"Kansızlık"

2.6K 105 13
                                    

Multimediada Buray.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar.

Bu bölüme kadar yanımda olduğunuz için teşekkür ederim.

İyi okumalar.....

"Sorun, kansızlık"

Almira doktora anlamsız bakışlar gönderirken Buray alaylı kelimeleriyle sordu

"Kansızlık mı? Ciddi sorun dediğiniz bu mu? "

Doktor derin bir nefes alıp ellerini birbirine kenetlendi ve kollarını masaya dayayıp cevap verdi.

"Bakın, evet şu an için size fazla ciddi gelmeyebilir. Ancak sorun şu ki, bu zamanla çoğalacak ve biliyor musunuz bilmiyorum ama bir insan 1,5 - 2 litre kan kaybettiği an ölür."

Almira ölüm kelimesini duyunca kanının çekildiğini hissetti. Ama duruşunu hiç bozmadan doktoru dinlemeye devam etti.

"Size bir kaç vitamin hapı yazacağım. Sizde yiyeceğiniz şeylere daha da dikkat etmeniz gerekiyor. Şimdilik bu kadar, haftada bir kontrole gelmenizi istiyorum. "

Buray kafasıyla onaylayıp ayağa kalktı. Almira da sevgilisine uyup ayağa kalkınca kapıya doğru ilerlediler. Buray hiç bir şey söylemeyip dışarı çıkınca Almira nezaketen dönüp doktora teşekkür etti.

" Teşekkürler Doktor Bey. "

Doktor yüzündeki gülümsemesini bir an olsun silmeden cevap verdi.

" Geçmiş olsun Almira Hanım "

Buray'ın seslenişiyle hızla kapıyı kapatıp dışarı çıktı.

Buray kollarını birleştirmiş hesap sorar bir biçimde bekliyordu, Almira yalandan gülümseme gönderip

" Canım"

Dedi ve sevgilisinin koluna girdi. Buray bir şey demedi, en azından kendinin yanında güvendeydi. Almira yı kendine biraz daha yaklaştırır hastaneden çıkmadan önce son sözünü fısıldadı.

"İlk işimiz şu doktoru değiştirmek olacak, o adamı pek sevdiğim söylenemez. "

******************

Buray, Almirayı direk eve bıraktı. Akşam olmuştu.
Vedalaştıktan sonra genç kız anahtarıyla içeri girdi, salona girdiğinde Egemen'in koltukta uyuya kaldığını görünce, gülümsemesine mani olmadı. Bir kaç kez uyandırmak için dürttü ancak Egemen kalkmayınca yukarıdan bir örtü getirdi ve örttü. Açık olan televizyonu da kapattı.
Bugün zor bir gün geçirmişti, boğulmanın verdiği etkiyle de yorulmuştu. Direk odasına çıkıp üzerini değiştirdi. Lavaboya geçip elini yüzünü yıkadı, yüzünü kurulurken karşısındaki aynaya baktı. Önce yüzünü inceledi bir kaç saniye. Sonrasındaysa gözleri yavaşça aşağı kaydı.
Alt çekmeceye. Yavaşça dizlerine çöktü, pijamanın verdiği rahatlıktan dolayı. Yavaş hareketlerle çekmeceyi açınca gözüne ilk çarpan poşet oldu.
Poşeti eline aldı ve ayağa kalktı. İçindeki kırık camı çıkarttı ve gülümsedi. Annesini özlemişti.

Hemen camı önüne tuttu ve annesinin görüntüsünü gördü. Yüzündeki gülümseme gitgide yayılırken gözleri de dolmaya başladı.

Titrek sesini umursamadan elindeki cam parçasından yansıyan annesiyle konuşmaya başladı.

"Merhaba anne, yine ben. "

Kafasını yukarı kaldırıp göz yaşlarını durdurmaya çalıştı. Yutkunduktan sonra bakışları tekrardan annesinin gözleriyle buluştu. Burnunu çekip konuşmaya devam etti.

Kalbimin SahibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin