ÖZELİMSİN 14. Bölüm

806 27 20
                                    

Aşığın maşuktaki hikayesiyim ben

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşığın maşuktaki hikayesiyim ben..

Güneşten kaçan bir aşkın,  kavurucu gölgesinde erimek niyetindeyim.
Esmeyen rüzgarlarda savrulmak nedir, bir ben bilirim. 
Hiç bir damlasına rastlanmayan yağmurlarda, ıslanmayı yeğelemiş bir aşığım ben...

Sadece uluyan kurtların ve öten baykuşların sesiyle, bir rüzgar uğultusunu işitebildiğimiz karanlık gecedeydik. Dört bir yanımız ağaçlarla çevriliydi ve hafif çalkantılı bir sesle akan derenin hemen yanındaki, taştan iki katlı evin, girişindeki mutfakdaydık. Gaz lambası yanıyordu, bu nedenle fazla ayrıntı görebilecek kadar aydınlıkta değildik. Yediğimiz yemekler bitmişti ve sevdiğimle beraber mutfağı topluyorduk.

Ben on dokuz yıllık ömrüm boyunca, mutfakta bir işin elinden tutan erkeğe hiç rastlamamıştım. Şuan hissettiklerimi tarif etmem gerekirse,  bir mutfakta kendimi ilk defa normal insan gibi hissediyordum. Yemek yenmişti ve toplanıyordu. Bundan daha doğal birşey yoktu ama, yalnız değildim. Ya da biri bana yardım etmiyordu. Çünkü yardım edilecek bir konu yoktu ve bu konu bana ait değildi.

Yardım ediliyorsa, konu size aittir.

Ama konu size ait değilse, bu yardımdan sayılmaz.

Ev size aittir. Misafir gelir ve belki yardım eder. Çünkü ev onun değildir. Ama aynı evin içinde yaşayan bireyler, her işten birlikte sorumludur. Kimse size yardım ettim diyemez. Zaten onun asıl görevidir. Ben ne anneme, ne de yengeme yıllardır bunu anlatamadım. Ama kendi içimde sürekli cebelleştim. Şimdiki şaşkınlığım da bu sebepten...

"Sana piyano çalmamı ister misin Beylem?"

Duyduğum cümleyi idrak etmekte zorlandım.

"Sen piyano mu çalıyorsun?" diye sordum şaşkınca.

"Gel benimle.." diyerek elimden nazikçe tuttu ve birlikte yürümeye başladık. Üst kata kiremit rengindeki ahşap merdivenlerden çıktık. İki tane oda vardı. Tıpkı aşağı kat gibiydi. Ama bu katta, sağ taraftaki oda yatak odasıydı ve sol tarafta başka bir oda vardı. O odaya girdiğimizde ilk olarak karşılaştığım şey, koskocaman ahşap bir piyanoydu. Hemen karşısında bej renginde bir koltuk vardı.

"Akman bu çok güzel görünüyor.. Dinlemek isterim" dedim meraklı gözlerimle, heyecanla bakarak.

Akman elimden kibarca bırakıp, koltuğa oturmamı işaret etti. O da piyanonun başına geçti ve taburesine oturdu. Odanın bir ucunda bulunan kitaplık rafları ilgimi çekti. Akman kitap da okuyordu. Bu gece sanki rüyada gibiydim.

KAHIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin