AFFET BENİ -9-

25.5K 1.1K 106
                                    

HERKESE SELAMLAR VE KALPLİ ÖPÜCÜKLER...

Bu bölüm olay arkadaşlar! Bölüme geçmeden uyarmam gerekiyor sizi. Özür Dilerim ve Affet Beni'nin gidişatından memnunum. Sizi bilemiyorum tabii ama ilk okuyanlar bilir yıllar önce yayınladığım halini. Eksiklerim elbette var ama bence böyle daha iyi ve etkileyici oldu. Kelimelerin hayal ettiklerimi anlatmak konusunda bana yetmiyor. Hiçbir zaman yetmeyecek. Bu yüzden ufacık şikayetçiyim.

Tamamıyla hissederek ve özenerek yazdığım bir bölüm oldu. Daha önce hiç okumadığınız sahnelere giriş yaptık. Yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Düşüncelerinizi ciddi anlamda merak ediyorum : )

Beni instagramdan takip edip desteklerseniz çok sevinirim. Beğendiğiniz alıntıları hesabımı etiketleyerek paylaşabilirsiniz. : ) Kullanıcı adım nurakyol.123 

Şimdiye kadar yorum yapan oy veren ve hayalet takılan tüm okur dostlarım sizi seviyorum ve zaman ayırarak bölümleri takip ettiğiniz için teşekkür edip susuyorum. : )

Söyledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Söyledim... Ona söyledim! Yıllardır sırtımda taşıdığım bıçağı yerinden oynatmaya kalkıştığımda başıma gelmeyen kalmadı. O bıçağı ne kadar canımı acıtırsa acıtsın göğsümden çekip çıkardım. Eliz Günday'ı azat ettim. Büyük vicdan yükünden kurtardım onu.

Sıcak bir Eylül akşamıydı. Karımın ölüm yıldönümünün üzerinden sadece birkaç gün geçmişti. O kara gün aynı zamanda İnci'yle evlilik yıldönümümüzdü. 2009'da hatırladığım belki de tek yıl dönümümüzü kutlamak için onu yemeğe çıkarmasaydım, Eliz Günday o gece harekete geçmeseydi hala yanımızda olabilirdi. İşten yorgun geldiğimde tüm stresimi saçlarını okşarken atabilirdim. Bir gülüşüyle her şeyi unutabilirdim ve daha da önemlisi oğlumuzu birlikte büyütebilirdik. Bazen... Hiç istemeseniz de düşünürsünüz. Unuttum sanarsınız, üstünden çok zaman geçti, atlattım, alıştım... Sonra kaçınılmaz olan gerçekleşir. Tapteze bir şekilde kalbinizden saldırıya geçer duygular. Beyninizi çökeltir, etinizi kemiğinizden sıyırıp atar bir kenara. Sizi takatsiz bırakır.

Eliz Günday bana güzel bir hediye hazırlayarak unutmamam gereken bir şeyi hatırlattığında hissettiğim acının büyüklüğünden rahatsız oldum. Kalbim sıkıştı. Derinden ince ince sızladı. İnci'nin fotoğraflarına bakarken, gülümseyen hallerinde kaybolurken bir yıldız gibi kayan hayatımdan iğrendim. Bana dilek tutma hakkı verilmedi. Hayat bana yaptığım ve yapmadığım her şeyin bedelini ödetti. Geldiğim noktada ise suçlu olduğumu... Kabullendim.

Eliz Günday ben yokken hatıralarıma sahip çıkıp onları koruyan, benim yerime oğlumu annesiyle tanıştıran, yokluğumu hissettirmeyecek kadar kendini parçalayan ve en sonunda tüketen ince yürekli bir kadındı. Ona bir erkek olarak hiç bakmadım, bakmayacaktım da. Ona karşı gözlerim de dugularım da kördü. Ne zaman kalbimde bir acıma duygusu hissetsem aynı şeyi yaparak üzerini kalın bir perdeyle örttüm. Aynı şeyi gözlerimin içine bakarak ''İnci bir kere öldü. Ben her gün öldüm, ölüyorum.'' dediğinde de hissettim. Bu sefer birden fazla kalın perde kullanmam gerekti. Kalbimdeki sızı ne yaparsam yapayım durmadı. Hangi yoldan kurtulmaya kalksam o yollar tıkanarak beni bitirdi.

ÖZÜR DİLERİM | AFFET BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin