Bölüm 16

12.2K 774 26
                                    

Vee Ömür'lü günler. :D

İyi okumalar.


"Ölü ruhun uyandırma alarmı" diye bağırarak odaya girdi Noah. Bir elinde tencere bir elinde kepçe vardı ve birbirine vurarak odada tur atmaya başladı.


Genç kadın kayıtsız kalmak istercesine yatağa iyice gömüldü ve yorganı kafasına çekti. Ama Noah'ın vazgeçmeye niyeti yoktu. Baş ucuna kadar geldi elindeki işkence aleti ile ve devam etti işkencesine.


Genç kadın adamın vazgeçmeyeceğini anlayınca sinirle doğruldu ve çatılı kaşlarını dikti suratına. Noah'ın elindeki tencere ve kepçe birbirine değmeden dondu kaldı. "Opss" dedikten sonra korkuyla geri çekildi iki adım.


"Pazar sabahı daha karga bokunu yemeden beni neden kaldırdığını sorabilir miyim sen henüz yaşıyorken."


Evet ruhsuz ve sert ses tonu...Genç kadın Noah ile ilk tanıştığında da bitap bir haldeydi. Duyguları alınmış kendisini kaybetmiş yaşam enerjisi kalmamıştı. Ama hiç bu kadar sert olmamıştı. Buraya geleli iki hafta olmuştu ve Pazar günleri haricinde her gün gece gündüz çalışıyordu.


Pazar günü ise akşama kadar yatıyor, evden dışarı çıkmıyor kendisini odaya kapatıyordu. Üzülüyordu Noah. Tanıdığı, sevdiği o merhametli iyi kalpli arkadaşı gitmiş yerine acımasız biri gelmişti. Evet yaşadığı şey çok kötüydü. Bir kadının yaşayacağı en korkunç olaylardan biriydi ama genç kadın, Sertan'ın ölümünü bile en iyi şekilde atlatmışken, şu an ki durumda kendini çevirdiği insan fazlasıyla korkutucuydu.


Ama bugün ne olursa olsun onu dışarıya çıkaracaktı. Eskiden olduğu gibi oradan oraya gezecek güzel havanın tadını çıkaracaklardı.


"Güzel bir sepet hazırladım. Hyde Park bizi bekler bebeğim. Londra'nın tozunu attırmaya çıkacağız. Sende kalkıp hazırlanıyorsun. Ve bende sen beni öldürmeden gidip üzerimi değiştiriyorum." Koşar adımlarla kapıdan çıktı. Sonra geri döndü ve kafasını uzatarak aklına gelen olasılığı dile getirdi. "Ve eğer beni öldürmeyi düşünüyorsan London'ı karşına almayı da göze almışsın demektir. Unutma." Göz kırptı ve ıslık çalarak odasına yöneldi.


Cidden öldürmek istiyordu Ömür onu şuan. Ama dediği gibi London faktörünü unutmuştu. London Noah'ın bebeklikten beri sevgilisiydi neredeyse. Ve kız tam bir cazgırdı. Buraya her geldiğinde Ömür'ü canından bezdiriyordu. Kızı düşman olarak karşınıza aldıysanız, bok çukuruna batmayı göze almışsınızdır demektir. Ve Ömür böyle bir hatayı asla yapmazdı.


Ama şuan her şeyden çok sükunete ve evde kalmaya ihtiyacı vardı. O lanet günün üzerinden 3 hafta geçmişti. Burada anlaştığı şirketle de geldiğinden beri çalışıyordu ve şimdiden bir aylık işlerini bitirmişti. Her ne kadar düşünmek istemese de kendini kaybolmuş hissediyordu.


Bertan'a karşı inanılmaz bir kini vardı ve o bugüne kadar kimseye içten bir kin beslememişti. Zaten biliyordu bir süre sonra bu kini unutacaktı. İçinde tutamıyordu o böyle şeyleri. Ne yaşarsa yaşasın geçiyordu işte.

ÖMÜR "Tamamlandı"Where stories live. Discover now