-42- Dargın

1K 55 12
                                    

Multi: Dolunay

Bulutların üzerindeydim sanki. Yumuşacık yatakta, kuş tüyü yastıkta yatıyordum. Hayatım boyunca böyle bi zevki tatmamıştım. Evet acımıştı ama Egemen gayet kibardı. Sonra acım zevke dönüşmüştü ve o zamandan bu zamana hala gülüyordum. Nefesim hızlı ve kontrollüydü. Bi kriz daha geçirmemiş ve kesinlikle hayatımın en iyi gecesini yaşamıştım. Yanımda yatan Egemen'e döndüğümde sırıtarak beni izlediğini gördüm. Çırılçıplaktım ve hala biraz utanıyordum. Her bölgemi görmüş hatta dakikalarca tadına bile bakmıştı ama hala gözlerimi kaçırıyordum.

Belime sarılıp beni kendine yasladığında bende ona sarıldım. Yüzünü boynuma gömdü ve boğuk sesiyle "Hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın" dedi. Gözlerimi kapatıp gülümsedim. Bi gram pişmanlığım yoktu. Ona aşıktım.

"Çok mutluyum" dediğinde "Bende çok mutluyum" dedim. Onunla olduğum için kendimi çok şanslı hissediyordum. Böyle bir aşk yaşadığım için çok mutluydum.

Komodinin üstündeki kumandayı alıp gece lambalarını kapattı ve üstümüzü örtüp tekrar bana sarıldı. Artık odayı sadece şehrin ışığı aydınlatıyordu.

Gözlerimi tekrar kapattım. Başımı onun göğsüne yasladığımda ne kadar yorgun olduğumu farkettim. O benden daha yorgun olmalıydı. Onunla burda uyumak çok güzel olacaktı.

"Seninle evleneceğim" dediğinde daha bir saniye önce kapattığım gözlerimi açıp, karanlıkta ona baktım. Gülerek "Olur" dediğimde o da güldü.

"Ama daha güzel bi evlenme teklifi bekliyorum" deyip başımı tekrar göğsüne koydum.

"Tabi ki. Her şeyin en güzelini hakediyorsun ve inan bana öyle olacak"

Hiç şüphem yoktu.

⚫️⚫️⚫️

Sırtım soğuk duvarla buluşmuş kollarım Egemen'in boynunda bacaklarım Egemen'in elleri üstündeydi. Her git gelde inliyordum. Başımı geriye atıp kendimi kaybediyordum. Egemen'se sadece yüzüme bakıyordu. Bu bakışları beni o kadar iyi hissettiriyordu ki utanç değil özgüven vardı. Ellerini kalçama götürüp sıktığında inleyerek dudaklarına yapıştım. Beni yatağın üstüne yüz üstü yatırıp omuzlarıma öpücükler kondurup devam ederken gözlerimi kapattım. Ter kan içinde kalmıştım. Güneş doğmuş oda aydınlıktı. Telefon çalıyordu ama umrumda değildi. Anladığım kadarıyla Egemen'inde umrunda değildi.

"Bitirdin beni" dediğinde kahkaha attım.

Sırayla duş alıp giyindikten sonra odadan çıkmaya hazırdık. Yaman beni öldürecekti ama olsun. En azından mutlu ölecektim.

Egemen kolunu belime sardığında yürümeye başladık. Başka kıyafetim olmadığı için dün geceki elbisemi giymiştim. Asansördeki aynadan onu izlerken başıma bir öpücük kondurdu. Gülümsedim. O da gülümsüyordu. Elimdeki telefon titrediğinde Yaman'ın aradığını gördüm. Yaman geç kalma demişti ve ben baya bi geç kalmıştım. Binadan çıkıp Egemen'in arabasına bindiğimde açıp "Efendim" dedim.

"Nerdesin yavrum" dediğinde rahatladım. Eve gelmediğimi bilmiyordu. Kendi de evde değildi belki de.

"Dışardayım kızlarla kahvaltı edeceğiz" dediğimde "Tamam akşam görüşürüz" dedi.

"Görüşürüz" deyip kapattım. Bence bu Mayıs'ın işiydi. Belki de Yaman'ı erkenden uyutmuş sabahta beni kontrol etmesine vakit bırakmadan evden çıkarmıştı. Aklıma başka bişe gelmiyordu.

"Ne diyo?" diyen Egemen'e döndüm, gülümseyerek "Hiç, nerdesin diyor" dedim. Dudağıma bi öpücük kondurup arabayı çalıştırdı.

"Üşüyor musun?" diye sorup cevap beklemeden kaloriferi açtığında "Yok, çok değil" dedim.

BAĞIMLIWhere stories live. Discover now