ÖZEL BÖLÜM

31.6K 2K 936
                                    

Merhabalar. Bu Yaramaz Çocuk özel bölümü. Bu bölümde flashback yapıp geçmişe döneceğiz. Döndüğümüz tarih henüz Masal'ın Rüzgar'la tanışmamış olduğu bir gün. Rüzgar'ın yıllar sonra ilk defa Masal'ı nasıl gördüğünü ve nasıl aşık olduğunu görün istedim. 

YARAMAZ ÇOCUK ÖZEL BÖLÜM

10.09.2013

Rüzgar'ın Bakış Açısından

Ne zaman büyümeyi öğrenmiştik?

Annem küçükken her yaralandığımda küçük yara bantlarıyla sarardı yaralarımı. Artık o yara bantlarının sarmaya gücünün yetmeyeceği yaraları aldığımız zaman mı... O zaman mı büyüdük?

Keşke hiç büyümeseydik.

Keşke hep aynı kalabilseydik.

Ama zaman tenden teni koparırcasına, ruhu çürütmek istercesine akıp gidiyor ve saatin her tik tak edişi insan ömründen çalınıp yiten dakikalara tekabül ediyordu. Sigara dumanı dudaklarımın arasından sızarken fiziki yaralarla dolu olan elim yumruk biçimini almış, dizimin üstünde; önümde Masal Dalkıran yazan dosyaya bakıyordum. Bu isim, geçmişin artık tozlanmış ve eskimiş anılarını saklandıkları yerden firar ettirmiş, önüme koymuştu. Enis'e onu takip ettirme emrini verip bir şekilde ona yardım etmeye karar verdiğimden bu yana ne kadar zor bir hayatı olduğunu öğrenmiştim ama ona destek olmak isterken bir yandan da benim geçmişimdeki anılarım yüzünden tökezlememe sebep olması beni huzursuz ediyordu.

İçimdeki şeytan "Ne hali varsa görsün," diye fısıldarken ben bugün dosyasını okuyup son bir kez gözlerimle görüp Enis'e ona bir şekilde ulaştırması için maddi bir destekte bulunacaktım. Sonrası ve dahası yoktu. Hayatımın güzel günlerine ait sıska ve çok konuşan bir kızın anısında ibaretti. Güzel bir kızın...

Ona yardım etmeyi, destek olmayı hiç istemezdim ama sanırım kurumuş, kalmış, çürüdüğü yerde küflenmiş ve kokmuş olan vicdanım son bir hayat kırıntısı gösteriyor ve Masal Dalkıran'a yardım etmemi rica ediyordu benden. Ben de pek alışkanlığım olmamasına rağmen onu dinlemeyi tercih ediyordum.

Okuduklarıma göre, anne ve babası ölüp benim kollarımdan ayrıldıktan sonra ilk olarak İstanbul da bir yetimhaneye yerleştirilmişti. On iki yaşında yediği dayaklar ve yetimhanedeki ona bakan iki kadının ona yaptıkları yüzünden hastanelik olduktan sonra İzmir de başka bir yurda alınmış ve okulunu değiştirmişti. Burada da kader pek yüzüne gülmemişti galiba çünkü okul hayatı 'yetim' diye yaftalanarak ve devlet tarafından ona verilen parayla yarı aç yarı tok yaşayarak geçmişti.

Neden burada onu beklediğimi bilmiyordum, karşısına çıkıp sürpriz beni hatırladın mı diyecek halim yoktu zaten, bir şekilde benim hayatımın tek masum anlarının en güzel hatırlarından biriydi ve ona cidden yardım etmek istiyordum. Ama bu konu da ne yapacağımı bile bilmiyordum.

Elimdeki sigara tekrar dudaklarımda yerini alırken bu işi de Enis'e bırakıp siktir olup gitmek istiyordum buradan. Kafamın içindeki şeytan buna gülerken oturduğum yerden kalkıp hızlı adımlarla Masal Dalkıran'ın kaldığı yurdun önüne doğru yöneldim.

Enis bana şu çelimsiz kızın dosyasını verirken bugün doğum günü olduğunu söylemişti, halledeceksem en iyi zamanın bugün olacağını anlatmıştı ama ben cebine biraz para sıkıştırıp iyi ki doğsun Masal ve görüşürüz, demekten daha fazlasını planlamamıştım. Siktir edip geriye dönerken bunca yolu boşu boşuna gelmenin pişmanlığını taşıdım. Kız beni hatırlamayacaktı bile.

YARAMAZ ÇOCUKWhere stories live. Discover now