8

1.3K 121 207
                                    

Yine günler geçiyor ki her hikayede illa bir tane orospu luke olduğunu fark ediyoruz... (bence siz dediğimi anladınız ;/)

Uzun bir bölüm oldu. Ayrıca çok fazla duygu karmaşası geçireceğinize eminim :/ Luke'a her şeyi demekte serbestsiniz. Ve benim minik Michael'ım... ;(

'

Luke zamanının çoğunu öpücük hakkında düşünmekle geçirdi. İlk kez bir erkeği öpmüştü ve en azından kafasının karıştığını söyleyebilirdi.

Michael'a asla kabul etmeyecek olsa bile, beğendi, gerçekten öyle, ama bir erkekle birlikte olduğu için değil, di mi?

Eğer Ashton onu öpse oldukça hoşuna gideceğine emindi, öpücük öpücüktür ve öpücüğü veren kim olursa olsun herkes sever, değil mi?

Düşününce gerçekten bazı insanlar onu öpse hoşuna gitmeyecek... bazılarının büyükannesini öpmezdi.

Bekle konudan gidiyoruz.

"Hey."

Luke laptopundan yukarı baktı ve son birkaç haftadır takılmak için zorlandığı aynı yeşil gözler tarafından karşılandı.

"Hey."

Michael gidip yanına yatağa oturdu.

"Son zamanlarda çok tuhaf davranıyorsun, senin neyin var? Öpücük müydü? Lukey öpücükten hoşlandı mı, ha?"

Luke homurdandı ve öpücük yüzü yapan diğer çocuğu itti ve sarışın daha yakınlaştı.

"Senin isteğin."

Michael sırıttı ve ayağa kalkarken Luke'un saçlarını karıştırdı. Fotoğraf çekiminde olanlar yüzünden Luke'un garip davrandığını biliyordu. Luke'u sevdiğinden değildi, ama gerçekten onunla çıkmaya aldırış etmezdi. Çekiciydi, inkar etmenin bir anlamı yoktu, ve de çok ilginç bir insandı. Aslında Luke muhtemelen heyecanlı cinsellik türünü sorguluyordu.

"Peki takılmak ister misin?"

Luke, Michael'ın cevabını beklerken gözlerini laptopunda tuttu. Neden gergin hissettiğini bilmiyordu, bir randevu veya herhangi bir şey değildi.

"Bu bir randevu mu?"

"Hayal kurmaya devam et Clifford."

Michael odasından ceketini alıp yürürken bir gülümseme içeren dudağını ısırdı.

-

Michael günün bu saatinde fazla insan olmamasından ve plajları oldukça izole edilmesinden dolayı Malibu'ya gitmekte ısrar etti. İlişkilerinin mümkün olduğu kadar açık olması gerektiğini biliyorlardı, halka açık yerlerde ve belki paparazzilerle temas halinde olabilirlerdi ama şuan bu flört eden Luke ve Michael değildi, bu gerçek arkadaş olarak takılan Luke ve Michael'dı.

Luke parmakları batan kumun üzerine oturdu. Sahili severdi, dalgaların sesini, kum ve deniz kabuklarını. Bunu severdi. Sahil stresli hissetmediği ve izlenmediği tek yerdi.

Luke plastik poşetten bira çıkardı ve Michael'ın eline tutuşturdu.

"Bu plajı seçmen komik biliyor musun? Bazı fikirlere ihtiyacım olduğunda sık sık buraya geliyorum. Oradaki kaya üzerine otururken albümün adını düşünüyordum."

"Adı ne?"

"Şöhret uğruna." (For the sake of fame)

Bu konuşma hakkında her şey Michael'ı rahatsız etti, Luke tamamiyle garip davranıyordu ve bundan nefret etti, sanki Michael kim olduğunu bile bilmiyormuş gibi hissetti.

for the sake of fame ; mukeWhere stories live. Discover now