BÖLÜM 13

156 16 22
                                    

Sevmek ve beklemek aynı şey değildir.
Herkes sever ama harkas bekleyemez...

Dostoyevski

🖤

"Komutanım gelen var." Diye fısıldadı Tuğrul.Gelen adamı iyice inceleyen Akif "köylü bu adam." Dedi.

Sabah gerçekleşecek operasyon için gece yerlerini almış bekliyorlardı.Operasyonun başlayacağı yerde,yapay yaprakların altına saklanmışlardı.

Adam timin saklandığı çalıların yanına gelerek,pantolonunu indirdi."Komutanım adam üstüme işiyor." Diye fısıldadı Toprak korkuyla.Adam korkuyla etrafı inceledi.

"Ulan git,başka yer mi kalmadı?" Diye konuştu Toprak.Adam garip bakışlar atarak fısıltıların nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu.Daha fazla beklemeyip pantolunun çektiği gibi koşar adımlarla uzaklaştı.

"Burada olmasaydık ne gülerdim var ya." Gülerek dahil oldu konuya Fırat.
"Gül sen gül.Çiş koktu her yerim."Yakınmaya başlamsıyla herkes gülmüştü kısıkça.

"Neyse açık havadayız,geçer." Akif konuştu bu sefer."Sağ olun komutanım ya." Dedi Toprak hüzünle.Sessizce gülmeye çalışan tim'e "yazık" dercesine bakışlar atarken.

"Kafamda kimin ayağı var?" Akif gülmeyi kesip başının üstünde hissettiği postalla konuştu.

"Benim komutanım.Unuttun mu?" Dedi Tuğrul açıklayarak."Görmüyorum ki." Sinirli bir şekilde soludu Akif.

"Ulan kasırga ne güzel yer bulmuşsun kendine.Komutanım sana"başımın üstünde yerin var." demek istiyor.Toprak yakınmasını unutarak Tuğrul'a laf yetiştirme çabasına girdi.Susmayı hiç sevmiyor,konuştukça konuşmak istiyordu.

"Seni şimdi alırum ayağımın altına.." Diye söylenip devamını getirmedi Akif.

"O değil de komutanım?" Diyerek soru sormak için konuştu Fırat

"Komutanım hangi komutanın,senin burada dört tane komutanın var." Diye uyardı onu Toprak.

"Kara komutanım." Diye belirtti.Göktuğ konuşulanlardan çok uzaktı.Operasyona bu şekilde katılacak olması iyi bir şey değildi. Ama kendini düşünmekten alıkoyamıyordu.

Hissettiği dürtülme,zihninde dolaşan tilkilerden bir süre de olsa uzaklaşmasını sağlamıştı.
Cihan onu sarsarak konuşuyordu.
"Komutanım,adam sana diyor duymuyor musun?"

Göktuğ gözlerini karanlıktan gelen sesin sahibine odakladı."Ne dürtüyorsun Suskun, yerimizi ifşa edeceksin!" Diye çıkıştı.
"Ne oldu." Diye sordu ardından.

"Şey komutanım,yemek işini ne yaptınız diye soracaktım?" Diye araya giren,sorunun cevabını almak isteyin Fırat'tı.

"Yemeğimi yedim geldim işte." Dedi sakince.
Tim; moralinin bozuk olduğunu fark etmiş, konuyu uzatmak istememişti.

Zaten düşünmekten kafayı yiyecekti Göktuğ.

"Yemek deyince de acıktım şimdi." Fırat herkesi güldürerek konuştu.Yemek yemek onun hayat felsefesi,yaşama sevinciydi.
Yemeksiz hayat,hayat değildi onun için.

"Ne o,bu sefer almadın mı yiyecek bir şey?"
Diye onunla dalga geçti Akif.

"Yok ya,nasıl oldu anlamadım.Unutmuşum." Derken tekrar aklına gelmişti,masanın üzerinde yiyilmeyi bekleyen bisküvileri.

"Tüh." Dedi Toprak yalandan üzülerek.

Tim bir süre pozisyonlarını bozmadan bekledikten sonra Toprak bir konuşma daha başlattı." Komutanım? Ben şimdiden uyuşmaya başladım.Sabaha kadar ne yapacağız?" Dedi.

VİSÂL Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz