir kutu çıkardı. Kumandalı helikopterdi. Helikopteri kutusundan çıkarıp odanın içinde uçurturken o kadar mutluydu ki onu bir anda tutup yanağından öptüm.
Kahkaha atıp "Çok güzel değil mi? Yeni nesil çok şanslı" dedi.
"Demir sen bunu aldın da Kuzeyin bunu kullanması için en az önünde iki üç sene var"
"Olsun ne olacak, oyuncakçının önünden geçerken gördüm aldım oğluma"
"Kuzey kullanmadan sen bozmada" deyip gülünce güldü.
"Ne yapayım kızım bizim zamanımızda yoktu bunlar" deyip helikopteri yere indirdi. "Bozarsak sözüm olsun oğluma gerçeğini alacağım" Kuzey şımarık bir çocuk olursa bunun sebebi kesin Demir, Cem ve babam olurdu. Cem daha geçen hafta bir araba aldı. Ciddi ciddi gerçek araba aldı. Daha doğmamış çocuğa araba almak... Açıklaması da şu oldu; on sekiz yaşına gelip ehliyet aldığında Demir'e araba almak için yalvarmamasıymış. Kendisi ağabeysine çok yalvarmış, yeğeni bari yalvarmasınmış! Allah'tan Selma anne aklına girdi de arabayı benim üzerime yaptılar. Demir'in arabalarının olduğu özel garajda araba ve bir kere süreyim dedim o kadar muhteşem bir araba ki benim bile içim gitti. Demir'i zaten söylemek bile istemiyorum, doğmamış çocuğa daha temelden girip bir sürü ev alması! Kafayı yiyeceğim, ben bebekken bana bunları hiçbiri olmadı. Bana bir villa al desem, oturduğun ev neyine yetmiyor saray gibi ev der oğluna daha şimdiden kaç tane ev aldı. Bir de diyor ki talimat vereceğim on sekiz yaşına girdiği gibi evler onun üzerine olacak.
Peki ya babama ne demeli?
Eski olan at çiftliğimizden ziyade iki tane kocaman at çiftliği aldı ve birine Baran'ın adını diğerine de Kuzey'in adını verdi. Küçük beyimizin daha şimdiden Mardinde bir at çiftliği var! Ulan daha bana babamdan bir mal gelmedi. Şu çocuk doğsada herkes rahatlasa!
Düşüncelerimden beni çekip alan Demir oldu. "Yavrum ben bunu gardolabın üstüne koyuyorum"
"Yer bulursan koyarsın" diye bağırdım. Gardolabın, diğer dolapların üstü hep oyuncak doluydu. Hatta yerlerde bile vardı. "Geçen hafta aldığın ayıyı bile zor sıkıştırdım bir yerlere, boyum kadar ayı almışsın küçücük çocuğa" Ki bu odam benim yatak odamdan biraz daha büyüktü, siz düşünün halimizi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016
General FictionYirmi üç yaşındaki bir kadının yirmi altı yaşındaki İstanbullu biriyle evlendirilmesi, bu zoraki evlendirmenin asıl sebebi Töre falan değil asıl sebepler aile sırları! Zoraki evlendiği karısından nefret eden bir adamın Mardinli karısıyla hayat sınav...