3

4.8K 318 204
                                    

Buraya kadar ki kısım giriş bölümleriydi, asıl bölümler 4 ya da 5.bölümde başlayacak u.u

"Bu aşk için verebileceğimden fazlasını verdim."

"Bu ne anlama geliyor sevgilim? Gözlerin neden nefret dolu?" Kadına hayretle baktı adam. Kendisinin aşkları için uğraşmadığını düşünmesi gururuna dokunuyordu. Ailesini karşına almıştı onun için. Nasıl hiçe sayardı?!

"Yoruldum. Bizim için biraz da sen koş."

"Peki," Hissettiği kırgınlığın sesine yansımaması için uğraştı. "Ne istiyorsun benden?"

"Kola."

"Herkes soju alıyor Hyeya."

"Eiiy, sarhoş bedenlerinizi eve kim götürecek sanıyorsunuz? Bugünün gönüllüsü benim!" Heyecanla tek elimi kaldırıp telefona geri döndüm. Aklımdakileri acilen not almam gerekliydi, unutmam kısa sürüyordu.

"Telefona gömülüp kimle yazışıyorsun öyle?" Baş hemşire meraklı teyze misali kafasını telefonuma yaklaştırdı.

"Ben lavaboya gidiyorum." dedim sinirle. Lavaboda yazmak daha mantıklıydı. Daha sessizdi, zihnimin fikirlerle dolması açısından benim için uygun ortamdı.

Hastane görevlilerine ayrılan özel odadan çıkıp lavaboyu aramaya başladım. Uzun süredir eve kapanıp romanı tamamlamaya çalışmamın en büyük etkenleri, iş yemekleri ve yorucu iş hayatıydı. Eve gidince o kadar yorgun oluyordum ki bilgisayarımı açmaya çalışırken her seferinde uyuyakalıyordum.

Lavaboyu kendi çabalarımla bulamayacağımı anlayınca görevliye sordum ve alt kattaki lavaboya yavaş adımlarla inmeye başladım. Burası pek tekin bir yer gibi değildi ve şans bu ki bugün ahjumma gibi görünmüyordum. Hatta beni daha genç gösteren çiçekli diz üstü elbise giymiş, saçlarımı dağınık bırakmıştım. Yanlış tercih olduğunu biliyordum fakat içimde gecenin sonunda Doktor Kim tarafından eve bırakılacağıma dair güzel hisler vardı. Bu hislerin benim hayallerim olduğunu itiraf etmek daha doğru olurdu tabii.

Kapıyı açtım ve alışmaktan korktuğum manzarayla karşılaştım.

Kod adı ahlaksız herif ve yaverlerinden biri.

"YAH, SEN YİNE BİRİNİ Mİ KISTIRIYORSUN?!"

"HYEYA?!"

Şaşırdın, değil mi? Ben neden artık seni gördüğüm için şaşıramıyorum Min Yoongi?

"Yoongi kim bu kız? Neler söylüyor?"

Kızla ilgilenmeyi bırakıp tamamen bana döndü, arsız bakışlarını üzerimde gezdirmeye başladı. "Hyeya burada ne işin var?"

Sesindeki çirkin imayla yüzümü buruşturdum. Tanrı aşkına, seni takip ettiğimi düşünme Min Yoongi! Bu ömrümde yapacağım son şey olur!

"Bu kadar oyun yeter. Ben gidiyorum Yoongi, eğlencesi kalmadı."

Siyah mini elbiseli kız arkasına bile bakmadan ve açıklama fırsatı tanımadan yanımızdan ayrıldı. Gerçi Bay Ahlaksız açıklama yapmaya pek hevesli durmuyordu zaten.

"Sen başıma bela mısın? Önce önemli işimi engelliyorsun, sonra etlerinle zehirliyorsun, sonra tekrar işimi engelliyorsun."

"Etleri yedikten iki gün sonra hastaneye kaldırıldın." Gözlerimi devirdim. "Hadi şimdi çık da ben işimi göreyim."

"Jung Hyeya," Arkamdaki kapıyı tek eliyle seri bir şekilde kapadı. Az önce kızın bulunduğu duvara beni itti. "İşimi yarım bırakmaktan nefret ederim."

magic words |m.yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin