29

778 46 2
                                    

"Türkçülük, dün bir kaynaktı, bugün bir çaydır. Yarın coşkun bir ırmak olacak ve yabancı duygu ve düşüncelerden gelen bütün engeller yıkılacaktır.."

~Hüseyin Nihal Atsız.

****

Bilge bir kaç dakikadır kolumda ki sargıya bakıyordu. Adama kal geldi galiba. "Aybüke," dedikten sonra derin bir nefes aldı. "Güzelim sen hastaneye gitmedin mi?"

"Gitmedim."

"Nedenini sorabilir miyim peki."

"Sorabilirsin."

"Neden hastaneye gitmedin?"

"Canım istemedi." Gayet açıktı yani. "Güzelim canının isteyip istemediği değildi önemli olan sağlığındı."

"Küçük bir bıçak yarası ilk defa yara almıyorum. Hastaneye gitmeye gerek duymadım."

"Senin için küçük bir yara olabilir ama benim için büyük bir yara. Senin canın benim canım demek. Senin canın acımıyor olabilir ama benim kalbime kaç kere hançer soktular sen bu yarayı aldığında."

"Tamam şimdi pansuman yapalım ben sabah giderim hastaneye." Diye bir öneri sundum. "Ne sabah gitmesi hadi üstüne bir şey al şimdi gidiyoruz."

"Ne demek şimdi gidiyoruz, sabah giderim gerçekten giderim."

"Güzelim zorla götürmek istemem lütfen."

"Peki." Bilgeyi onaylayıp üzerime bir şey almak için odama geçtim. Evin içi sıcaktı ama dışarısı buz gibiydi. O yüzden kalın bir şeyler giydim. Artık hazırdım.

Arabaya bindiğimizden beri Bilge arada hala söyleniyordu.

Sonunda hastaneye gelmiştik. Acil kısmına ilerledik ve muayene için sıra aldık. Geç saatlerde olduğumuz için hastane çok kalabalık değildi.

Nihayet sıra bana gelmişti. Bilge beni elimden sıkıca tutarak içeriye götürüyordu. Sanki kaçacaktım. İçeri geçip hemşirenin gösterdiği sedyeye oturdum. Bilge ise yanımda ayakta duruyor ve hala sıkıca elimi tutuyordu. "Kaçmam merak etme."

"Önlem diyelim." Ona göz devirip doktoru beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra içeriye orta boylarda esmer bir kadın girdi. Gerçekten güzel kadındı. "Geçmiş olsun şikayetiniz nedir?" Diye bir soru sordu doktor. "Bıçak yarası." Bıçak yarası diyince bakışı değişti. "Herhangi bir suça karıştınız mı peki?" Eğer evet dersek anında polisi arayacaktır. "Hayır askeriz operasyon sırasında oldu." Bilge cebinden asker kimliğimi çıkardı. Ne ara aldığını bilmiyordum. Doktor görünce rahatladı. Bende olsam suçlu değil diye rahatlardım. "Peki yaranız nerede?"

"Kolumda."

"Üstünüzü çıkarabilir misiniz?" Doktoru onaylayıp üzerimi çıkarmaya başladım. Bilge hala yerinden kıpırdamıyordu. Deli edecek bu adam beni. Sanki değilsin. Değilim.

Evden çıkmadan önce sporcu sütyenimi giymiştim şuan üstümde o vardı. Bilge ise nihayet elimi bırakmıştı. Doktor içeriye geri girdi. Sedyenin yanında olan sandalyesine oturdu ve yavaşça kolumdaki sargıyı çıkarmaya başladı. Yarayı görünce yüz ifadesi değişti sıradan bir yaraydı neden böyle oldu ki. "Yarayı ne zaman aldınız?"

"Dün gece."

"Yarayı aldıktan sonra hastaneye geldiniz mi?"

"Hayır."

"Ne oldu doktor hanım mikrop falan mı kapmış?" Soru tabiki de Bilge'den geldi. "Hayır ilk pansumanı kim yaptıysa engel olmuş ama biraz daha gelmeseymişsiniz kapabilirmiş. Çünkü sargı hasar görmüş ve bu da hala açık olan yarayı savunmasız hale getirmiş." Diye açıklama yaptı doktor. "Şuan önce yarayı temizleyeceğim ardından dikiş atacağım." Diye devam ettirdi cümlesini. Sessizce onu onayladım. Bu dedikleri yüzünden birde Bilge söylenecekti. Haklı adam. Evet haklı ama ne bileyim küçük bir yaraydı.

ASENA VE BOZKURTWhere stories live. Discover now