İyi Ki Geldin!

Elli Altıncı Bölüm

Merhaba!

Buyurun bölüme. Bu bölüm "gs_fatmanur" ithaf olunmuştur.

Keyifle okuyun...

Önder ve Leyla gelir gelmez elbette ki tüm ilgi Naz dan sonra Önder'e geçmişti. Çayı veriliyor, ekmek uzatılıyor, börekten bir parça daha alır mı diye soruluyor ve o istemese de tabağına dolduruluyordu. Bir ara koskoca teyze ayağa kalkmış:

-Önder sen orada rahat edemedin oğlum sana başka sandalye getirteyim, demişti.

-Aman teyzeciğim ben çok rahatım, aşk olsun. Buradan daha rahat yer düşünemiyorum demişti. Bu arada Nilüfer ve Leyla Önder'e gösterilen bu ilgiyi hayranlıkla izliyorlardı.

-Ben abimden sonra böyle sevilen bir adam görmemiştim, dedi Nilüfer Leyla'nın kulağına. Leyla da:

-Al benden de o kadar ama söz konusu benim aşkım olunca şaşırmamak gerek o sevilmeyecek adam mı? Dedi Leyla gururla.

-Hmm, çocuğu süründürdüğün günleri unutmadık; o zaman aklın neredeydi? dedi Nilüfer de.

-Börek de çok güzel olmuş değil mi? Hazır yufka değil sanırım, diyerek konuyu değiştirmeye çalıştı Leyla. Nilüfer cevap verecekken, Türker masanın altından elini tuttu. Nilüfer ona döndü.

-Rahat mısın Nilüfer?

-Elbette rahatım, sen de rahat ol ve kahvaltını yap bence. Birazdan Naz'ı alalım annenden de kadıncağız rahatça kahvaltısını yapsın.

-Bırakır mı sence Naz'ı?

-Yiyemiyor ama.

-Ama mutlu.

-Bence de. Bu arada sana bir şey sormak istiyorum.

-Ne istersen?

-Önder'e gösterilen bu özel ilginin bir nedeni var mı?

-Evet, var.

-Nedir?

-Önder tüyü.

-Anlamadım?

-Hani birisi kendini sevdirince "şeytan tüyü var onda" derler ya. Ben onu "Önder tüyü" olarak değiştirdim. Çünkü Önder'in şeytan ile yakından uzaktan ilgisi yoktur.

-İlahi Türker, dedi Nilüfer gülerek. "Yani özel bir şey yok"

-Önder başlı başına özel biri zaten Nilüfer. Benimle her geldiğinde aileme kendi ailesi gibi davranır. Örnek vermek gerekirse; eniştemi yürüyüşe çıkarmıştır. Teyzemin ev işlerine yardım etmiştir. Buradaki çocuklara matematik dersindeki yardımlarından bahsetmiyorum bile.

-Maşallah, tam alınacak kızmış, dedi Nilüfer.

-Aynen öyle, hatta şu ilerideki evi görüyor musun? Orada yaşayan teyzemin komşusunun bir kızı var; Önder'e takmış durumdaydı bir zaman. Ceylan teyzemlere Önder'i istemeye gitmiş o askerdeyken.

-Ne!

-Yaa. Her yerde karşısına çıkıyordu. Kâbusu olmuştu neyse ki nişanlanmış da Önder de kurtuldu.

-Nasıl vazgeçmiş peki?

-Bilmiyorum.

-Gerçekten mi?

-Gerçekten deyip göz kırptı Türker. O sırada bahçe kapısı açıldı, ve birileri masaya doğru geldi. Önder yüksek sesle:

-Eşhedü enla ilahe illallah, dedikten sonra Türker'e dönüp "Türker, benim bir iğnem vardı saati geldi hemen yapıversen içeride" dedi ve içeriye fırladı.