Çok zengin bir ailenin çocuğu olan Jungkook, onların boşanmaları üzerine annesiyle gecekonduya dek düşer. Aile sevgisinden yoksun, psikolojisi mahvolmuş bu çocuğu yıkıp dökecek bir diğer haber kendinden saklanan gerçeklerken bir nebze iyi gelecek ol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir gün bu sayılarınbirkaçbasamaklıolacağını bilerek yazıyorum, umudum hep bu yönde♡
Keyifli okumalar dilerim. Bol bol oy ve yorum bekliyorum♡
◆
|10.Bölüm| •Acının Tatlı Tebessümü•
Şehir merkezinin bir tık yukarısında kalan yeşiller dolu bir piknik alanına gelmiştik. Doğal yaşam parkı gibi bir yerdi. Şırıl şırıl akan kısa şelalenin hemen yakınına çekti arabayı. Ona döndüm hafifçe. Diğerleri sanki daha önceden buraya gelmiş gibi sevinerek inmişti arabadan.
Ayakkabılarını çıkarıp altlarında şortları olduğu için dizlerine kadar suya girmelerini izledim.
"Ne yapacağız burada?"
Bana döndü yavaşça. Tam benim camımdan vuran güneş dolayısıyla gözleri daha açık yeşile büründü. Sözlerinden çok oraya daldım.
"Ne zaman huzur bulmak istesem buraya gelirdim. Dizlerime kadar suya girip serinlerdim. Sonra bizimkileri getirdim, burada mutlu olduklarını fark ettim. Onlar üzerinde işe yarayan bu büyü, belki sana da etki eder Jeon. Hadi gel."
Mayıştıran türden sakin konuşması sebebiyle hiç bitmesin istedim. Ama cümlenin sonuna nokta koyduğu an ben de yutkunup gözlerimi kaçırdım. Ve arabadan inişini izledim. Ardından suya döndü bakışlarım.
"Kendine bir şans ver oğlum."
Fısıldadım ve arabadan aşağı indim. Taehyung elini uzatıyordu bana doğru. Geri çevirmedim. En fazla bir aydır tanıdığım bir insanın elini tuttum. Yabancı hissettirmedi bu bana.
Suyun yanına kadar götürdü beni. Altımda dizlerimin bir karış üstünde biten kısa sayılabilecek şortum vardı. Ki arada bacaklarıma bakmasından rahatsız olduğunu anladım. Yutkunup ne yapacağını izledim daha sonra.
Ayakkabı ve çoraplarını çıkardı. Ardından hiç düşünmeden, nereye basacağını biliyor gibi bir yere bastı. Dizlerinin iki parmak altında biten su benim diz üstüme kadar gelecekti eminim. Bunu bilerek çıkardım ayakkabı ve bilek çoraplarımı. Suya parmak ucumla dokundum. Soğuktu ama ferah bir soğuğu vardı.
"Hadi gel."
Uzattığı iki elini de tutup bir ayağımı bileğime kadar soktum fakat tam o anda ayağımın altından geçen ve yüzgeciyle ayağıma çarpan ardından kaçan balık yüzünden çığlık atıp geriye kaçtım.
O ise anlamazca bakıyordu.
"Taehyung balık var! Balık ayağıma değdi ben girmem o suya!"
İstemsizce kusar gibi olduğumda ciddiyetimi anlamış gibi suyu gösterdi.
