12

6.8K 643 210
                                    

Hepimiz birbirimize baktık. Lola henüz olayın farkında değildi. Michael ile evi kaç kere gezdirdik bilmiyorduk.

Lola sonunda saçında ki bereyi çıkarttığında gülümsedim. "İyi bir öğle yemeği istiyorum."

Michael kapıdan bedenini sökercesine çekti ve bağırdı. "Ben de!"

Lola arkamdan küçük adımlar atarak gelirken, gülümsedim. Evde bu sese alışmıştım. Mutfağa girerken Michael, Lola ile yanıma geldi.

"Bizim çocukları da çağıracağım."

"Neden?"

"Çünkü müzik yapmalıyız."

Gözlerimi devirdim. "Hayır."

Michael ciddi bir şekilde Lola'yı yere baktı. "Senden izin almadım."

Kaşlarımı kaldırdım. Bir an geri adım attı. "Demek istediğim, gelseler iyi olur."

Güldüm. Aslında biraz kafamı dağıtsam iyi olurdu. "Pekâlâ."

Büyük bir sevinçle kalçama bir şaplak attı ve ona vurdum. "Bana dokunma Michael."

Kahkaha atarken kırmızı saçlarını sağa doğru attı. Dudağını ısırdı ve göz kırptı. Ne yapıyordu beni etkilemeye mi çalışıyordu?

Ellerimi tezgaha koydum ve ona baktım. "Ne yapıyorsun?"

"İstek oluşmadı mı?"

Gözlerimi kapatarak kafamı eğdim. "Lola bile daha mantıklı görünüyor."

Mutfaktan en sonunda çıktığında sebzeleri kaynatmak için yukarıdan tencereyi çıkartım. Metal tencerenin kapağını açmam ile kapatmam arasında çok ama çok kısa bir zaman dilimi vardı. Sakince nefes aldım.

"Anasta, bunu aşabilirsin."

Boğazımı temizledim ve sakin bir şekilde seslendim. "Michael!"

Lola'nın oyuncağının sesi gittikçe yaklaştı. En sonunda Michael elinde bir oyuncak ile kapının orada büründü.

"Sana sadece bir soru soracağım."

Yapmacık bir gülümseme yaparak Michael'ın kafasını sallamasını izledim. Tencerenin kapağını tekrar açtım ve içinden boxerını bir de mavi çoraplarını çıkarttım. Yapmacık ve her an patlamaya hazır gülümsemem ile ona elimde tuttuklarımı gösterdim.

"Bunlar ne?"

"Bir çor-"

"O cümlenin geri kalanını götüne sokarım Michael."

Michael dudağını büzdü. Arkaya doğru oyuncağı fırlattı ve alkışladı. "3 yıldır iyi bir küfür yememiştim. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim."

Bağırdım. "Sen ne zamandır tencerede duş alıyorsun?"

Güldü. "Onların oraya nasıl girdiği hakkında hiçbir fikrim yok."

İç çamaşırlarını ona doğru attım. "Sebze yemeği yapmayım diye koydun değil mi?"

Ellerini saçlarına geçirdi. "Anasta gerçekten üniversite okumanın hakkını veriyorsun."

Kızgınlıkla bağırdım. "Of Michael!"

Michael gülümseyerek yanıma yaklaştı. Bilerek yaptığını biliyordum. Tezgaha ellerimi açarak koyduğumda Michael hiç zaman kaybetmeden yanımda bitti. "Bazen tek arkadaşın,"

married,young and childWhere stories live. Discover now