BÖLÜM 8

254 26 8
                                    

Öylesine güzel bir gökyüzünün altında,
bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?

Dostoyevski

🖤

Geçmiş:Sadık Soylu'nun öldüğü gün;🖤

Yaşlı adam ikindi namazından çıkmış,kızı için elma şekeri aldıktan sonra evine ilerlemeye başlamıştı.Kızına küçüklüğünden
beri elma şekeri alır,onun mutluluğunu dudaklarında tebessümle izlerdi.
Onun bu küçük şeylerle mutlu olması,her şeyden önemliydi.

Kızı annesinin yokluğunu aramasın diye elinden gelen her şeyi yepardı.Kulaklarını insanların iğrenç sözlarine kapatmış,kızına odaklanmıştı tamamen.

Daha el kadar bebekken,"katil" damgası yemişti köylüden.Çevrelerinde olan insanlar hiç bir zaman koruyup kollamamış;kızının,
çocuklarıyla oynamalarına bile izin vermemişti

Bir bebek annesini öldürmezdi.Bu insanlar bunu bilmiyordu.Belki de anlamak istemiyorlardı.

Konuşulan şeyleri dinleyip kızına sırt çevirmediği için onu da sevmezdi kimse.
İki arkadaşından başka kimse yoktu.

Kızı onun her şeyi,tek dostu,tek ailesiydi.
Zerda okumak için bile babasını bırkıp da başka bir şehire gitmemişken,konuşmaktan başka bir şey yapmayan bu insanlar,ondan kızını bırakmasını bekliyordu.

Liseyi köyden kalkan okul servisi sayesinde okumuş olsa da,üniversite için babasının bütün ısrarlarına rağmen okumak istememişti.Asıl nedeni babasını yalnız bırakmak istememesiydi,bunu az çok tahmin ediyordu babası da.

Yaşlı adam evine doğru yürürken,uzaktan gelen bir ses onu durdurmuştu.

"Sadık ağabey!" Diye seslenen kişi bacanağı Seyfi'ydi.

Onu gördüğüne şaşırmıştı,çünkü buraya pek gelmezlerdi.Hep kızı ile birlikte giderdi yanlarına ama onlar,hiç gelmezdi ziyarete.

Olduğu yerde durmuş,araba ile yanına yaklaşan bacanağını beklemeye başlamıştı.
Sahi arabayı nereden bulmuştu?en son gittiklerinde yoktu ve alacağından da bahsetmemişti.

Araba kaldırıma yanaşıp durduğunda Seyfi beklemeden inip,adama yaklaştı.

"Selamunaleyküm."

"Ve aleykümselam." Diyerek tokalaştıktan sonra Seyfi onu eve bırakmayı teklif etmiş,
arabada onunla bir şey konuşacağını söylemişti.

Yaşlı adam,kötü bir niyet aramayarak kabul edip arabaya binmişti.

Araç ilerlerken konuşmak istediği söyleyen Seyfi ağzını bile açmıyor,ayrıca aracı da köyün dışına sürüyordu.Sadık bunu fark ettiğinde konuşmaye başlamadan durumuştu araba.

Seyfi bir hışımla aşağı inip,onun tarafına geçti ve kapıyı sert bir şekilde açtı.

"İn aşağı!" Sesini yüksek tutuyordu.Yaşlı adam hiç konuşmadan onu dinleyip aşağı indi.Sesini çıkarmıyor oluşu Seyfi yi sinirlendiriyordu ona karşılık vermesini ve bir an önce kavga başlatıp öldürmeyi istiyordu.

VİSÂL Where stories live. Discover now