20

785 88 96
                                    

Luke geri düzleştirmeye çalışarak ellerini saçlarında gezdirdi böylelikle alnına yapışmayacaktı, Los Angeles sıcağı onu öldürüyordu ve arabanın klimasının kırık olması kesinlikle işe yaramıyordu.

Düğünden ve albümünün çıkışından bu yana birkaç hafta olmuştu, promosyon ve tur planlaması ile çok meşguldü, bu dikkat dağıtıcı şeylerin hepsi neredeyse Chiara'nın düğününde Michael ile dans ettiği geceyi unutturdu.

Neredeyse.

Ve neredeyse derken tüm bunları unutmadığı anlamına geliyordu, düşünebildiği tek şey buydu ve onu delirtiyordu. Neredeyse binlerce kez Michael'ın numarasını tuşladı, ama her zaman telefonunu kitleyerek ve neredeyse tamamen 'nasılsa aramayı reddedecek' düşünceleriyle başı bulutlandı. Bütün bu durum çok sinir bozucuydu, Luke, hala Michael'ın ondan nefret edip etmediğini anlamıyordu ve bu hoşuna gitmiyordu. Düşüncelerinin netleşmesinden hoşlanmadı.

Şuan akşam yediydi ve akşam yemeği için Lu ve Chiara'nın evine gidiyordu. Düğünden beri onları görmemişti ve dürüst olmak gerekirse, en yakın arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelmek için sabırsızlanıyordu ve kendisini tüm promo ve Michael ile ilgili düşüncelerden ayırdı.

Telefonunun yolcu koltuğu üzerinde vızıldadığını hissetti ve kırmızı bir ışık yakaladığı anda onu aldı.

Chiara: neredesin?

Luke: Yolun aşağısında

Geri yolcu koltuğuna attı ve iç çekti, Chiara'nın metniyle birlikte Ashton'dan yarın saat 6'da radyo röportajının yapılacağını söyleyen yaklaşık 15 metin aldı ve bu, bu akşam içemeyeceği anlamına geliyordu. Üzücü.

Lu ve Chiara'nın evine ulaştığında evin garajına park etti ve kapı zilini çaldı, Lu'nun bir şeye bağırdığını duyuyordu ve yakında Chiara kapıyı açtı.

"Luke!" Tamamen zıpladı ve kollarını ona sardı. Açıkça bronzlaşmışlardı çünkü balayını Kosta Rika'da geçirmişlerdi, saçları topuzdu ve dudaklarına kırmızı ile renk vermişti. Arkadaşlarını gerçekten özlemişti.

"Sizi özledim çocuklar."

Luke eve girerken gülümsedi, Lu'da Luke'a sarılmak için zıpladı. "Bizde seni özledik sarışın."

"Balayınız nasıl geçti?" Deri koltuğa otururken söyledi.

"Oh güzeldi, çok eğlendik ve çok hayvan gördük! Kesinlikle bir ara seninle oraya geri gitmeliyiz." Limon sosunu makarnanın üstüne koyarken Lu'nun gözleri ışıldadı.

Chiara, Luke'un yanına atlamadan önce masayı kurdu. "Peki sen nasıldın? Bu arada ikimizde albümünü duyduk ve Over My Head'e aşık olduk."

"Evet sevindim karar verdik ki-"

Luke'un kaşlarını bir araya getiren kapı zili sesiyle kesildi. "Sadece bizim olacağımızı sanıyordum."

Chiara Luke'un bakışlarını yok sayarak kapıya doğru yürüdü ve sonra Luke neler olduğunu anlamıştı. Kapıya doğru hızlanan Chiara'nın önünü kesmek için kanepenin üzerinden atladı. "Hayır bana bunu yapamazsın!"

"Luke sadece aş bunu! Konuşmanız gerekiyor. Hep beraber takılamamaktan bıktım ve açıkçası hala üzgünsünüz."

"Hayır değiliz." Luke homurdandı.

"Bu senin istediğin değil miydi? Onunla konuşmak?" Chiara kollarını dolarken sordu ve Luke'un düşüncelere kapılmasını izledi.

Belki haklıydı, belki gereken tek şey Michael'la konuşmaktı. Ama ya hepsi yanlış giderse ve Michael'ı kızdırırsa? Ya Michael biriyle çıkmaya başladıysa? Bu Luke için bütün durumu daha kötü hale getirirdi.

Ancak hiçbiri önemli değildi çünkü Chiara Luke'u bir kenara itip Los Angeles'taki o sıcakta ceket giyen tek çocuğu karşılamak için kapıyı açıyordu.

"Yani bu bir parti anlıyorum."

Luke sadece boğazını temizledi ve ona bir şey söylemekten aciz olarak garip bir gülümseme verdi. Michael'ın onu böyle zayıflatabilmesi çok deliceydi, Luke'un üzerinde çok fazla gücü vardı ve o bunu biliyordu.

İyi olan şey ise kızgın görünmüyordu. Hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Belki dans ettiklerinde fikrini değiştirmişti, belki Luke'un onu gerçekten sevdiğini görmüştü, belki de ona bir şans daha vermek istiyordu.

Michael Chiara'yı kucaklamadan önce Luke'u sallayarak eve girdi ve Lu, tabakları masaya koymada Chiara'ya yardım etmeden önce yolculuğunu ve nasıl olduğunu sordu.

"Luke gelip otur ve kapıyı kapat, evde böcek istemiyoruz." Lu söyleyince hızla başını salladı ve Chiara'nın önünde masaya oturmadan önce arkasından kapıyı kapadı.

"Size balayımız hakkında her şeyi anlattık. Sizler neler yapıyorsunuz? Demek istediğim, gittiğimizden beri ikiniz de çok meşgulsünüzdür." Lu sessizliği kırarak söyledi.

"Ah, Grammy performansları eğlenceliydi, ayrıca geçen yıldan beri birbirimizi görmediğimiz için Ed ve John'u tekrar gördüm." dedi Luke makarnasına bakarak.

"Ed biriyle görüşüyor mu?"

Komik. "Evet ama PR*."

Akşam yemeği Luke'un düşündüğünden daha hızlı geçti. Bir noktada beceriksizlik ortadan kayboldu ve yaklaşmakta olan filmler hakkında konuşmaya ve hep birlikte filmleri nasıl görmeleri gerektiğini konuşmaya başladılar. Eğlendi ve Michael'ın da eğlendiğini düşünüyordu. Gülümsemeleri gerçek gibi görünüyordu ve gülüşleri de öyleydi. Bunu sevmişti. Muz ekmeğini bitirdikten sonra Chiara eşiyle birlikte diğer odaya laptopu getirmeye gitti böylelikle Costa Rica'da çekildikleri bazı fotoğrafları onlara gösterebilirlerdi.

Luke ne yaptıklarını biliyordu. "Ee naber?"

"Aramızda garip şeyler olması gerekmiyor." Michael bir iç çekişle söyledi.

"Bu geçmişteydi değil mi? Değiştik."

Bu mu? Bana bir şans daha verdiğini söyleyecek mi? "Evet ve ne istediğimizi anladık." Luke gülümsedi.

"Sende mi? Vay... Bilmiyordum."

"Pekala, şimdi biliyorsun." Michael'a biraz daha yaklaştı, kalbi ışık hızında gibi atıyordu. Eğilmeli miydi? Yoksa ilk hareketi Michael'ın yapması için beklemeli miydi?

"Vay, bu güzel. Belki beni bir gün o kızla tanıştırabilirsin."

Bekle, ne? "Bekle, ne?"

Michael ona şaşkın bir bakış attı. "Görüştüğün kız? Ah adı neydi?"

Ve bununla Luke'un dünyası parçalandı. Michael birileriyle görüşüyordu, üstesinden gelmişti, ve Luke'tan aynı şeyi yapmasını bekliyordu.

"A-ah evet, tabii, doğru, şey... adı Joanne." Yavaşça söyledi, bunun olduğuna hala inanamıyordu. Bunu görmesi gerekirdi, Michael gibi insanlar genellikle bekar değillerdi.

Sonra Chiara, arkasından Lu ile, yüzünde garip bir bakışla geldi, muhtemelen her şeyi duymuşlardı.

Gecenin geri kalanı bok gibiydi.

Bok gibi hissediyordu.

...

PR: Ne anlama geliyor, hiçbir fikrim yok. Bilen biri bilgilendirirse sevinirim.

VE BİR AYI GEÇİKTİR BÖLÜM ATMAMIŞIM

Michael'ın biri ile görüşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sizce gerçekten biriyle mi görüşüyor yoksa Luke'a seni unuttum pozları mı veriyor?

VE

Luke'a üzüldük diyenler?

for the sake of fame ; mukeDonde viven las historias. Descúbrelo ahora