GB - 12

3.7K 192 1
                                    

Mete~


Gözlerimi açtığımda kollarımda yatan bir Nisan beklemiyordum. Memnuniyetle gülümserken onu biraz daha yanıma çekmiştim. Anlı çeneme değiyordu. Sıcak nefesini boynumda hissediyordum.

Kpırdayamayacak kadar bitkindim. Üzerimden kamyon geçmiş gibi hissediyordum. Hastalık hala geçmemiştim. Dün hakkında kaga haricide pek bir şey hatırlamıyordum. Kavga... Kerem'i iyi bir benzetmiştim. O anları hatırladıkça keyifleniyordum. Nisan beni durdurmasaydı onu öldürebilirdim.

Nisan kıpırdanınca gözlerimi kapadım. Uyanık olduğumu bilmesini istemiyordum. Kendimi çok kötü hissediyordum ama hastalık fırsatı insanın eline kaç kere gelirdi ki? Bunu değerlendirmeliydim.

Nisan usulca kollarımdan sıyrılırken bir an onu tutup gitmesini engellemek istedim. Ama bunun fazla olacağını düşünüp kendimi engelledim.

Odadan çıktığında içimi çekip gözlerimi açarken bütün gün yatakta kalmak istiyordum. Tabi onu da benim yanımda tutmalıydım. O zaman eğlenceli olurdu. Üzerimdeki yorganı çekince pantolon ve çoraplarımla karşılaşmıştım. Bu hiç hoş değildi, ben asla çorap ve  pantolonla yatmazdım. Hijyen açısından hoş değildi. Değiştirip üzerime pijama altlarımdan giymek istesemde kıpırdayamadım.

Yorganı tekrar üzerime örterken esniyordum. Hala uykum vardı. Nisan odaya girdiğinde gözlerim kapanmak üzereydi. Elindeki tepsiyle yanıma gelirken gülümsüyordü. Gülümsemenin beni ne kadar etkilediğini bir bilsen Nisan...

Tepsiyi usulca yatağa bırakıp yanıma oturduğunda uykulu gözlerimle ona baktım. Elini anlıma koyup "Ateşin düşmüş ama hala var." derken saçlarımla oynadı. Gülümsedim. "Başımda iyi bir hemşirem var." Gülerken çıplak omuzuma hafifçe vurdu. "Deli çocuk."

Çocuk kelimesine takılmamaya çalıştım. Tepsiye baktığımda bir kase çorba vardı. Güzel kokuyordu.

Çorbaya baktığımı gördüğünde tepsiyi kaldırdı. Abla gibi "Dik otur, üzerine dökmeni istemiyorum." diye uyarırken aklımda bin tilki dolanıyordu. Yavaşçça doğrulurken dikkatle beni izliyordu. Tepsiyi kucağıma bıraktığında yüzümü buruşturdum.

"İstemiyorum." diye mızmızlanırken beni dinlemiyordu. "İçmen gerekir." Başımı olumsuzca sallayınca sinirle soludu. "Bebek gibisin. Aç bakıyım ağzını." Rol icabı geri çevirirken zorla bir kaşığı ağzıma sokmuştum. İşte istediğim buydu. O çorbayı o içirmedikten sonrasonra bir değeri olmaycaktı benim için.

Çorbayı bitirdiğimde ağzımı silmişti. Bana itinayla bakıyordu. "Teşekkür ederim. Güzel olmuş."

Güldü. Yanakları kızarırken "Hazır çorbayı bulana teşekkür etmelisin." dedi. Onu dinlemeden "Pişiren sensin." diyerek onu daha da kızarttım. "Beni utandırma."

Tepsiyi alıp kalktığında açıklama istercesine yüzüne baktım. "Mutfağa bırakıyım gelirim." diyerek odadan çıktı. Gülümsemeden yapamadım. "Yalnız kalmak istemiyorum." diye seslendim.

Yataktan kalkıp dolabı açtım. Pantolondan kurtulurken pijama altlarımdan birini giydim. Çoraplarımı çıkarırken odaya girmişti. "Neden ayaktasın?" dediğinde "Pantolonla uyumayı sevmiyorum." dedim. Gözlerini devirdi. "Yat artık hastasın sen."

"Biliyorum." diye düldüm. Yatağa yatarken onu da beraberimde çektim. Gülerken "Sen..." diyordu. ama gerisini getiremiyordu.

Onu kollarımla sarıp kendime çektiğimde kaçmak için çırpınıyordu. Dudaklarımı kulağına dayayıp "Rahat dur, uyumak istiyorum." dedim ve onu iyice çekip sarıldım. O kollarımdayken uyumak daha kolaydı.

Gülümse BanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin