Gecelerin verdiği hüznü, gündüz örtebilir mi?
Yağmurda ıslanan hayallerimizi, güneş kurutabilir mi?
Ateşte kül olmuş maziye, su istikbal verebilir mi?Hayat tam da ümidimizi kaybettiğimiz yerden bize sarılıyordu. Bir şeyden tamamıyla vazgeçtiğimiz zaman, o şey bizim yanımızda bitiyordu. Bitti dediğim yerden başlayan onca şey var ki, saymaya kalksam hatırıma bile gelmez. Bazı yokuşlar, tırmanışa yatkın değildir. Yerin dibinde bile göğe erdim sanarsınız. Lakin bazı yükselişler vardır ki, evvela dibe batmayı gerektirir. Kendimizi ancak, dibe batınca yüzeye itebiliriz. Sağlam bir adım, güçlü bir düzlükte yaşatır bizi.
Bu hayatta attığım en sağlam adım, kardeşim için atkı örmeye başladığım gündü. Usanmadan çabaladım. El işlerimi satabilmek için yol aldığım o günlerde Akman'la karşılaştım. Her günü birbirinden farksız olan hayatımın akışı değişti. Hatta sadece değişmekle kalmadı, hayatımın akışı anlam kazandı. Zaman geçtikçe, ben Akman'ı tanıdıkça daha iyi anladım.
Benim dibe battığım o günlerde, emeklerimin karşılığı olarak hayatıma, bir tevafuk giren sevdiğim, en sağlam adımım olmuştu. Birlikte kendi düzlüğümüzü kuruyorduk. Zor oluyordu ama başarıyorduk. Biz birlikte olduğumuz sürece, her düzlükte dibe batıp çıkabilirdik.
Herkes dün geceden beri olumsuz cümleleri sıralayıp durmuştu. Kar yağdı dediler, fırtına koptu, imkansız, istese de gelemez dediler. Ama benim sevdiğim herkese cevaben ve hayatıma hayatını katmaya hitaben, göz gözü görmeyen yolları aşıp yanıma gelmişti. Sözünün eri olduğunu biliyordum. Ama yalnızca kendisi değil, yanında ailesi ile birlikte gelmiş olması da, aslında ailesinin bana ne kadar kıymet verdiğini gösteriyordu.
Akman beni onlara ne kadar güzel anlattıysa, yaşını almış iki güzel insan, bu zorlu yolları benim için aşmıştı.
"Bizi beklemiyordun galiba?" dedi gülerek Akman.
Ben bakışlarımı iki güzel insandan çekip de Akman'a bakamadım.
"Hoşgeldiniz.." diyebildim çekingen bir tavırla.
Kar soğuğu fazlasıyla dondurucuydu. Yüzüme çarpan kar taneleri yanaklarımı sızlatıyordu. Hissettiğim sızlamayla, bunca yolu kat eden bu güzel insanları hızlıca eve davet etmem gerektiğini hatırladım. Bana çok güzel gülümsüyorlardı. Babası olan adam çok samimi ve iyi kalpli bir adama benziyordu. Saçları beyazlamıştı ama biraz koyu renkler de vardı. Annesi ise fazlasıyla genç görünüyordu. Dinç ve güzel bir kadındı. Acaba ablası olabilir mi diye düşünmeden edemedim.
YOU ARE READING
KAHIR
RomanceBana doğru adımladığında ağaca bağlı olan atımı hızlıca söktüm. Tam atıma korkuyla biniyordum ki, genç adam bana seslendi. "Tamam gelmiyorum korkma" Gerçekten de gelmiyordu. Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırmıştı. "Korkmadım. Gidecektim zat...