BÖLÜM 23

126 10 109
                                    

🎵Grup Abdal - Kirpiğin kaşına değdiği zaman

💙

Her düşlediğini yapamıyor insan,
her düş çiçek açmıyor..

Franz Kafka

💙

Zerda Soylu,dakikalar önce;


Korku bedenimi ele geçirmişken ne yapacağımı şaşırmıştım.Adamların peşinden gidip,gözden kaybolan Göktuğ'un dönmesini bekliyordum.İçimde ki telaş git gide büyüyor ve korkumu iyice harlıyordu.

Bin bir düşüncenin içinde kaybolmuşken tıklatılan cam ile sıçramıştım.Başımı yavaşça yan tarafa çevirdiğimde küçük bir çocuk görmeyi beklemiyordum.Göktuğ giderken arabayı kilitlediği için kapı dışarıdan açılmıyordu.

Erkek çocuğu kapıyı açmamı işaret edince düşünmeden açtım.Yardıma ihtiyacı olabileceğini düşünmüştüm fakat yanılmaştım.Kapıyı açtığım gibi arka tarafta eğilerek gizlenmiş olan adam kapıyı kendine çekip kolumdan tuttuğu gibi dışarı çekmişti.

"Bırak beni! Kimsin sen,ne yaptığını sanıyorsun?" Bağırmamla birlikte bana dönüp öldürücü bakışlar atmaya başladı.Hiç umarsamadan yürümeye,beni de peşinden sürüklemeye başladı.

"Bırak beni? Yardım edin,kimse yokmu?!" Diye bağırdım.Çevrede kimse yoktu ama sesimi duyan olur diye çabalıyordum.

"Göktuğ!"

"Kes sesini?" Kolumu tutan adam dişleri arasından konuştuğunda siyah bir pikap kamyonetin önünde durmuştuk bile.Araçtan inen adamlarla birlikte korkum sanki en uçlarda değilmiş gibi daha da artmıştı.

Kolumu tutan adamın elini ısırıp,kolumu bırakmasını sağlamıştım.O,acıyla eline bakarken geri geri yürüyüp kaçmaya çalışacaktım ki,diğerlerini hesaba katmadığım için başaramamıştım.

"Ya bırakın beni diyorum! Kimse yok mu? Göktuğ!" Çemkirmelerime karşı sol yanağıma bir tokat yemiştim.

Başım yana düştüğünde,dudaklarımı kapatan bez parçasını hissettim.Sesim bez yüzünden boğuk çıkıyor kelimeler tam anlamıyla anlaşılamıyordu.

Büyük bir ses yükseldiğinde bu kez sesimi kesen şey bez değil,duyduğum sesti. Geldiğimiz yönden yükselen alevlere  odaklanmıştım.Kulakları çınlatan bu ses bombanın etkisi miydi? Arabanın parçaları yükselip yeri boylarken,içimde olduğum araçta sallanmıştı.

O an düşündüğüm şey Göktuğ olmuştu. Ya geri geldiyse ya yeterince fazla uzaklaşamadıysa? Bu düşünce korkularımın bile önüne geçmişti.

İki yanımda oturmuş beni tutan adamlara aldırış etmeden bağırıp ellerinden kurtulmaya çabaladım."GÖKTUĞ!" Desem de sesim mırıldanmadan öteye geçememişti.

Kapı hâlâ açıkken sağ tarafımda olan adamın ayağına basıp kalkmaya çalıştım.
Diğer tarafımda olan adam sertçe kalktığım yere oturtunca gözümden akanlara engel olamamıştım.

Yine aynı şeyleri yaşayacaktım.Her sabah bir kova suyla uyanıp,her an dayak yiyecektim.Bir kuru ekmek ve bir bardak su ile devam edecektim yine.

VİSÂL Where stories live. Discover now