➳ 0.1

1.1K 116 148
                                    

Not: Natsu: Gökkuşağım, Lucy: Düş-eşim

Gökkuşağım: Lucy, beni özledin... Değil mi? Sen, bensiz yapamazsın. Biliyorum bunu. Beni çok özledin.

Düş-eşim: Natsu? Özleyebileceğimi mi sanıyorsun seni? Nereden çıktın sen?

Gökkuşağım: Her şeyi unutmak bu kadar kolay mı sanki? O geceleri, o bakışları, o gülüşleri ve o anıları nasıl bırakıp gidiyorsun sen? Arkanda bıraktıkların ne olacak peki?Düşünmüyor musun bizi? Her şeyi arkanda bıraktın.

Gökkuşağım: Seni özleyen bir adet Juvia, sert bir kişiliği olmasına rağmen arkadaş edinmeye çalışan Erza, benimle bile konuşmaya çalışan boşluktaki Gray, grubun dağılmasıyla ortada kalmış yeni üye Lyon, kitap okumayan Levy, kardeşinden sonra bir kişinin daha hayatından çıkmasına üzülen Mirajane... İnanabiliyor musun? Her şey tamam ama Gajeel demir yemiyor. Meredy okuldan ayrılmak istiyor -herkesten sosyal kızdan bahsediyoruz, Meredy'den-, Jellal ise grup dağılınca sadece derslerine çalışmaya başladı. Kimse çıldırmıyor artık, eğlenmiyor. O gülüşler, kahkahalar, mimikler yok. Her gün Mirajane ile Laxus kavga etmiyor. Her gün soluğu Müdür Makarov'un odasında alamıyoruz, Laxus sayesinde kurtulamıyoruz. O koca kıçlı Laxus, insanlardan tamamen nefret ediyor artık. Herkesin onu bırakacağını düşünüyor, herkesin kötü olduğunu... İnanması güç ama o iri adamdaki ego kalmadı artık, görünüşüne rağmen içinde kalbi kırık ve zayıf birisi var.

Gökkuşağım: Ve Lucy, Düş-Eşim, peki ben ne olacağım? Senden sonra sevgili yapmak, eş bulmak istiyorum mu sanıyorsun? İnsan hayatında sadece bir kere aşık olur. Biz seni geri istiyoruz, Lucy. O lanet olası yerden geri dön artık, okulu yakıp yıkan grubumuz yeniden toplansın. Her seferinde olduğu gibi hep disiplinin ucundan dönelim, hep beraber azar işitip o ciddi ortamlarda yerli yersiz kıkırdayalım. Hep bizi Erza, Laxus, Jellal kurtarsın. Yine çocuklar gibi yaramazlık yapalım, ne dersin?

Gökkuşağım: Ha, tabii keyfin izin verirse dön Heartfilia. Arkadaşlarımı önemsiyorum, sözünü tutacaksan dön o yerden. Bizi bir gram bile olsun sevmişsen dön.

Düş-eşim: Hah!? Buradaki hayatımı bırakıp oraya mı geleceğim? Grubun dağılması iyi olmuş o zaman, birazcık insanlaşırsınız belki. Disipline gitmek güzel bir şey ya sanki, bir de süsleye süsleye söylüyorsun bunu, betimleyerek anlatıyorsun. Harika, bayılırım disipline zaten (!). Yaptığın anlatımlar işe yaramıyor, gözlerimi kapattığımda tek gördüğüm şey büyük bir karanlık.

Düş-eşim: Aramızda mesafe var artık, Natsu. Rahat bırak beni.

Gökyüzüm, olarak kaydetti.

Gökyüzüm: Mesafeler aşka engel değil, diye bir söz vardır. Bilir misin en güzel manzaram, bilirsin değil mi?

Gökyüzüm: Bildiğini biliyorum çünkü bunu sen söylemiştin. "Bir zamanlar" söylemiştin. O kadar çok emindin ki kendinden... İnsanların bize cıvık demesine neden olan iltifatlarımızı hatırlıyorsundur ama? Gökyüzüm mesela?

Düş-eşim: Natsu, git artık. Ne sen ne de diğerleri zerre umurumda değil. Bıktım artık, gerçekten bıktım. Ben... Artık seni sevmiyorum. Anlaman gereken şeylerin olduğunun farkına var.

Düş-eşim: Doğru okudun, sevmiyorum seni. Kesin gözlerini irileştirmiş, ekrana bakıyorsundur.

Düş-eşim: Hem senden, hem onlardan, hem o şehirdekilerden, bana orayı hatırlatan her şeyden NEFRET EDİYORUM. Git artık.

Gökyüzüm: Hayır ya, unutmuş olamazsın. Benim Düş-eşim, Lucy'im bunları söyleyemez. Yaşadığımız şeyleri unutmaz. Her anın kıymetini bilmemizi isteyen altın saçlı kız bunları söylemez.

Düş-eşim: Unuttum bile, hatta hayatımdan tamamiyle sildim.

Gökyüzüm: Şimdi sende "Gökyüzüm" diye kayıtlıyım, değil mi? Sen, değiştirmezsin bunu. Gökkuşağı'ndım bir ara. Ben senin hayatının renkleriymişim ya... Öyle demiştin bana.

Gökyüzüm: Lanet olsun, Lucy! Geri dön! Gerçekten buna katlanamıyorum!

Gökyüzüm: Benden sensizliğe alışmamı bekleme, nasıl yaparım bunu? Ben senim, sen bensin. Biz bir bütünüz. Tam yapboz tamamlanmışken kayıp parça oldun, Lucy. Oyunbozanlık yapma,

Gökyüzüm: Geri gel.

Gökyüzüm: Görüldü...

Gökyüzüm: Pekala.

distance × nalu textingOnde histórias criam vida. Descubra agora