ÖZEL BÖLÜM

14K 516 73
                                    

Aşk bir tesadüf müdür?

Sizce aşk tesadüfleri sever mi?

Ya da güzel şeyler hep bir tesadüf sonucu mu olur?

Bazen oturup bu iki sorunun cevabını uzun uzun düşünürdüm, sonuç olarak hep aynı şeye varsamda düşünmekten hiç vazgeçmedim. Her işte bir hayır vardır diye boşuna dememişler, rabbim bizim için iyisi neyse neyi hakediyorsak onu yaşatıyor. Kalbimizin güzelliği bahtımıza da vurur arkadaşlar. Tabi seneler önce aptal ben bunları bilmiyordum, bahtım kara zannediyordum. Genç yaşımda babamdan darbe yedim zannedip hep kötüyü düşünüyordum, hayatımı yaktılar derdim. Oysa ki canım babam benim asıl kara bahtımdan kurtarmıştı, öğrendikten sonra sanki hayata yeniden başlamış gibi olmuştum. Tabi keşke kahramanım babamda yanımda olsaydı, değildi on beş sene önce toprağa vermiştim onu. Keşke ölmeden önce öğrenseydim her şeyi ve ellerinden öpüp şükretseydim ona. Şimdi düzenli mezarına gidip rabbime hepimiz için şükrediyorum.

Koskoca on beş yıl...

Aylar yılları kovarlarken peki ya neler oldu?

İlk göz ağrım Kuzey on beş yaşına bastı, aynı babası gibi yakışıklı ve çok olgun bir çocuk olmuştu. Kuzeyden yana hiçbir sıkıntımız yoktu da beş yaşındaki Ömer için aynı şeyleri söylemezdim. Amcasının kopyası olan Ömer, Cem'i asla aratmıyordu. Tipi, konuşma tarzı, hareketleri bile aynı Cemdi. Hani erkek dayıya çekerdi? İki oğlumunda abimle hiçbir alakası yoktu. Biri babası, biri abisiydi. Kuzeyden yana sıkıntı yoktu da, ah Ömer ah... Ama suç bendeydi. Hamileliğim sırasında Cem evlenmeye kalkmış sonra kızı aldatınca çok söylemiş, kızmış ve mana bulmuştum. Allah da başıma vermişti işte.

Bu on beş yıl içinde evliliğim daha da güzelleşmişti, Kuzey ve Ömer de bu güzel evliliğin kanıtlarıydılar. Demir üstüme daha da düşmüştü babamın ölümünün ardından, bana hem koca hem baba olmuştu. Gözümden damla yaş düşmesine izin vermemişti, hiç ihmal etmemişti. İdeal bir kocaydı, aynı zaman da da patron. İş alanında kendini daha da geliştirmiş, kendini tüm dünyaya ispatlamıştı. Tabi yalnız değildi, Sinanla birlikte yapmışlardı. Sinanla Nehirde mutluydular, tek sorunları vardı. Nehir'in çocuğu olmuyordu aslında bu da bir sorun değildi, zaten bir tane çocukları vardı hem Sinan'da başka çocuk istemiyordu. Tabi Nehir yinede üzülüyordu ama yıllar içinde bu fikre de alışmıştı.

Mardinde de, İstanbulda da herkes mutluydu. Peki ya ben? Hira Saraçlı bu on beş yılda neler yapmıştı?

Hayatımı adam gibi bir düzene sokmuştum. Öncelikle babamın ölümünü atlatmış, oğlumun üzerine düşmüştüm. Sonra şehirden uzak bir ev yaptırtmıştık kendimize. Kocaman evde hep birlikte yaşıyorduk. Demirin annesi de bizimle kaldığı için çok şanslıydık, çocukların üzerinde benden çok emeği vardı. Kendi annemde sık sık gidip geliyordu ve birlikte çok iyi anlaşıyorlardı. Ben önce Kuzeyi büyütmüştüm, o sırada öğretmenliği bıraktım. Yazar olmaya karar vermiştim, önce romanlarım çıktı sonra daha düşünceye dayalı kitaplar çıkardım. Bu on beş senede on tane kitap çıkarmıştım, bu sektörde benim de bir adım vardı. Demir'in de desteğiyle birlikte daha da duyulmuştum. Fuarlar, kutlamalar her yere yetişmiştim. Hatta Demir'in desteğiyle kitaplarım ülkenin her yerine ulaşabiliyordu. O sırada Sinan'ın aklına gelen mütiş bir fikirler Nehir'le birlikte bir yardım kurumu açmıştık. O sırada çok garip bir şekilde influencer olmuştum. Tabi bunda Demir Saraçlının karısı olmamın etkisi büyüktü ama bende nasıl oldu anlamamıştım. İnstagramda tanınan biriydim. Bu etkenleri de kullanarak kurduğumuz kurumu da daha büyütmüştük. Bir çok ünlüden, fenomenlerden yardım toplayabiliyorduk. Demir ve Sinan zaten arkamızdalardı ama herkesin katkasıyla bir çok işte parmağımız vardı. Doğu bölgesindeki insanlara çok yardımımız olmuştu, eğitim alanında özellikle her yere okullar açmıştık ya da iş yerleri açmıştık. Bir çok işşiz insana da iş sahası olmuştu. Olabildiğince her yere kütüphane açmaya çalışmıştık, yeter ki herkes kitap okusundu. Ülkenin dört bir yanında kimsesiz kadınlara ve çocuklara da çok destek olmuştuk. Özellikle de şiddet gören kadınların ve annesi ölmüş çocukların yanındaydık. Kurumumuzun bir çok avukatı, psikologlar ve daha bir çok alanda çalışan vardı. Adaletin yerini bulması içinde elimizden geleni yapıyorduk. Sadece insanlar içinde değildi yardımlarımız. Hayvanların bile yanındaydık, yaşanan kötü olaylarda her daim destektik. Bir çok yaşam alanları yapmıştık hayvanlara da her türlü ihtiyaçlarını da karşılıyorduk.

Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016Onde histórias criam vida. Descubra agora