İSTİYORSUN 19. Bölüm

532 36 19
                                    

Bana senden kalan hatırlar da yeter

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bana senden kalan hatırlar da yeter.
Ömrümden geçip giden, gözyaşlarım neden?
Uğrunda batan gemi, elbet çıkar yüze.
Ama senden dahası yok, bendeki bedende...

Her insan kendine ait bir kalbe sahiptir. Kimisi mutluluk taşır bu kalpte, kimisi üzüntü..

Yürek canlılarda olan bir organ ismidir. Ama kalp dediğimiz zaman, beraberinde tüm duygular dizilir. Gücenmeler, darılmalar, cesaret, acıma duygusu..

Tüm hislerin merkezi olan kalbimiz, bazı zamanlarda hasis ruhların darbeleriyle kırılıyor. Bu kırılmalar sonucu bir daha asla eskisi kadar yumuşak ve saf olmayan kalbimiz, yaralarını gizleyerek iyi olan her ana sarılıyor. İyileşmiyor, sadece iyiymiş gibi yapıyor.

Bazı kalp sever, bazı kalp sevilir.

Her ikisini de doyasıya yaşamanın kıymetini, o hisleri yaşayanların çoğu bilemiyor.

Hem sevip hem de sevilen kalpler, o hisleri henüz yaşamamış olan kalpler kadar beklemediği için, yaşadıkları bu güzelliği normal kabul ediyor. Oysa ki normal değil, ona tanınmış bir şans veya mucizeyi yaşıyor.

Daha önce kırılmış bir kalple, hiç kırılmamış olan bir kalp, aynı olur mu?

Sevip de sevilen herkes, bunun çok büyük bir mucize olduğunu bilseydi, ne kalpler kırılırdı, ne de ayrılıklar yaşanırdı...

Belki erken belki de geç, bilemiyorum ama ben artık seviliyorum. Hem seviyorum hem de doyasıya seviliyorum. Daha önce hiç bu kadar derinden sevildiğimi hissetmediğim için, bu duyguların bana bahşedilmiş bir mucize olduğunun fazlasıyla farkındayım.

"Sahibi olduğun kalbi hisset.." diye fısıldıyor sevdiğim.

Aidiyet duygusuna sahip kalbimiz, aşk gürültüsü çıkarmaya devam ediyor..

"Hissediyorum.." diye fısıldadım ben de sevdiğime.

Elimde hissettiğim el, sevdiğime, Akman'a aitti. Narince okşuyordu. Yanımızda kimsenin olmayışı yüzünden hakim olan sessizlik ve gecenin karanlığı bizi birbirimize itiyordu. İki ailenin de bulunduğu bu ev şuan sessiz olsa da her an bizim başbaşa oluşumuza şahit olunduğu anda çığlıklarla dolabilirdi.

Yasak olan şeylerin insana daha tatlı gelmesinden dolayı, bu evin ürkütücü sessizliği ve fazlasıyla yakın oluşumuz, aramızdaki heyecanı ve çekimi arttırıyordu.

Bizi birbirimize bir mıknatıs gibi çeken bu yoğun duygular, yasağın aksini isteyen cesaretten geliyordu. Yüzümde hissettiğim nefes beni yakıp, kül etmişti.

KAHIRWhere stories live. Discover now