14- Aasheghetam donyaye man

470 49 11
                                    


Öncelikle merhaba develerim.
Develerim, çünkü düşündüm taşındım. Kitabın ruhu diye bir şey var. TGT'de eseklerim diyordum okuyucuyu zorbalıyordum tehdit ediyordum güzeldi. DGKO'da konuşma yerlerini günlük gibi kullanıyorum, dertleşiyorum. Burada o kadar ölüyüz ki...

Dedim elif sen yapmacık biri misin? Yoo. 10/10 mükemmel biriyim ne demek yapmacık. O yüzden oradalardaki gibi buralarda da olabiliriz diye düşündüm.

İkinci olarak cidden yorum yok. Okunmamız güzel çok şükür, bölüm isteyenlerde oluyo AMA NİYE FİKİRLERİNİZİ PARAGRAFLARDA SÖYLEMİYORSUNUZ ARKADAŞLAR?!?

Bölümlerin geç gelme sebebi bu. Yoksa her gün DGKO'ya bölüm geliyo. Yorum var sohbet ediyoruz çünkü.

BEN SOĞUK BİR YAZAR DEĞİLİM BANA YORUM YAPIN 😭

İsyan bitti. İyi okumalar asklarim😽

×××××

Boş odada gezdirdi ela gözlerini küçük Ali. Annesini aradı ama bulamadı. Normalde bu olmazdı. Hamile kadının göbeği o kadar büyük gelirdi ki Ali'ye, hemen fark ederdi.

Uyku mahmuru olduğu bakışlarından belli olan çocuk pencerenin önüne koştu hemen. Tanıdık yüzü aşağıda gördüğünde gülümsedi kocaman. Kafasını kaşıyıp iyice sarkıttı bedenini.

Nedim ağabeyi annesiyle konuşuyordu. Kolunu sallayıp dikkatini çekmeye çalıştı adamın. Selam vermek istedi, adam görmedikçe daha da asıldı aşağı. "Nedim ağabey!" diye bağırdı en sonunda. Annesinin de, adamın da bakışları yukarı kalkmıştı. Gülümsemesi daha da büyüdü, kocaman sırıttı.

Nedim ağabeyi de aynı şekilde karşılık verip el salladı. "Ali'm, düşeceksin. Gir içeri." dedi. Yaramaz olduğundan daha da sarkıttı kendini Ali. Hep haylaz bir çocuktu.

7-8 yaşında ya var, ya yoktu. Yine de büyük gösterirdi yaşıtlarından. Koyu kahve saçları Ortadoğu'nun güneşi vurdukça parlardı. Güzel bir çocuktu. Tek kusuru vücudundaki yaralardı ancak savaşın ortasında büyüdüğünden etraf yaralı, engelli insanlarla doluydu zaten. Bu yüzden çoğu zaman çirkin bulmadı kendini.

Nedim ağabeyi gibi asker olacaktı. Kötüleri haklayacaktı. Şu ses yapan, bomba fırlatan uçakların pilotlarını bulup hepsiyle dövüşecekti. Söz vermişti annesine.

Sohbet eden Nedim ağabeyi ve annesini dinlemeye çalıştı ancak duyamadı bir şey. Düştü, düşecekti. Sonunda böyle olmuyor diyip kapıya gitti. Kilitli olduğunu gördüğünde çattı kaşlarını.

Hep böyle yapıyordu işte annesi! Dışarı çıkmasına bir türlü izin vermiyordu Ali'nin!

Tekrar pencereye koşana kadar harabe binadan sesler geldi. Çok geçmedende girdi içeri annesi. "Nedim nerede?" diye sordu annesinin arkasında adamı görmediğinde.

"Nedim değil, ağabey. Kaç yaş büyük senden."

"İzin veriyor o bana." diyip omuz silkti Ali. Tekrar soruyu yineleyecekti ki annesinin solmuş yüzünü gördüğünde boş verdi. Oturmuş kadının yanına gidip dizlerine başını koydu hemen.

"Ne oldu anne?" dediğinde uzun süre cevap alamadı. Saçlarını geriye tarıyor, seviyordu annesi. Cevap beklemedi bu yüzden. En yakın arkadaşlardı, anlatmak isteseydi anlatırdı.

Kod Adı: LEHEPWhere stories live. Discover now