BAŞLANGIÇ

10.2K 402 165
                                    

Elerimden damlayan kan, anlımdan akan korku terleri, adrenalinden titreyen bacakların ve koşmaktan kurumuş ağzım.

Hayal et. Şimdi durursan bir daha uyanamayacağın karanlık seni bekliyor. İçinde tek bir kalp atışı bile olmadan, sonsuza kadar kalacağın bir karanlık...

Ölüm.

Her yer kan ama bir tek ben görüyorum.

İnsanlar çığlık atıyor ama bir tek ben duyuyorum.

Deprem oluyor ama bir tek ben hissediyorum.

Koştum. Tek çıkışa doğru nefessiz kalana kadar, kalp atışlarımı tüm bedenimde hissedene kadar koştum. Üzerine bastığım zemini görmeyene kadar...

Bazen devam etmen gerektiği halde devam edemezsin, tükenirsin. İşte tam o noktadaydım. Bacaklarım beni taşımazken devam etmem için çırpınan kalbim, yaralı ayaklarım ve ağlamak için sızlayan ama tek bir damla yaş dökemeyen zavallı gözlerim...

İşte o an her başlangıçın bir sonu olduğunu acı bir şekilde öğrendim.

Asfalta basan ayaklarımın acı çığlığını hissederken kanlı ellerimi son bi umutla yıldızlara dokunmak için kaldırdım ama beni onlarda duymadı.

Herkes güneşle doğar ve güneşle batardı.

Peki ben neden güneşin gölgesinden doğmuştum?

Bu benim hikayemin sonu muydu yoksa başlangıcı mıydı?

Bu işi neden kabul etmiştim?

Neden bir mafyaya düzenlenen soyguna dahil olmuştum?

Aklımdan geçen tonla düşünceyi hızla dağıtan bir patlama sesi kulaklarımda uğuldarken, karanlık geceyi aydınlatan uğursuz sarı ışığa bakakalmıştım. Taki beni  kurtaran o adam, olduğu yere çakılı kalmış bedenimi çekip üzerime iri bedeniyle kalkan olana kadar.

Bedenime sertçe çarpan o yabancı beden, patlamadan korunmak için ikimizi de soğuk asfalta düşürmüştü. Bedenim şoktaydı. Zihnim açıktı ama komutlarıma cevap vermiyordu. 

Her şey o kadar hızlı olmuştu ki hiçbir şey gerçek değil gibiydi. Yerde bir yabancı üzerimde  yatarken kafamı çevirdim ve eserime baktım; Yanan evden yükselen sarı alevler gecenin karanlığını aydınlatıyordu. Siren sesleriyle çığlıklar birbirine karışmıştı.

Asfalttan yavaşça, bir bebekmişim gibi kaldırıldım.

İşler daha ne kadar boka batabilir dediğim anda, işlerin çok daha büyük boka battığını bana bakan kehribar rengi gözleri gördüğümde fark ettim.

Çağan Dinçer'in kollarında patlama alanından uzaklaşırken  her şeyin yeni başladığını anladım.

Mafyanın Hırsızı Where stories live. Discover now