AFFET BENİ -12-

11.2K 618 75
                                    


Eliz Günday'ın bir toplantı odasında önemli bir mevzuyu konuşurken ve Erdal Savaşer hemen yanımda otururken kucağında oğlumla karşıma dikilmesini elbette beklemiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eliz Günday'ın bir toplantı odasında önemli bir mevzuyu konuşurken ve Erdal Savaşer hemen yanımda otururken kucağında oğlumla karşıma dikilmesini elbette beklemiyordum. Önüme attığı flash bellekle uzun uzun bakıştım. Bir kez daha kabul ettim, kabullendim.

Hayatımda gördüğüm en deli kadındı o.

''Eliz...''diyen Ahmet'i bakışlarımla susturdum. Küçük dostum en az benim kadar şaşkındı. İşin aslına değinecek olursak bellekte ne olduğunu merak ediyordum. Merakım beynimden kamçılıyordu beni.

Çıkmaz sokakların karanlığını Eliz Günday'ın getirdiği bellek aydınlatabilir miydi? Bunu gerçekten yapabilir miydi?

''Kızım... Kimsin sen?''diyerek her zamanki babacan tavrını sergileyen ve Eliz Günday'a soru yönelten kişi elbette Erdal müdürümdü. Kim olduğunu gerçekten bilmiyor muydu? İşte buna inanamam. Yıllar önce beni Eliz Günday ile tanıştıran kendisiydi. Yaşlı bir tilkinin aklından neler geçtiğini hiçbir zaman tam olarak bilemezsiniz. Konu Erdal Savaşer ise tahmin etmek dahi imkansızdı.

''Bu çocuk kim?''dedi Ege'ye bakarak. Eliz Günday cevap vermedi. Yüzüme gözünün ucuyla bile bakmadı. Dümdüz önündeki duvarı izlemeyi tercih etti. Durup yaşlı bir adama karşı yaptığı saygısızlığı onunla tartışmayacağım. Bana tavırlı olduğunu bilmemek için ancak aptal olmam gerekirdi.

''Benim oğlum.''diye cevap verdiğimde şaşkın bir yüz ifadesi takınarak konuşmaya devam etti.

''Bu kızcağız da...''

''Benim karım.''diyerek kısa ve sert cevaplar vermeyi uygun gördüm. Erdal Savaşer başını sallayıp onaylamakla yetindi. Eliz Günday'ı uzun zamandır görmediği için ancak tanıyabildiğini düşündüm. Beyninin özel olduğunu bilmeseydim buna inanabilirdim. Beş yıl öncesine kadar, tanıdığım Erdal Savaşer, gördüğü yüzleri asla unutmayan bir adamdı. Yüzünde gergin bir ifade beliriverdi. Toplantı bitene kadar da rahatlamadı. Bir şey onu rahatsız ediyor gibiydi. Eliz Günday yüzünden miydi? Son derece şüpheliydi.

Ecmel ben söylemeden hareketlendi. Oğlumu alıp dışarı çıkardı. Ayrılma anından hemen önce Eliz Günday günler sonra yüzüme baktı. Ecmel'e güvenmediğini bakışlarından anladım. Ufak bir baş hareketiyle ona güvenebileceğini işaret ettim. Ecmel memur arkadaşına Ege ile ilgilenmesini rica edip geri geldiğinde kaos ortamına dönen toplantıyı düzene sokmak için ayağa kalktım.

''Otur Eliz.''dediğimde karşı çıkmadı. Demir'in yanındaki boş sandalyeye her an kalkmaya hazır bir şekilde uçtan oturdu. Meraklı bakışların yeni hedefiydi. Rahatsız olduğunu anlayabiliyordum. Flash belleği elime alıp döndürdüm.

''Ne var bunun içinde?''diye sorduğumda despot bir tavırla cevap verdi.

''İşinize yarayacak bir video kaydı.''

ÖZÜR DİLERİM | AFFET BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin