ÖMÜR "Tamamlandı"

Bölüm 14

Aslında iki gün sonra verecektim bölümü ama yine dayanamadım. İstediğim gibi detaylı yazmadım tabi ama iyi bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Bertan'a sövmeyin diye yumuşattım aslında olayı daha da kötü yapmayı düşünüyordum diyebilirim. :P Bana da sövmeyin. :D 

İyi okumalar. 

*****GÜNÜMÜZ*****

Ömür evine girdikten sonra eşyalarını yatak odasına bıraktı. Dört gündür Fransa'daydı ve o kadar yoğunlardı ki, saat farkı ve yolculuktan dolayı kendine gelememişken üzerine birde eklenen yorgunlukla başını kaldıramayacak duruma gelmişti.

Aslında şirkete gitmesi ve gelirken hazırladığı raporu sunması gerekiyordu ama gözlerini bile açamayacak duruma gelmişti.

Bir süre sonra kendisini attığı yatakta uyuyakaldı.

**

Bertan şirkette odasında otururken Güz'ün ve Ömür'ün dönüş haberini almıştı. Parmağına taktığı üzerinde kurt figürü bulunan gümüş özel yapım yüzüğü ile oynuyordu ama aklı Ömür'deydi.

Genç kız ile yaptığı son konuşmadan sonra sinirlenmiş ortalığı dağıtmıştı. Daha sonra etkisini üzerinde atamadığı sinirine yenik düşerek kızın evine gidip ona bir ders vermek için odasından çıkmıştı ama şirketin çıkışında adamlarından biri, silahları aldığı adamın buluşma yerine vardığını haber verince oraya gitmek durumunda kalmıştı.

Daha sonra oturup düşününce yaptığı fevri çıkışların daha kötü sonuçlara yol açtığını anlamıştı. Eğer kızın yanına gitseydi ve ona yine zarar verseydi son zamanlarda sızlayan vicdanını hafifletemezdi. Daha büyük bir çıkmaza girebilirdi.

Ki genç kızı sevdiğini kabullenmişti bu sürede. Aşk denilen şey virüs gibiydi. Bedenine sinsice girer, bağışıklığın yoksa eğer seni hasta ederdi. Hastalık süreci kişiden kişiye değişirdi. İlacı ise aşık olduğun kişideydi. Bertan ise bunu kabullenmiş kendisini teslim etmeye hazır hale gelmişti. Sinirsel sorunları olduğunu da kabul etmiş, istemese de psikolojik yardım için, güvenebileceği birini araştırmıştı.

Şimdi geriye genç kızın güvenini kazanmak ve onunda kendisine karşı hislerinin var olup olmadığını öğrenmek kalmıştı. Ama düşüncesi bile komik geliyordu. 'Bana vurduğun an aşık oldum sana, kafamı sehpaya çarpışım, bayılışım falan...' derdi genç kız sonra da atlardı boynuna.

Düşüncelerinin saçmalığıyla gülümsedi ve kafasını iki yana salladı. O sırada odaya giren Güz, Bertan'ın gülümsediğini görünce çölde kutup ayısı görmüş gibi baktı genç adama.

Hatta çölde kutup ayısı görme olasılığı bile yüzde 80 di, genç adamın gülümseme olasılığına göre.

"Ne yaptılar sana dostum yokluğumda?" diyerek yanına yaklaştı adamın.

Bertan ise Güz'ün şaşkın bir ifade ile ve sesi ile kendine gelerek sert ifadesine geri döndü. Sorusunu duymazdan gelerek selamlaştı önce. Daha sonra ise Fransa da olan bitenin detayını almak için, masasına geçti. Her gün konuşmuş olsalar da, detaya girememişlerdi. Gemi nedeniyle tüm gözler üzerlerindeydi ve telefonlarının dinleniyor olma ihtimali yüksekti.

Uzun bir toplantı sonrasında Güz ile vedalaşmış, Ömür'le konuşmak için onu aramıştı ama genç kızın telefonu kapalıydı. Daha fazla beklemek istemediği için akşama doğru adresini adı gibi bildiği eve doğru yola çıkmıştı.

**

Ömür gözlerini açtığında hava kararmak üzereydi. Sersemliği hala devam ediyordu ama uyumak iyi gelmişti. Banyoya giderek küveti doldurmak için suyu ayarladı. Daha sonra çantasındaki eşyaları kirli sepetine bıraktıktan sonra telefonunu açtı. Uyuya kaldığı için unutmuştu telefonunu. Ailesini arayıp haber vermeliydi. Bir ara yanlarına da gitmesi gerekiyordu. Uzun zamandır görüşmemişlerdi ve onları çok özlemişti.