35

649 52 39
                                    

Yürüyoruz arkadaşlar bu yolda dik yamaçla
Zor ne bilmeyiz biz pes etmeyiz
Görüyoruz arkadaşlar ufukta bir amaç var
Yerde, gökteyiz ne şanlı milletiz.

Düşmanız esarete önderimle karşıyız
Mavi gözlerin gibi biz bu yurda aşığız
Duysun cihan, duysun biriz
Duysun bizim bu gök, deniz

Parla hilal ve yıldızım
Parla beyaz ve kırmızım
Türk'ün yolu Cumhuriyet
Parla 100 yaşındasın...

*****

Hiç bir zaman özellikle çocuğum olsun istememiştim. Hep korkmuştum ona anne olabilir miyim diye. Çünkü doğurmakla anne olunmuyordu. İçimde hep bunun korkusu vardı. Ama son zamanlarda, Bilgeyle tanıştıktan sonra ona benzeyen bir erkek çocuğum olsun istemiştim. O çok iyi bir baba olurdu. Ve ben onun baba olma hakkını elinden alamazdım. Bunu ona yapamazdım. Elinden alırsam bunun vicdan azabı ömrüm boyunca peşimi bırakmazdı.

Emre ve Bilge konuşurken birden gözlerimi açtım. Emre'nin gözü bana kaydı. Uyanık olduğumu gördüğünde ise şok olmuş bir şekilde Bilgeye bakmaya başladı. Bilge'nin gözleri hemen bana döndü. "Güzelim sen ne zaman uyandın?"

"Her şeyi duydum." Gözlerimin yandığını hissediyordum. "Emre sen eve git aslanım." Emre, Bilgeyi onayladı ve odadan koşar adım çıktı, kaçtı demek daha doğru olurdu.

Yüzümü Bilgeye döndüğümde bana üzgün gözlerle bakıyordu. "Güzelim." Ellerimi tutup dudaklarına yaklaştırdı ve ellerimin üzerine küçük bir öpücük bıraktı. Konuşmaya devam edecekken elimle onu durdurdum. "Bilge her şeyi duydum ve anlayabiliyorum. Bu saatten sonra ben belki anne olamam. Zaten benden anne olmazdı. Yani seni tanıyana kadar öyle düşünüyordum." Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Zorlukla yutkunup devam ettim. "Ben anne olamasam bile sen baba olabilirsin."

"Aybüke'm,"

"Lütfen önce bitireyim olur mu? Sen baba olabilirsin ve ben bunu senin elinden almak istemiyorum. Buna hakkım yok." Gözümden bir damla yaş düştü tam bu esnada. "Bak her şey daha çok yeniyken bitirelim."

"Aybüke sakın. Bak ben baba olmak istemiyorum. Ben sadece seni istiyorum, sadece seni."

"İstiyorsun biliyorum." Gözümden bir damla daha yaş düştü. Onu gerçekten çok seviyordum ama bu hakkını onun elinden alamazdım. Bunu ona yapamazdım. Ailesini zaten kaybetmişti. Şimdi elinde olan fırsatını da ben elinden almak istemiyordum. "Sen kocaman bir aile istiyorsun ve ben senin elinden alamam bunu. Sen bir aileyi, kocaman bir aileyi çok hak ediyorsun."

"Sikerim ailesini ben seni istiyorum. Seninle yaşamak, seninle ölmek istiyorum. Başka hiç bir şey sikimde değil. Bunu bize yapma lütfen güzelim. Ben sensiz nefes alamam lütfen." Yapamam işte anlasana yapamam. Direkt gözlerimin içine bakıyordu. Kafamı başka tarafa çevirdim. "Bitti Kağan,"

"Deme, Kağan deme bana." Başımı ellerinin arasına alıp kendine çevirdiğinde onunda gözlerinin dolduğunu gördüm. Zordu o böyle karşımda dururken ama onun hayalleri vardı ve hayalleri ile arasına girmek istemiyorum. "Güzelim bak bana," gözlerine zorlukla baktım. "Bak aile olmak için çocuklara ihtiyacımız yok. Sen varsan yeter bana. Senin olduğun her yer ev benim için. Benim ailem sensin."

"Bilmiyor muyum sanki ben senin iki çocuk istediğini, kocaman bir ailen olsun istediğini. Çocuklardan biri kız diğeri erkek olsun istiyorsun mesela. Kızınla kurduğun hayalleri, oğlunla oynayacağın oyunların, gideceğin maçların hayallerini kurmuyor musun, biliyorum hepsini biliyorum. Şimdi bana bir aile istemiyorum deme. Yapma lütfen daha da zorlaştırma zaten yeterince zor." Gözlerine son kez baktığımda bir kaç damla ardı ardına düştü gözlerinden. Onun gözlerinden düşen damlalar, benim kalbime alev olarak yağdı. "Şimdi odadan çıkar mısın? Uyumak istiyorum." Daha fazla dayanamazdım buna. Bilge oturduğu yerden kalktığında kapıya doğru ilerledi. "Hiç bir şey burada bitmedi." Kapıdan çıkarken söylediği son cümle ise buydu.

ASENA VE BOZKURTWhere stories live. Discover now