3.9

18.7K 1.7K 266
                                    

Telefon ☏

"Ne var!" Anında cırladım.

"Bir varmış bir yokmuş."

"Ne demek bu şimdi?"

"Çenenle baş edemem demek. Sus da anlatayım masalını."

"İstemiyorum." Valla yalan, bal gibi de istiyordum. Ama nazlanmak esastı.

"Yok öyle istemiyorum falan. Canın çekmiş bir kere."

"O ne demek ya, aşeriyorum sanki."

"Ne güzel örnek o."

"Dalga mı geçiyorsun benimle?" Ne diyordu bu adam?

"Bir varmış bir yokm-"

"İstemiyorum dedim." Devam edeceği sırada tekrar sözünü kestim. Bokunu çıkarıyor gibiydim biraz ama olsundu.

"Bırak, anlatayım." Masum masum mırıldandığında aşırı tatlı gelmişti sesi.

"Ne anlatacaksın?"

"Masal."

Gözlerimi devirdim.

"Biliyoruz onu. Konusu ne?"

"Ne bileyim, Hale. Uyduracağım işte."

"Tamam ama haberin olsun, feministim ben. Öyle dümbük prenslerin prensesleri kurtardığı klasik masalları dinlemek istemiyorum."

"Senin de ne hümanistliğin bitiyor ne feministliğin."

"Senin şansına hayvanseverim de dağ ayısı."

"Seviyorsun yani beni."

Dikkat ettiği kısımla gafil avlandım.

"Masalı anlat," dedim uzatmamasını dileyerek.

"Seviyor musun? Soruma cevap ver."

Tabii ki uzatacaktı.

"Vermezsem peki?" Konuşmamın sonunda yatağının gıcırdama sesi geldi. Ardından ise adım tıkırtıları doldurdu kulağımı.

"Ne yapıyorsun?"

"Yanına geliyorum."

Rahat bir tavırla kurduğu cümlesine karşı yatakta doğrulmam bir oldu.

"Saçmalama."

"Birazdan görürsün saçmalıyor muyum?"

"Gelme sakın." Gelemezdi. Benim aklım hala öpücüklerinden arınamamışken yanıma kesinlikle gelemezdi.

"Çok geç, Güzel'im."

"Seviyorum!" Ağzımdan çıkan sözün etkisiyle gözlerimi sımsıkı kapayıp utancımı bastırdım. Bir süre sessizlik olduğunda adım sesleri tekrar başladı. Tam vazgeçmediğini düşündüğüm esnada yatağın yeniden gıcırdamasıyla rahatladım.

"Bir varmış bir yokmuş."

Konuşmasından keyifli olduğu belli oluyordu. Ben ise kan ter içinde kalmıştım burada.

"Dağ ayısı," diye fısıldayarak uzandım yatağıma.

"Evvel zaman içinde kalbur saman içinde."

"Kalbur ne demek?"

"Büyük elek demek."

"Bir şeyi de bilme."

"Sus da dinle."

"Tamam be."

"Uzak diyarların birinde bir prenses yaşarmış."

Uzak'a Yakın | TextingWhere stories live. Discover now