-14- Aşktı bu, güzeldi.

8.9K 343 33
                                    

Multi : Selin - Savaş
Bölüm şarkısı : Redd - Aşktı bu

-Selin Atasoy-

Çantamı sıranın üzerine koyduktan sonra yanımda oturan Savaş'a baktım ve ellerimi belime yerleştirdim. Pardon oturan dedim, oturmayan, yatan desem daha mantikli olurdu. Kim bilir beyefendi gece napmıştı da şimdi okulda uyuyordu. Hemde derse yarım saat bile yoktu.

Yanındaki boş yere oturup omzunu dürttükledikten sonra mırıldanışını duyup "Acaba gece napıyordun?" diye sordum. Zaten sabah okula birlikte de gelmemiştik. Başka bi kızla olamazdı değil mi? Onu öldürürdüm. Ya benimdi ya benim. Başka kimseyle olamazdı bu çocuk.

"Selin bırakta uyuyayım" diyen boğuk sesini duyduğumda her ne kadar yumuşasamda koyvermeyip "Ders başlayacak" dedim. Ona kaç kez demiştim akşam erken yat diye. Beni dinlese ne olurdu? Başını sıranın üstünden ayırmadan dönüp bana baktığında gerçekten de uyumamış olduğunu gördüm. Bu gözlerinden o kadar belliydi ki.

"Daha yarım saat var" dediğinde kaşlarımı çatıp "Bi şartla" dedim.

O da kaşlarını çatıp "Ne şartı?" dediğinde "Gece neden uyumadığını anlatırsan uyumana izin veririm" dedim. Birden doğrulurken şaşkınlıkla ona baktım. Ne vardı bunda? Ne demiştim de bi cümlemle hemen doğrulmuştu.

Çatık kaşlarıyla bana baktıktan sonra ayağa kalktıktan sonra bende ayağa kalkıp "Nereye?" diye sordum.

Birkaç saniye tepkisizce önüne baktıktan sonda bana dönüp "Senin olmadığın bir yere" dediğinde gözlerim dolmaya başlamıştı.

Hızlı adımlarla sınıftan çıkışını izledikten sonra tekrar yerime oturdum. Ellerim titremeye başlamıştı. Beni neden sevmiyordu? İki gün önceki pijama partisinden beri onunla görüşmüyordum. Hem o gece çokta kötü ayrılmamıştık. Bugün okulda onun yanında olacağım için çok heyecanlıyken, o benim kalbimi kırmıştı. Bu benim aşk hikayemdi ve buna tek zarar veren kişi aşk hikayemin başrolüydü.

Başımı sıraya koyup gözyaşlarımın göz pınarlarımdan akmasına izin verdim. Söylediği beni çok üzmüştü. Belkide suç bendeydi. Ona bi türlü onu sevdiğimi itiraf edememiştim. Gerçi söylesem ne değişecekti? Bende seni seviyorum diyecekti ve mutlu mu olacaktık? Hah! Kahkaha atardım. Ona onu sevdiğimi söylesem muhtemelen bi daha yüzüme bakmazdı. Ömür boyu içimde mi saklayacaktım ben bunu? Peki ya gün gelirde söylemediğim için pişman olursam? Ya birgün söylemek için çok geç olursa? O zaman napardım?

Ayağa kalkıp gözlerimi sildikten sonra sıyrılan eteğimi düzeltip hızlı adımlarla sınıftan çıktım. Ona söylemek bana birşeyler kaybettirebilirdi ama söylememek çok daha fazla şey kaybettirirdi. Gün geldiğinde pişman olmak istemiyordum, ben öyle bi kız değildim.

5-6 dakikalık dolanmamın sonunda koşan kızın tekini durdurup "Savaş'ı gördün mü?" diye sorduğumda kız nefes nefese bana baktı.

"Aker mi?" diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. Neden telaşlı göründüğünü de merak etmeye başladım.

"Görmedim ama kütüphanede yangın çıktı ve 5-6 kişi içeride mahsur kaldı. Gidip baksan iyi olacak. Ben... arkadaşlarımın yanına gitmeliyim"

Kız beni bırakıp koşarken beynim duracak gibi olmuştu. Kütüphane? Kitaplar? Kahretsin! Savaş mutlaka orada olmalıydı. Sadece kitap sevmesiyle alakalı değildi bu. Uyumak için sessiz bi yer arıyor da olabilirdi. Hayır! Nolur Savaş orada olmasın. Allahım nolur!   

Kütüphaneye doğru koşmaya başlarken insanların çoğu da benim gibi kütüphaneye doğru ilerliyordu. Gözlerim dolmuş bi şekilde koşmaya devam ederken düşündüm. Onu rahat bırakmayan bendim. Eğer sınıfta uyurken rahatsız etmeseydim gitmeyecekti. Tüm suçlu bendim. Ona birşey olursa kendimi asla affetmezdim!
O benim sadece aşık olduğum adam değildi. Gençliğim, çocukluğumdu. Sırdaşımdı. Korktuğum gecelerde babamdan gizli odama çıkıp bana sarılıp uyuyan dostumdu. Birlikte kollarımıza faça bile çekmiştik. Canım acıdığı için façamın üzerinden öpmüştü. Tabi o sıralar 13 yaşımızdaydık. Beni anılarla tek bırakmamalıydı.  

BAĞIMLIWhere stories live. Discover now