AFFET BENİ -2-

25.2K 1.1K 104
                                    

Bir gün arayla yeni bölüm karşınızda. Güzel yorumlarınız beni fazlasıyla mutlu ediyor. Okuyan, takip eden herkes yorum yapıp, oy verirse çok sevinirim. Bazen hayat fazlasıyla bunaltıcı olabiliyor, burada tanıdığım üç beş insanın değeri benim için epeyce kıymetli. Teşekkürler sevgili okur dost, hayatımı daha katlanabilir hale getirdiğin için çok teşekkürler... : )


Kurtarmam gereken bir kadın, korumam gereken bir adam, annesine sonuna muhtaç bir bebek... Ellerimin arasından kayıp giden hayatımdan kalan son kırıntılar...

Sonra ne mi oldu? Sorunlar giderek büyüdü. Çözemeyeceğim kadar.... Altında kalıp ezileceğim kadar büyüdü. Çırpındıkça dibe batıyordum. Dibe battıkça çırpınıyordum. Baş edemiyordum. Karnı tokken ağlıyordu, karnı açken ağlıyordu. Altı temizken ağlıyordu, bezi pisken de ağlıyordu. Annesinin yokluğuna alışamıyordu. Karımın yokluğuna alışamıyordum. Canım yanıyordu. Canımız yanıyordu.

Benim karım ölmüştü. Eliz Günday benim karımı öldürmüştü. Kahrolası gerçekler kimin umurundaydı? İkinci bir patlama sesi duymamıştım fakat o silah her nasıl yaptıysa içinden bir kurşun daha çıkarmayı başarmış olmalıydı. Emindim! Biri omzuma saplanmıştı, diğeri karıma. Hazmetmem için üzerini örtmeye ihtiyacım vardı. Bunu bile bana çok gören bir dostum vardı.

Kapı zili çaldığında her zamanki gibi yerimden kıpırdamadım. Kimseye ihtiyacım yoktu. Sorunlarım benimdi. Yükü tek başıma kaldırmak, omuzlamak görevimdi. Rahat bıraksınlar istiyordum. Zamana ihtiyacım vardı. Zil ısrarla çalmaya devam etti. Zar zor uyutmayı başardığım oğlum uyanacaktı. Uzun ağlama krizleri canımı sıkıyordu. Ağlarken ve ağlamaya ısrarla devam ederken ikimizin de canı sıkılıyordu.

Dayanamadım.Kapıyı açtım. Her zamanki gibi Ahmet'ti. Hazırdı. Evime girmek için iznime gerek bile duymadı. Kapıyı açtığım gibi içeri daldı. Geri çekilmesem üzerime atlayacaktı. Ters ters bakıp kapıyı kapattım. Onu ben büyütmüştüm. Birçok şey öğretmiştim. Nerede durması gerektiği konusunu atlamış olmalıydım. Yine ne istiyordu? Yakamdan düşmesi bu kadar zor muydu?

Koltuklardan birine kuruldu ve elindeki dizüstü bilgisayarla uğraşmaya başladı. Tuşlara çılgınlar gibi dokunuyor, gözleri ekrana içine girmek istermiş gibi bakıyordu. Bir şey vardı. Bir şey olmuştu. Merak etmiyordum. Öğrenmek istemiyordum. Anlamıyordu!

''Bunu bilmen gerekiyor abi. Bunu görmen gerekiyor.''dedi ve ekranı bana çevirdi. O gecenin görüntüleri belirmeye başladığında kalbime derin bir ağrı girdi. Aradan bir hafta geçmişti. Acım da, kinim de, nefretim de tazeydi!

''İstemiyorum! Rahat bırak beni!''diyerek karşı çıktım. Ellerim başımın iki yanındaydı. yine keskin bir ağrı saplanmıştı. Beni anlamıyordu. Sözlerimi dinlemiyordu. Yoruyordu. O gece hakkında herhangi bir şey durmak istemiyordum. Daha gerçek olduğuna bile inanamıyordum. İnci bir yerlerden çıkıp evimize geri dönecek gibi geliyordu. Bir daha göremeyecek olma fikrini kabul edememişken Ahmet neden bunu bana yapıyordu!

Ayağa kalktı. İki büyük adımda yanıma ulaştı. Tam karşımda durdu. Aramızda bir adım mesafe bile yoktu. Gözlerini gözlerime kararlı bir tavırla dikti. Benim kadar o da acı çekiyordu. Bu işte beraberdik. Ben söylemiştim. Yüzüme sağlam bir yumruk attı. Sendeleyip iki adım geri gittim. Bir tane daha... Yere düştüm. Acıtmıyordu. Kalbim daha büyük bir fırtınanın ortasındaydı. Yakama yapışıp yukarı kaldırdı. Gözlerimiz tekrar kesişti. Gözleriyle bile beni dövüyordu.

''Benim için kolay mı sanıyorsun? Benim için kolay mı? O zaman ben söylerken beni neden rahat bırakmadın? Neden rahat bırakmadın ha!''

Haklıydı. Onu rahat bırakmamıştım. Her düştüğünde kaldırmıştım. Her bıraktığında birlikte yeniden, en başından başlamıştık. Şimdi her şey fazlasıyla boş geliyordu. Bomboş... Ölümün olduğu bir dünyada ne için savaşmıştım, mücadele etmiştim? Öyle bir yerden yakalamıştıki beni, öyle bir yerden vurmuştuki tutunacak tek dalımı da koparmıştı. Çabalarım boşunaydı. En büyük dayanağım gitmişti. Hayatım bitmişti.

ÖZÜR DİLERİM | AFFET BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin