Deep Breath

4.3K 74 14
                                    

Bridge

   Sessiz bir şekilde, yağan yağmurun altında yürüyordum. Yoldan tek bir araba bile geçmiyordu. Sadece denizin kayalıklara vuruşunu,  yaprakların hışırtısını duyuyordum. Ormanlık alana fazla sapmamaya çalışarak sık adımlarla yürümemi sürdürdüm. Yağan her bir damla iliklerime kadar işliyordu. Uzunca bir yürümenin sonunda, nihayet ulaşmak istediğim yere gelmiştim. Burası bir köprüydü evet. Ne yapacağımı sorarsanız, bunu söylememe gerek olduğunu sanmıyorum, zaten tahmin ediyorsunuzdur. 

        Hayat beni cidden yormuştu. Hangimiz için kolaydı ki? Yaşama isteğim tamamen kaybolmuş bir vaziyette köprünün demirlerini tuttum. Soğuk ve ıslak demir içimi ürpertse de  sağ ayağımı kaldırarak köprünün ön tarafına uzattım. Sol ayağımı da diğerinin yanına uzattım yavaşça. Şu anda köprünün ön kısmındaydım. Ellerim arkadaki demiri tutarken bacaklarım hissizleşmeye başlamıştı. Gözlerimden akan yaşları, dudağıma değen tuzlu suyu hissetmesem, fark etmeyebilirdim. Derin bir nefes aldım son kez. Ayaklarımın altındaki denizin kusursuzluğuna baktım. Kendimi aşağı bırakmadan önce tek bir kelime söyledim.

Huzur...

Ve artık tamamen özgürdüm...

Selam arkadaşlar! Yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Biliyorum öbürünü de pek fazla okumuyorsunuz ama bunu yazmadan edemedim. Sadece başlangıç gibi bir bölüm yayınladım. Eğer +5 Vote gelirse, devamını yazmayı düşünüyorum. Okuduğunuz için teşekkürler :)

Deep BreathWhere stories live. Discover now