İyi Ki Geldin!

Özel Bölüm

-Leyla!

-Hımm

-Leyla kalk.

-Saat kaç,okula geç mi kaldım?

-Yok, saat henüz dört. Kalk hadi.

-Bu saatte mi? Ne oldu Önder, yoksa birine bir şey mi oldu diye telaşlandı birden Leyla.

-Yok! Kimseye bir şey olmadı. Telaşlanma, kalk hadi. Leyla telaşla Önder'e bakarken:

-Neden kalkıyorum o zaman?

-Benim canım ekmek arası köfte çekti.

-Anlamadım!

-Kızım kıymadan köfte var ya onu diyorum canım çekti. Kalk yemeye gidelim.

-Bu saatte, ne köftesi Allah aşkına Önder?

-Aşeriyorum Leyla, hala anlamadın mı?

-Aş mı eriyorsun?

-Evet.

-Yalnız gözden kaçırdığın bir nokta var, hamile olan benim ve benim aşermem gerek.

-Yalnız hamileler mi aşerer?

-Evet.

-Ben de baba olarak aşeriyorum.

-O nasıl oluyormuş?

-Şöyle oluyor. Taşıdığın benim çocuğum ve benim canım bu saatte bir şey istediğine göre çocuğum canı istemiştir. Telepati yoluyla bana bildiriyor, onu ben taşıyamadığım için.

-Kalk Önder!

-Gidiyor muyuz?

-Hayır, sen gidiyorsun? Yastığını da al git,salonda yat. Şu an senden ayrı kalmaya aşeriyorum ben de.

-Ama köfte.

-Hala köfte diyor ya.

-Tamam, ben gider, yer gelirim. şöyle soğanı, salatası bol derken yastığı yüzüne yedi Önder ve odadan çıktı. "Çocuğumun canı çekiyor biliyorum, gidip alıp afiyetle yiyeceğim" deyip üstüne başına bakmadan arabasının anahtarını ve cüzdanını kaptığı gibi kapıyı açtı.

Merdivene oturmuş saçı başı dağınık pijamalı bir Türker beklemiyordu.

-Hayırdır, yatak odası yetmedi evden mi kovuldun?

-Ne diyorsun Önder?

-Diyorum ki benim şansım varmış yatak odasından kovuldum sen galiba evden de kovuldun.

-Dekoderim yanımda değil Önder seni bu gece çözemeyeceğim, aradığın kişiye ulaşılmıyor derken saatine bakıyordu Türker.

-Ne oluyor Türker? deyip yanına oturdu Önder.

-Nilüfer..

-Ne oldu yoksa doğum mu başladı? diye ayağa kalktı Önder.

-Evet, Nilüfer de hemen gitti, doğurup gelecek.

-Pes yani Türker! Senin kadar vurdum duymazı da hiç görmedim? Ulan kız iki çocukla nasıl gelsin? Hangisini kucağına alsın?

-Bir tane olsa doğurur gelirdi diyorsun yani.

-Gelirdi ama sen de yanında olsan iyi olurdu bence. Tabii bu benim fikrim seninkine saygı duymalıyım belki ama duyamıyorum. Ya sana laf yetiştiriyorum. Hangi hastane bana söyle; ben gider getiririm onları.

O sırada merdivenlerden birinin çıktığının sesini duydular.

-Nilüfeeer dedi Önder gözleri fal taşı gibi açılmış.